Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), son günlerde ana gündem maddesi haline gelen Fasıl 154 Ceza Yasası’nda değişiklik için yasa önerisi sundu.

Ceza Yasası’nın Irza Geçmenin tanımını düzenleyen 144,  Akraba ile Cinsi Münasebet yan başlıklı 147,  13 Yaşından Küçük Kız veya Erkekle Cinsi Münasebet yan başlıklı 153, 13 ile 16 Yaş Arası

Kızlarla Cinsi Münasebet yan başlıklı 154’üncü maddelerinde değişiklik;  Doğa Kurallarına Aykırı Suçlar yan başlıklı 171, Şiddet Kullanarak Doğa Kurallarına Aykırı Suçlar yan başlıklı 172, Teşebbüsler

yan başlıklı 173 ile 13 Yaşından Küçük Çocuklarla Doğa Kurallarına Aykırı Suçlar yan başlıklı 174’üncü maddelerinin ise kaldırılmasını öngören Yasa Önerisi, bugün Meclis Başkanı Hasan Bozer’e

sunuldu.

TDP’yi Meclis’te temsil eden Lefkoşa Milletvekili, Genel Başkan Mehmet Çakıcı ile Gazimağusa milletvekilleri Hüseyin Angolemli ile Mustafa Emiroğluları’nın imzasını taşıyan Yasa Önerisi’nde şöyle

denildi:

“Ceza (Değişiklik) Yasası’nda bulunan 144’üncü, 147’inci, 153’üncü ve 154’üncü maddelerin değiştirilmesi; 171’inci, 172’inci, 173’üncü ve 174’üncü maddelerin kaldırılması ile ilgili Yasa Önerisi’ni i

ilişikte sunar, İçtüzüğün ilgili maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arz ederim.”

TDP tarafından Meclis Bakanı Hasan Bozer’e verilen Ceza (Değişiklik) Yasa Önerisi’nde; İngiliz Yönetimi döneminden bu yana yürürlükte olan Fasıl 154 Caza Yasası’nın pek çok bakımdan güncelliğini

ve uygulanabilirliğini yitirdiği ifade edilerek, “Her geçen gün gelişen ve çağdaşlaşan hukuk anlayışı ve bilhassa insan hakları karşısında Ceza Yasası’nda tadilat yapmak kaçınılmaz olmuştur” ifadesi

kullanıldı.

TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, partisinin önerisini okuyarak, insan haklarına aykırı tüm yasal düzenlemelerin ivedilikle gündeme getirilerek süratle değiştirilmesi veya kaldırılması gerektiğini

söyledi.

Çakıcı, “cinsel yönelimin” hastalık olmadığını, bu nedenle çağdışı kalmış yasa maddesi (doğaya aykırı cinsel münasebet) ile buna bağlı diğer düzenlemelerin kaldırılmasını istediklerini söyledi.

Çakıcı, öneride, tecavüzü sadece kız çocuklarına ve kadınlara yönelik olarak tanımlayan 4 maddeye erkek çocuklarını ekleyerek değişiklik öngördüklerini de anlattı.

Mehmet Çakıcı, bir soru üzerine, çocuk tanımının 18 yaşından küçük tüm bireyleri kapsadığını ifade ederek, 18 yaşından küçük çocuklara yönelik cinsel, psikolojik ve fiziki şiddetin tüm dünyada suç

olduğunu ve cezalandırılması gerektiğini söyledi.

Çakıcı, bu nedenle çocuklara karşı ayrımcılık ve cinsel istismarı düzenleyen yasal düzenlemenin ivedilikle yaşamı geçirilmesi amacıyla sürdürülen yasa çalışması tamamlandığı anda bunu da kamuoyu

ile paylaşılarak öneri haline getireceklerini belirtti.

Çakıcı, Dünya Psikiyatri Birliği’nin cinsel yönelimi suç saymayan kararına uygun olarak dünyada tüm devletlerin yasalarında bu yönde değişiklik yapılırken, eski Rum Maliye Bakanı özelinde gündeme

gelen olayın KKTC’yi rezil etmekten ve Avrupa İnsan Haklara Mahkemesi’nde Türkiye ile birlikte mahkum olmasından başka bir sonuç yaratmayacağını söyledi.

Farklı cinsel yönelimin hastalık olmadığı gibi, insan haklarına aykırı bir durum da yaratmadığını anlatan Çakıcı, oysa son yaşanan sürecin KKTC sokaklarının “Pedofili” (yetişkin bir kişinin ergenlik

öncesi çocukları cinsel açıdan çekici bulması) bir ortammış gibi sunulması açısında da kabul edilemez bir durum yarattığını belirtti.

