Eylemlerine destek amacıyla siyasi partilere ziyaret başlatan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) yönetimi, CTP, DP ve YKP’yi ziyaret etti.
Sendika ziyaretinde üç siyasi parti de hükümetin icraatlarını eleştirdi.
KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, Haspolat’taki Meslek Lisesi’nde İlahiyat Bölümü açılmasından dolayı 2.5 ay grev yaptıklarını ve gerekçelerinin kamuoyu tarafından ancak eylem kararından sonra anlaşıldığını anlattı.
“Kamuoyunun, külliye ve arazi tahsisinin ardından gerçekleri gördüğünü” savunan Gökçebel, Kıbrıs Türk halkına sosyal, ekonomik ve ardından kültürel “dayatmalar” yapıldığını, ancak bu yapılmak istenenlerin yasalara aykırı olduğunu öne sürdü.
Gökçebel, Kıbrıs Türk halkının bünyesine uymayan davranışlara duyarlılık gösterdiklerini ve buna devam edeceklerini kaydederek, “UBP’nin iradesiz tavırlar sergileyen, toplumdan, Kıbrıs Türk halkından ve beklentilerinden kopuk bir hükümet olduğunu” savundu.
Hükümetin istila ve yağma görüntüsü sergilediğini de ileri süren Gökçebel, hükümetin tepkilerine duyarsız kaldığını, yaptıkları görüşmelerde konunun Bakanlar Kurulu’na götürüleceğiyle ilgili söz aldıklarını, ancak şu ana kadar bir sonuç alamadıklarını söyledi.

Yorgancıoğlu: Halkın geleceği risk altında

CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu da konuşmasında, parti olarak bireylerin inanç özgürlüğüne inandıklarını, ancak devletin tek tip insan yetiştirir gibi inanç konusunda zorunluluklar getirmesini doğru bulmadıklarını belirtti.
Bu yönde bir ihtiyaç varsa devletin bunu eğitim içinde tercihli bir sistem yaratarak giderebileceğini söyleyen Yorgancıoğlu, ancak son dönemde Haspolat’ta yaşananların ve ardından gündeme gelen kolejin bu sistemin dışında adımlar olduğunu dile getirdi.
Yorgancıoğlu, yapılmaya çalışanların yasaya aykırı olması iddialarının ve verilen araziye başka talipler olduğunun ortaya çıkmasının toplumun rahatsızlık duyan kesimlerini çoğalttığını, bu nedenle Meclis Genel Kurulu’na konuyla ilgili araştırma önergesi verdiklerini söyledi.
Halkın çoğunluğunun oyuyla iktidar olan UBP’nin dirayet sahibi olmadığını savunan Yorgancıoğlu, atılan adımların halkın geleceğini riske atacak şekilde olduğunu kaydetti.

Denktaş: Dayatma

DP Genel Başkanı Serdar Denktaş da konuşmasında, son dönemde bu konuyla ilgili tartışmaları ilgiyle izlediğini belirterek, bazı kesimlerin konuyla ilgili “dayatmalarının” Kıbrıs Türk halkını dinden soğutacak noktaya getirdiğini savundu. Denktaş, dinlerini ileri seviyede yaşamak isteyenlere yol bulmanın hükümetin görevi olduğunu, ancak toplumu bölmeye kimsenin hakkı olmadığını söyledi.
Denktaş, Lefkoşa’daki tüm okulları bir kampus içine toplamaya kimsenin itirazı olmayacağını ancak verilen eğitimi değiştirmeyi ve okulların boşaltılacak binalarını alışveriş merkezi haline getirilsin diye birilerine vermeyi kimsenin kabul etmeyeceğini belirterek, “Alışveriş merkezi yapacak olan bina satın alsın, yapsın, haksız rekabeti bu boyuta taşımak olmaz” dedi.
“Vakıflar İdaresi’nin TC Hükümeti’nin görüşleri doğrultusunda bir anda dini bir kuruluş olduğunu hatırlamasının ilginç olduğunu” ifade eden Denktaş, “KKTC’de herkes dinini istediği şekilde özgür yaşar, kimse kimseye karışmaz. Biz bu halimizden memnunuz” dedi.

YKP’den tepki

YKP Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı da, tüm bu gelişmeleri Avrupa Sol Partisi toplantısına taşıdıklarını belirtti ve hükümeti “acenta” olmakla suçladı.
Gelişmelerden kaygı duyduklarını söyleyen Kanatlı, Lefkoşa merkezindeki okulların dışarıya taşınarak aslında külliyenin bu okulların yerine yapılacağını öne sürdü.
YKP Yürütme Kurulu üyesi Alpay Durduran da, KTOEÖS’ün mücadele amacını paylaştıklarını kaydederek, Kıbrıs Türk toplumunun “dini ihtiyaçlarını karşılayamadığına” dair bir şikayeti olmadığını söyledi.
Durduran, Kıbrıs Türk toplumu kurumlarından evkafın dini ihtiyaçları karşılamakla görevli olduğunu ancak bu özellikle din adamı yetiştirmek konusunda üstüne düşeni yapmadığını, bunun yerine Türkiye’den imam ithal ettiğini ve bu insanlarla Kıbrıs Türk toplumuyla çatıştığını savundu.

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK : KIBRIS