Meclis Genel Kurulu’nun olağanüstü toplantısı tamamlandı. Dün sabah saat 11.00 sıralarında başlayan ve tartışmalarla geçen toplantı yaklaşık 28 saat sürdü.

Sosyal Güvenlik Değişiklik Yasa Tasarısı; Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Değişiklik Yasa Tasarısı; İhtiyat Sandığı Değişiklik Yasa Tasarısı; Yabancılar ve Muhaceret Değişiklik Yasa Tasarısı ile Turizm Gelişim Yasa Tasarısı gündemli toplantı, partilerin mutabakatıyla 10 Kasım’a ertelendi.

Meclis Genel Kurulu’nun dünden bugüne salkan toplantısında, TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli de konuştu. Angolemli konuşmasının başında, milletvekillerinin birbirlerine karşı hoşgörülü davranmalarını isteyerek, “Bu önemli” dedi.

Sendikal Platform temsilcilerinin de konuk locasından izlediği Genel Kurul toplantısında TDP Milletvekili Mustafa Emiroğluları’nın ardından söz alan TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, ilk olarak trafik konusuna değinerek alınan önlemlerin yetersiz olduğunu söyledi.

Ülkede müşavirliğin kalkması gerektiğini kaydeden Angolemli, hükümeti büyük sermayedarlığın kontrolünde olmakla suçladı.

“Bileşik faiz olayı da nereden çıktı?” diyen Angolemli, 1995’lerde çıkan bu uygulamayı daha sonraki hükümetlerin de kaldırmaya cesaret edemediğini savunarak, bütün şartların büyük sermayeden yana çalıştığını ileri sürdü.

Angolemli, Maliye Bakanı’nın yeni faiz yasasını biran önce meclise getirerek geçirmesini de istedi.

Sigortalıların gerçek maaşlarını işverenin gizleyerek fazla prim yatırmamaya çalıştığını savunan Angolemli, primlerin artırılması ile işsiz ordusunun artacağını ve yatırımların azalacağını söyledi.

Yasa tasarılarıyla çalışanların haklarının kırpılmakta olduğunu ileri süren Angolemli, yasa tasarılarının  kadın haklarını da kısıtladığını savundu.

Ülkede ilk olarak kaçak işgücünün üzerine gidilmesi gerektiğini vurgulayan Angolemli, bunun yolunun da işverenleri denetlemekten geçtiğini söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın sivil toplum örgütlerini ve siyasi partileri dolaşarak görüş almasının takdir edilecek bir hareket olduğunu ancak bu gezilerden sonra aldığı görüşler doğrultusunda yasa tasarılarını değiştirmemesinin bu takdirleri ortadan kaldırdığını belirten Angolemli, pazartesi yapılan eylemi örgütlerin bunu kendileri için değil bunlardan etkilenecek olan kesimler için yaptığını ifade etti.

“Çalışma bakanı olarak siz sil baştan başlamalıydınız” diyen Angolemli, Çalışma Bakanı olarak Şerife Ünverdi’nin her zaman işçinin ve emekçinin yanında olarak hükümet içinde kavga vermesi gerektiğini söyledi.

Sınır dışı olayını eleştiren Angolemli, devletin nereden nereye getirildiğini sordu.

Türkiye  hükümetine öfkeli olduğunu belirten Angolemli, “Bize uymayan elbiseyi bize giydirmeye çalışıyorlar” dedi.

Angolemli, Türkiye ile resmi seviyeli temas yapılması gerektiğini belirtti.

UBP’yi halka yalan söylemekle suçlayan Hüseyin Angolemli, seçim öncesinde yaptığı vaatlerin tersini yaptığını savundu.

Nüfus sayımına güvenmediğini, bugüne kadar gerçeklerin yansıtılmadığını ileri süren Angolemli, sayım yapılacaksa BM’den gözetmen istediğini söyledi.

İhtiyat sandığı yatırımlarında kesinti yapıp sosyal sigorta primlerinde artış yapıldığını belirten Angolemli, öksüz olup ailesinden kendine maaş bağlanan genç kızların maaşının 18 yaşında kesileceğini savundu.

Aceleyle yasa geçirilemeyeceğini kaydeden Angolemli, yasa tasarısının geri çekilmesini ve örgütlerin görüşlerine göre tekrar düzenlenmesini istedi.

Trafik dairesi kurulması gerektiğini de belirten Angolemli, trafikte sorunları giderecek bir birim kurulmasının zorunlu olduğunu söyledi.

KALYONCU

CTP-BG Milletvekili Ömer Kalyoncu da, ülkede 1974’den bugüne her şeyin sahte yöntemlerle yapıldığını savunarak, dünyaya bağlanılamadığı ve bu mantalite değişmediği sürece bundan  kurtulunamayacağını söyledi.

Herkesin gününü kurtarma peşinde olduğunu kaydeden Kalyoncu, yasa tasarılarının hükümet tarafından hazırlanmadığını da savundu.