“Bu süreçte özellikle dedikodu mekanizmasıyla da kendi kendimizi rezil etmekten öteye gitmedik” diyen Çakıcı, AİHM’in kararlarına aykırı, insan haklarını ihlal eden tüm yasal düzenlemelerin ele

alınması gerektiğini söyledi.

Çakıcı, daha demokratik ve insan haklarına dayalı bir ülke isteniyorsa bunların yapılmasının kaçınılmaz olduğunu, aynı şekilde çocuklara karşı her tür ayrımcılık ve şiddetin önüne geçilmesi gerektiğini

belirtti.

Çakıcı, KKTC’nin Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Beyannamesi’ni 1998’de kabul ettiğini, ancak Ceza Yasası’nda buna uygun değişiklikleri yapma yönüne gitmediğini belirterek, bunun da süratle yapılması için gerekli önerileri hazırlayacaklarını söyledi.

Çakıcı, tüm yasalardaki insan hakları ihlali ve aykırılıklarıyla ilgili TDP’nin hazırladığı önerileri 15 günde bir gündeme taşıyacağını belirtti.

Çakıcı, hazırlığı tamamlanmak üzere olan bir diğer önerilerinin, “uyuşturucu bağımlılarına denetimli serbestiye verilmesine” yönelik yasa olduğunu vurguladı.

BOZER

Meclis Başkanı Hasan Bozer de, yürürlükteki yasalara uygun olarak öneriyle ilgili yasal sürecin başlatılacağını söyledi.

Bozer, Meclis Başkanlığı seçilmesine tüm muhalefet partilerinin açık destek vermesine teşekkür ederek, bunun omuzlarına anlamlı bir yük yüklediğinin bilircinde olduğunu, herkese bu anlamda eşit mesafede durduğunu belirtti.

Bozer, bu yasa dışında yasa çıkarmaya yönelik meclis iç tüzüğünde yapılacak değişiklikle Meclis’e gelen her yasa önerisi ve teklifinin belirli bir süre içinde alt komitelerde görüşülmesi, bu süre tamamlandıktan sonra doğrudan genel kurulun gündemine gelmesi yönünde düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Bozer, bunun yapılmaması halinde, bugün yapılan yasa değişiklik önerisi gibi gerekli işlemler yapılsa da hükümetin siyasi irade göstermemesi ve ivedilik almaması halinde tasarı veya önerinin uzun süre beklemek durumuyla karşı karşıya kaldığını belirtti.

Bu nedenle Meclis’in her gün çalışması taraftarı olduğunu anlatan Bozer, yapılacak böyle bir düzenlemenin güzel sonuçlar yaratacağını ifade etti.  

CEZA (DEĞİŞİKLİK) YASA ÖNERİSİ NE İÇERİYOR.

Fasıl 154 Ceza Yasası’nın üçüncü bölümündeki “Ahlaka Aykırı Suçlar”ın mağduru olabilecek kişileri, özellikle de kadın ve çocukları koruma altına almakla beraber, çağdaş insan hak ve özgürlükleriyle düzenlemeler içerdiği ifade edilene Ceza (Değişiklik) Yasa Önerisi’nde şöyle denildi:

“Eşcinsel ilişkinin doğal olduğu gerçeği, günümüz dünyasında pek çok uygar toplumda  kabul edilmekte ve ahlaka ya da yasal normlara aykırı görülmemektedir. Bilakis eşcinsellerin hakları, tıpkı kadınların veya azınlıkların hakları gibi aydın, demokrat bireyler ve insan hakları örgütleri tarafından savunulmaktadır. Keza pek çok Avrupa ülkesinde eşcinsel evlilikler yasal zemine kavuşmuş durumdadır. Hollanda, Belçika ve İspanya aynı cinsten kişilere evlilik hakkını tanırken; İngiltere, Almanya, Fransa, Danimarka, İsviçre, Finlandiya, Slovenya, İsviçre, Çek Cumhuriyeti, Lüksemburg, İsveç ve Norveç ise ‘sivil partnership’ yasalarıyla evlilik hukukunu eşcinsel çiftleri de kapsayacak şekilde genişletmiştir.”

Yasa (Değişiklik) önerisinin gerekçesinde, çağdaş dünyada eşcinsel olmanın değil, eşcinselliği bir hastalık gibi görmenin veya eşcinsellerden  ürkmenin (homofobi) toplum dışı bir durum olarak kabul edildiği belirtildi.

