Türkiye'de belediyelerin yüzde 85'inin arıtma tesisi olmadığına dikkat çeken TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, bunun Türkiye'nin atık suyunun dörtte birinin arıtılmadığı anlamına geldiğini söyledi.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklamada, TÜİK 2010 Yılı Atık Su İstatistikleri'ne göre, Türkiye'deki 2 bin 950 belediyeden sadece 438'inin atık suyunun arıtıldığını bildirildi. Türkiye'deki atık su arıtma tesislerinin büyük çoğunluğunun hala geleneksel ya da konvansiyonel teknolojili arıtma tesisleri olduğuna dikkat çekilen açıklamada, fiziksel yöntemle arıtma yapan tesis sayısının 39, doğal yöntemlerle arıtma yapan tesis sayısının da 35 olduğu vurgulandı.

Arıtma yapan tesislerin en fazla olduğu il İzmir

İleri biyolojik yöntemle arıtma yapan tesislerin en fazla olduğu ilin, 13 adet arıtma tesisiyle İzmir olduğu kaydedilen açıklamada, İstanbul'un nitelikli atık su arıtma tesisleri konusunda son sıralarda kaldığı belirtilerek, şöyle denildi:

"Ülkemizin en önemli sorunlardan biri olan altyapı eksiklikleri ve arıtma tesislerindeki yetersizlikler, ne yazık ki bugüne kadar tam olarak giderilememiştir. Bunun en önemli nedeni atık suyla ilgili bütüncül, planlı, tutarlı bir politika geliştirilmemiş olmasıdır. Ülkemizdeki atık su sorunu sadece arıtma tesisi inşaatı ile çözülememektedir. Atık suyun yönetimi sorunu, plansız, günü kurtarmayı hedefleyen alt yapı projeleri sonucunda ve işletilemeyen arıtma tesisleri nedeniyle kronikleşmektedir."

TÜİK raporuna tepki

TÜİK verilerinin, atık suların evsel ya da endüstriyel kaynaklarını, bölgesel sınıflandırılmasını yansıtmadığına, mevcut atık su arıtma tesislerinin deşarj kaliteleri hakkında herhangi bir bilgi sunmadığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

"Deşarj edilen suyun içeriğinde kendini devam ettiren kirleticilerin parametre, miktar ve neden olduğu çevresel etkiler raporda yer almamaktadır. Bu nedenle yayımlanan rapor, ülkemizin çevresel sorunlarının çözümüne ışık tutacak ve durum analizi yapılmasını sağlayacak verilerden ziyade, yapılan inşaat oranına, tüketilen çimento, demir vb gibi inşaat malzemesi miktarına dair bilgiler verebilmektedir. Hiç kuşkusuz bu rapor, ülkemizde ciddi şekilde yaşanan yeraltı ve yer üstü su kirliliğinin çözümüne dönük bir rapor değildir.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak; günü kurtarma politikaları yerine kısa, orta ve uzun vadeli halk yararına planları içeren çağdaş, bilimsel bir atık su ve su yönetiminin oluşturulması gerekliliğini bir kere daha vurgulamak isteriz."