Geçtiğimiz hafta açıklanan Avrupa Birliği (AB) 2011 İlerleme Raporu'nda, Türkiye'nin ''sağlık'' alanındaki ilerlemelerinden övgüyle söz ediliyor.

AB'nin yayımladığı 2011 İlerleme Raporu'nda, Sağlık Bakanlığı, mevzuat uyumundaki çalışmalar ve projelere olan katkısıyla ilgi çeken kurum olarak gösteriliyor.

Sağlık Bakanlığı AB Koordinasyon Dairesi Başkanı Elif Bor Ekmekçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AB ilerleme raporlarının, aday ülkelerin son bir yıl içindeki siyasi ve ekonomik kriterleri karşılama ve AB müktesebatını üstlenme yönünde gösterdikleri ilerlemeye ayna tuttuğunu söyledi.

İlki 1998 yılında yayımlanan bu raporlar aracılığıyla, müzakere sürecindeki Türkiye'nin AB mevzuatına uyum açısından mevcut fotoğrafının çekildiğini ifade eden Ekmekçi, ''Ekim 2010'dan Eylül 2011'e kadar olan dönemdeki gelişmeleri kapsayan 2011 İlerleme Raporu hazırlanırken ülkemizin katkılarının yanı sıra üye ülkelerin katkıları, Avrupa Parlamentosu raporları, çeşitli uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarından gelen bilgiler kullanıldı. AB, bu raporları hazırlarken ilke olarak, o yıl içinde fiilen kabul edilen mevzuatı ve uygulanan tedbirleri dikkate alıp, hazırlık aşamasında ya da meclis gündeminde bulunan çalışmalara raporda yer vermiyor'' dedi.

Ekmekçi, AB Komisyonu tarafından geçtiğimiz hafta yayımlanan 2011 İlerleme Raporu'nun, demokrasi ve temel haklar açısından bazı sorunlara işaret ettiğini belirterek, şöyle devam etti:

''Buna rağmen raporda, 'sağlık' alanındaki ilerlemelerden övgüyle söz ediyor. Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın başarıyla uygulandığı 2003 yılından bu yana her AB raporunda sağlık alanında daha fazla olumlu cümleye yer veriliyor. Bu başarının arkasında bakanlık olarak üst düzey sahiplenme ve titiz bir ekip çalışması var.

35 fasıldan oluşan AB müktesebatında Sağlık Bakanlığının sorumluğunda yer alan en önemli fasıl 28 numaralı ''Tüketicinin ve Sağlığın Korunması'' faslı. Bu fasıldaki fiili müzakereler, 19 Aralık 2007 tarihinde başlamış olup geçen sürede önemli aşama kaydedilmiş durumda. Bu fasılda her geçen yıl kat edilen yol, Avrupa Komisyonunun da dikkatinden kaçmadı.

Daha önceki raporlara oranla 2011 İlerleme Raporu daha detaylı değerlendirmeler içeriyor. Bakanlığın 2010 Aralık ayı itibarıyla tüm ülkede uygulamaya geçirdiği 'Aile Hekimliği' sisteminden de övgüyle bahseden AB, sağlık sigortası ve sosyal güvenlik sisteminin kapsamının genişlemesine de vurgu yapıyor.''

BULAŞICI HASTALIKLARLA MÜCADELE ÖVGÜ ALDI

Türkiye'nin sigarayla mücadele konusunda da kararlılıkla yoluna devam ettiğini vurgulayan Ekmekçi, bu konuda AB'den takdir alındığını belirtti. Ekmekçi, ''Raporda ülkemizin sigara ile mücadelede AB müktesebatından kaynaklanan yükümlülüklerini büyük ölçüde karşıladığı vurgulanıyor. Bakanlığa bağlı hizmet veren sigara bıraktırma merkezlerinin sayısının 234'e çıkması ve 24 saat ulaşılabilen ücretsiz sigara bırakma danışma hattı uygulaması raporda öne çıkan gelişmeler arasında yer alıyor'' diye konuştu.

Yine en başarılı alanlardan birinin ''bulaşıcı hastalıklarla mücadele'' konusu olduğunu ve bu alanda da Türkiye'nin övgü aldığına işaret eden Ekmekçi, şunları kaydetti:

''Nisan ayında değişiklik yapılan 'Bulaşıcı Hastalıklar Sürveyans ve Kontrol Esasları Yönetmeliği' ile bildirimi zorunlu hastalıklar ve vaka tanımları konusundaki mevzuat uyumunun tamamlandığı belirtiliyor.