Sosyal Sigorta Dairesi’nin adına prim yatırılanların dairesi olması gerekirken, prim yatıranların dairesi olduğunu ileri süren Kalyoncu, prim yatırmayanların takip edilmediğini söyledi.

İşverenler primleri ödeyemediği için af çıkarıldığının söylenmekte olduğunu ancak diğer taraftan Maliye Bakanının maaşları ödeyemediğini ifade eden Kalyoncu, ülkedeki radarlara hakimlerin yargıçların polislerin yazılmamakta olduğunu ileri sürerek, “Bu memleketin neresinden tutacaksınız” dedi.

Kalyoncu, sosyal sigortaların bu yasa geçtikten sonra da batacaksa batacağını söyledi.

İnsanların çiğnendikleri ve çiğnetildikleri için mutsuz olduklarını ve politikacılar ne derse desin algılamadıklarını savunan Kalyoncu, UBP mantalitesinden ürkmekte olduğunu belirtti.

İktidar partisine bağlı Belediyelerin primleri yatırmadığını ve hükümetin de buna göz yumduğunu savunan Kalyoncu, Lefkoşa Belediyesi’nin çok büyük borcu olduğunu ileri sürdü.

Elektriğe zammın kapıda olduğunu iddia eden Kalyoncu, hükümete artık  güven kalmadığını savundu.

TC Lefkoşa Büyükelçisi’nin KKTC nüfusuyla ilgili söylemlerde bulunduğunu iddia edip bunu eleştiren Kalyoncu,  bunlar yüzünden müzakerelerde vatandaşlık adı altında yeni başlık açıldığını ileri sürdü.

Ülkede birlik ve beraberlik olmadığını ve UBP’nin de olmaması için elinden geleni yaptığını söyleyen Ömer Kalyoncu, insanlar arasında ayrımcılık yapıldığını ifade etti.

SİBER

CTP-BG Milletvekili Sibel Siber de, görüşülen tasarıların toplumla uzlaşılmayan yasalar olduğunu dile getirdi ve muhalefetin görüşlerinin değerlendirilmesini istedi.

Bir affın suçu özendirmemesi gerektiğini ancak bu tasarının kaçak yaşamı özendirmekte olduğunu savunan Siber, kaçak yaşamın toplum huzurunu bozmakta olduğunu söyledi.

Kaçak nüfusun hükümet tarafından bilinmediğini savunan Sibel Siber, tasarıda af varken ondan sonraki caydırıcılığın bulunmadığını, olayın karşı tarafın iyi niyetine bırakılmakta olduğunu kaydetti.

Aftan yaralanacak kişilere ön izin gibi bir şart getirilmesi gerektiğini belirten Siber, ülke ve halkın menfaatlerinin ön planda tutulması gerektiğini söyledi.

Siber, KKTC’de çalışanlara her yıl sağlık testi yapılırken kaçak kesime yapılamadığını ve bunun bulaşıcı hastalıklar bakımından tehlikeli olduğunu ifade etti.

Siber, yasanın geri çekilerek nüfus sayımının ardından eleştiriler de ele alınarak tekrar meclise getirilmesi gerektiğini kaydetti.

EKENOĞLU

CTP-BG Milletvekili Fatma Ekenoğlu da söz alarak, ülkede artık  çocuk ve hasta bakımından da yabancı iş gücünden yararlanıldığına dikkat çekti.

Ülkeye iki yoldan giriş olduğunu ve bunların denetlenebileceğini söyleyen Ekenoğlu, ülkede kaçak sayısının bilindiğine ve topluma açıklanmadığına inandığını söyledi.

Nüfus sayımının ertelendiğine işaret eden Ekenoğlu, ülkede yüzde 15 işsizlik olduğu ve bunun yüzde 30’unun gençlerden oluştuğu söylenirken ülkeyi kaçak doldurmanın yanlış olduğunu kaydetti.

Kaçak yaşamın teşvik edildiğini de savunan Ekenoğlu, affın ülke dışına çıkışı özendirmesi gerektiğini söyledi.

Yasa tasarılarının toplumda daha fazla tartışılarak konsensüs sağlanması gerektiğini vurgulayan Ekenoğlu, tasarıların toplumun büyük bir kesimini etkilemekte olduğunu kaydetti.

İş insanlarına kaçak yaşamın büyük zararı olduğunu söyleyen Ekenoğlu, kaçak yaşamın birçok şeyi sosyal yaşamı da etkilemekte olduğunu söyledi.

Nüfus sayımının ardından köklü bir muhaceret yasası yapılması gerektiğini vurgulayan Ekenoğlu, ondan sonra da kaçakların yurt dışına çıkması için af yasası çıkarılabileceğini kaydetti.

Yurt dışında yaşayan gençlerin ülkeye dönmediğini belirten Ekenoğlu, onların adaya dönmesini sağlayacak koşulların yaratılması gerektiğini ifade etti.

Ekenoğlu, tasarıların tümünün geri çekilmesini istedi.