“Tüm bu gerçeklerin karşısında  Ceza Yasası’nın 171’inci maddesi ve devamındaki ilgili maddeler (172 ve 173), eşcinsel ilişkiyi suç saymakta ve ağır hapis cezası ile cezalandırmaktadır. Bu düzenlemeler tamamen çağdışı olup, en temel insan hak ve özgürlüklerine aykırıdır. İngiliz döneminden kalan aynı Ceza Yasası’nın yürürlükte bulunduğu Kıbrıs Cumhuriyeti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından mahkum edilmesinin ardından Avrupa Konseyi'nin ültimatomu üzerine eşcinselliği suç sayan maddeleri kaldırmıştır (Alekos Modinos davası)” denilen gerekçede, Fasıl 154’ün üçüncü bölümünde yer alan bazı maddelerden, bir takım cinsel suçların mağdurunun sadece kadınlar veya kız çocukları olabileceği anlamı çıktığı, bu nedenle bu maddelerde de değişiklik yapılarak erkek çocukların da buna dahil edilmesi gerektiği kaydedildi.

MADDE GEREKÇELERİ

Yasanın dördüncü maddesine “Cinsi Münasebet” tefsirinin  eklenmesi istenen TDP’nin önerisinde, bu değişikliğin gerekçesi,  “’Cinsi münasebet’in ne olduğunun açık ve geniş bir şekilde tanımlanması ve böylelikle bu gibi suçlardaki kavram karmaşasının önlenmesi” olarak belirtildi.

Öneri’nin 144’üncü maddesinde, talep ettiği değişikliğin gerekçesini “ırza geçme” suçunun mağdurunun sadece kadınlar değil erkekler de olabileceği düşüncesinden hareket edilerek maddeye “veya erkeğin” ifadesinin eklenmesi istendi.

Değiştirilmesi istenen 147’inci maddenin gerekçesi, “Akraba ile cinsi münasebet suçunun mağduru kadınlar olabileceği gibi erkekler de olabilir. Bu maksatla maddeye gerekli eklemeler yapılmıştır” olarak gösterildi.

Ceza Yasası’nın 153’uncü maddesini değiştirilme gerekçesi ise, “Mevcut maddede 13 yaşından küçük kız çocukları ile cinsel ilişkide bulunmak suç sayılmakta fakat erkek çocuklarla ilgili bir düzenleme yer almamaktadır. Bu boşluğun giderilmesi amaçlanmıştır.”

Ceza Yasası (Değişiklik) önerisiyle üzerinde değişiklik yapılması istenen 154’üncü madde gerekçesi ise şöyle:

“Mevcut maddede, 13 ile 16 yaşları arasındaki  kız çocukları ile cinsel ilişkide bulunmak suç sayılmakta fakat erkek çocuklarla ilgili bir düzenleme yer almamaktadır. Bu boşluğun giderilmesi amaçlanmıştır.”

Yasa değişiklik önerisinde ise, tartışmalara neden olan ve insan haklarına aykırı olduğu uluslararası yargı ve kurumlarca kabul edilen 171 ve ona bağlı 172 ile 173’üncü maddeler ile 153’üncü maddede yapılan değişiklik sonrası gerek kalmayan 174’üncü maddenin tamamen kaldırılması isteniyor.

Yasa önerisinde, tamamen çıkarılması istenen 171, 172, 173 ve 174’üncü maddeler şöyle:

“171’inci madde  (a) Doğa kurallarına aykırı olarak herhangi bir kişi ile cinsi  münasebette bulunan; veya (b) Doğa kurallarına aykırı  olarak bir erkeğin kendisi  ile cinsi münasebette bulunmasına izin veren herhangi bir kişi ağır bir suç işlemiş olur ve beş yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.

172’inci madde: 171’inci .maddede  belirtilen suçlardan herhangi birini şiddet kullanarak işleyen  herhangi bir kişi, ağır bir suç işlemiş olur ve 14 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir

173’üncü madde:  171’inci  maddede belirtilen suçlardan herhangi birini işlemeye teşebbüs eden herhangi bir kişi, ağır bir suç işlemiş olur ve 13 kadar hapis cezasına çarptırılabilir.

174’üncü madde: Şiddet kullanarak veya kullanmayarak 13 yaşından küçük bir çocukla doğa kurallarına aykırı cinsi münasebette bulunan veya bulunmaya teşebbüs eden herhangi bir kişi, ağır bir suç işlemiş olur ve 14 yıla kadar  hapis  cezasına çarptırılabilir.”