Önceki raporlarda eleştiri konusu olan kan ve kan ürünleri ile doku ve hücrede AB mevzuatına uyum çalışmaları bu raporda takdir alan konular arasında. Ulusal kan ve kan ürünleri rehberlerinin AB standartlarında güncellenmesi, 'İnsan Doku ve Hücreleri ile Bunlarla İlgili Doku ve Hücre Merkezlerinin Kalite ve Güvenliği Hakkında Yönetmelik'in yayımlanması, kompozit doku naklinin yapılabileceği merkezlere ilişkin yönergenin kabul edilmesi ve uygulama kapasitesinin son bir yıl içinde güçlendirilmesi ön plana çıkarılıyor. AB Komisyonu, bu alandaki mevzuat uyumunun ileri düzeyde olduğunu ve çalışmaların olumlu yönde ilerlediğini önemle vurguluyor.

Son yılların en önemli eleştiri başlığı olan 'ruh sağlığı' konusundaki çalışmalar, bu raporda komisyon tarafından ilk kez beğeni topladı. Raporda, toplum temelli ruh sağlığı merkezleri hakkında bir yönergenin kabul edildiği ve çalışmaların olumlu yönde ilerlediği ifade ediliyor.''

Elif Bor Ekmekçi, 81 ilde Kanser Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurarak kanserle mücadelede önemli mesafe katettiklerini belirterek, bakanlığın bu yıl da ilerleme kaydederek bu alanda kamuoyunun farkındalığının artırılmasına yönelik bir kampanya başlatması ve hedef grupların taranmasına devam etmesinin, raporun olumlu cümleleri arasında bulunduğunu söyledi.

Obezitenin, Türkiye'nin en önemli sağlık sorunlarından biri olmaya aday olduğunu, bu konunun AB'nin de en önemli gündem maddeleri arasında yer aldığını da ifade eden Ekmekçi, ''Bu nedenle obezite konusuna da değinen rapor, 2014 yılına kadar obezitenin görülme sıklığında yüzde 5 oranında azalmayı amaçlayan 2010-2014 'Obezite ile Mücadele ve Kontrol Programı' ve halkı fiziksel aktivitelere özendirici imkanlar oluşturmaya teşvik eden eylem planının kabulünün önemine dikkat çekiyor.

Ekmekçi, Sağlık Bakanlığının sadece doğrudan sorumlu olduğu ''Tüketicinin ve Sağlığın Korunması'' faslında değil, diğer kurumlarla birlikte çalışmaların yürütüldüğü fasıllarda da komisyondan övgü aldığını anlatarak, şunları söyledi:

''Bakanlığın en başarılı olduğu alanlardan biri olan 'tıbbi cihazlar' ve 'deterjanlar' konusundaki AB mevzuat uyum çalışmaları, her raporda olduğu gibi yine takdir alan konuların başında geliyor. Bakanlığın tıbbi cihazlarla ilgili AB müktesebatına daha fazla uyum sağlamak amacıyla tıbbi cihazlar yönetmeliklerini güncellemesi ve deterjanlar konusunda da AB mevzuatı ile uyumlu bir tebliğ yayımlaması halk sağlığının korunmasına verdiği önemin bir göstergesi olarak raporda ön plana çıkıyor.

Son yıllarda gündemdeki yerini alan 'silikozis' hastalarına yönelik atılan adımlar raporun üzerinde durduğu bir diğer konu. Bakanlığın yayımladığı bir genelge ile her türlü kot giysi ve kumaşlara uygulanan püskürtme işleminde kum, silis tozu veya silika kristalleri içeren maddelerin kullanımını yasaklaması raporda öne çıkan gelişmelerden biri.

Bakanlığın uyuşturucu ile mücadele politikası da AB'nin dikkatinden kaçmıyor. Ülke çapında madde bağımlılarının tedavilerinin ve rehabilitasyonlarının yapıldığı 'Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi'nin sayısının 22'ye çıkarılması, komisyon tarafından olumlu bir gelişme olarak kabul ediliyor.

Tüm bu çalışmaların AB'ye uyum amacıyla yapılmasının yanında, halkımızın sağlığını korumak ve sağlık hizmetine olan memnuniyetini artırmak maksadıyla yapıldığı tartışmasız bir gerçek.

Eleştirilen konularla ilgili de ciddi mesai harcayan Sağlık Bakanlığı'nın en büyük amacı, 2012 İlerleme Raporu'na kadar mevzuat uyum sürecini tamamlamak ve 28 numaralı fasıl olan 'Tüketicinin ve Sağlığın Korunması' başlığının geçici olarak kapanmasını sağlamaktır.''