SINAY

CTP/BG Girne Milletvekili Abbas  Sınay ise konuşmasında, UBP’nin görüşülmekte olan bu yasa tasarılarını yasalaştırmak için elinden gelen her şeyi yaptığını, ilgili komitedeki diğer yasa tasarılarını geri çektiğini ancak kimsenin çıkıp da bunun nedenini açıklamadığını söyledi.

Sınay, Meclis’in görüşmelerinin sürdürdüğünü, bunun yedi gün yedi geceye kadar uzayacağını ifade ederek, Meclis tarihinde böyle çalışmasının hiç olmadığını kaydetti.

Abbas Sınay, tasarılara sendikaların, sivil toplum örgütlerinin hatta ekonomik örgütlerin bile tasarıya karşı çıktığını ileri sürerek, ilgili bakanın 10 kez sendika ve sivil toplum örgütleriyle konuştuğunu söylediğini anlatarak, bu görüşmelerde tarafların birbirini anlamamasının sorgulanması gerektiğini belirtti.

Sınay, tasarıyla ilgili olarak anlaştıkları bir örgüt isminin söylenmesini isteyerek, “Bu insanların hiç biri mi akıllı değil” ifadesini kullandı.

Sınay, bu tasarıların yasalaşması için bir süre önce acemiler mangası diye tanımladığı UBP’nin iyi eğitilmiş bir ordu gibi birlikte hareket ettiğini anlatarak, bunun nedenini tasarıların yasalaşmasıyla ilgili olarak bir yerlerden emir alıp almadıklarını merak ettiğini söyledi.

Sınay, böyle bir durum varsa yapılması gerekenin mert birinin çıkıp bunu açıklamasını isteyerek,  ülkede kurumsallaşma yaratılmadan bir yere varılmasının mümkün olmadığını ileri sürdü.

Abbas Sınay, UBP’nin kendi içinde bir kez daha değerlendirme yaparak ortaya koyduğu politikaları gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Ülkede iyi giden hiçbir şeyin olmadığını iddia eden Sınay, toplumun tüm bu nedenlerden dolayın iyi olmadığını ifade etti.

Sınay, yasanın içeriğine, tasarıya daha hakim olan milletvekili Sonay Adem’in ayrıntıyla değerlendirme yaptığını anlatarak, kendisinin genel doğrular üzerinde görüşlerini aktardığını belirterek, tasarının yasalaşmasının  çözüm olmadığını söyledi.

ULUÇAY

CTP/BG Gazimağusa Milletvekili Teberrüken Uluçay ise dün sabahtan beri gündemdeki yasalarla ilgili olarak devam eden Meclis Genel Kurulu’nun devam edeceğinin anlaşıldığını belirterek, muhalefet milletvekillerinin ciddiyetle yaptığı eleştirilerin dikkate alınmasını istedi.

Uluçay, ülkenin ihtiyacı olan sosyal güvenlik sistemindeki sorunları çözmeye yönelik olarak hazırlandığı söylenilen tasarıların ne komite aşamasında ne de hazırlanma aşamasında yeterince tartışılmadığını iddia etti.

Uluçay, tasarının birkaç maddesi hariç 1 Ocak 2012’de yürürlüğe girmesinin öngörüldüğünü belirterek, böyle bir durumda tasarıların aceleyle geçirilmesi konusundaki girişimi anlamakta güçlük çektiğini belirtti.

Teberrüken Uluçay, tasarının yasalaşması halinde Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihin bir sonraki ay başı yürürlüğe girecek maddelerinin eski ve yeni hallerini okuyarak konuyu kamuoyunun bilgisine getirmek istediğini söyleyerek, maddeleri eski ve yeni haliyle okudu.

Uluçay, tasarıların yasalaşması halinde ülkedeki sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilir bir yapıya kavuşup kavuşmayacağının sorgulanması gerekliliği üzerinde durarak, tasarıların yasalaşmasıyla ekonomiye etkisinin bu nedenle önemli olduğunu söyledi.

Ön izin mekanizmasının devre dışı bırakılmaması gerektiğini kaydeden Uluçay, sözkonusu tasarıların, ihtiyaçlara göre düzenlenmesinin şart olduğunu belirtti.

KÜÇÜK

Bu sırada söz alan Başbakan İrsen Küçük, çok yoğun bir çalışma yapan meclise sözkonusu yasalarla ilgili çok geniş bilgi sunulduğunu söyledi.

Küçük, gerek iktidar, gerek muhalefet olarak bu sunulan bilgileri değerlendirmek üzere genel kurul çalışmalarının 10 Kasım 2011’e ertelenmesi konusunda mutabakata vardıklarını kaydetti ve toplantının ertelenmesini önerdi.

Bunun üzerine Genel Kurul Başbakan Küçük’ün önerisini oyladı ve oy birliğiyle genel kurul çalışmalarına son verildi.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, bundan sonraki birleşimini 10 Kasım Perşembe günü yapacak.