TMT Mücahitler Derneği, Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas’ın, 15 Aralık 2011 tarihinde Birleşmiş Milletlere sunduğu önerilerii gizli tutmayarak basına sızdırmasına tepki göstererek, bu durumu, müzakere sürecinin gizlilik ilkesini ihlal olarak nitelendirdi.

Dernek, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu  müzakerelerle ilgili süreci halka açıkça anlatmaya davet etti.

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Yılmaz Bora yaptığı yazılı açıklamda, “Rum tarafı bu iki yüzlülüğü yapmayı bir alışkanlık haline getirmiştir. Bunun yanında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2’nci Cumhurbaşkanı Talat’la, imzalanmamış olmasına rağmen ‘Dört Özgürlük’ te uzlaşıldığı iddia edilen bir sözde belgeyi de dağıtıp, basına sızdırması, tam bir aymazlıktır” dedi.

Hristofyas’ın amacının, Kıbrıs Türk halkı üzerinde psikolojik baskı yaratarak zaman kazanmak olduğunu ifade eden Bora, şu görüşleri dile getirdi:

“Rum halkı ve siyasileri nazarında, güven yitiren Hristofyas, bu bizans oyunlarıyla Rum Cumhurbaşkanlığı eçimlerinde siyasi prim yapmak için son kozlarını oynamaktadır. Müzakere sürecini etkisizleştirerek, sıkışıklıktan kurtulmaya, sözde Kıbrıs’ın dönem başkanlığının avantajlarından medet ummaktadır.

Kıbrıs Türk halkı açısından, Hristofyas’ın basına sızdırdığı, sözde Rum çözüm önerileri Rumların hayalleridir ve Kıbrıs’taki Türk varlığına son vermeyi hedeflemektedir.”

“İki Ayrı Egemen Devlet” olgusunun, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün, tartışılması veya ulandırılmasının asla kabul edilemeyeceğini, bunun görüşülmesinin dahi yapılamayacağını ifade eden Yılmaz Bora, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu müzakerelerle ilgili süreci halka  açıkça anlatmaya davet ederek açıklamasını  şöyle tamamladı:

“Rum tarafının,dezenformasyon yoluyla, halkımız arasında kuşkular yaratmasına ve 5 kol aaliyetlerine uygun zemin yaratmasına olanak vermemek için bunu gerekli görüyoruz. Yaratılmaya çalışılan suni gündemler ve olası dış baskılar karşısında, birlik ve bütünlüğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçtiğimizin bilincindeyiz. Bunun için halkımızın gerçeklerle bilgilendirilmesinin gereğine inanıyoruz.”