Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşma yapıyor.

Dünya Kadınlar Günü hakkında konuşan Erdoğan, "8 Mart'ta Mardin'de olacağım. Dünya Kadınlar Günü'nü Mardinli kadınlarla kutlayacağız. Üniversitelerde kız çocuklarına faşizan dayatma ve baskıya biz son verdik. Sağlık alanındaki reformlarla çilekeş Anadolu kadınlarını biz gözettik. Kadınlara yönelik şiddete sıfır tolerans gösterdik. Bu hafta Genel Kurul'a gelmesi beklenen tasarıyla inşallah kadına yönelik şiddete de en kapsamlı önlemler getiriyoruz. Sadece kadın demeyeceğiz, her iki taraf da olabilir. Bugün buradan 8 Mart vesiyesiyle Van'ın kadınlarını, depremzede hanım kardeşlerimizi yürekten selamlıyorum. Uludere'de yakınlarını kaybetmiş hanım kardeşlerimizi selamlıyorum. Özellikle Filistin'in, Gazze'nin, Hama'nın, Humus'un mazlum ama mağrur kadınlarını selamlıyorum" dedi.

Erdoğan konuşmasında Suriye'yle ilgili gelişmelere değindi ve yine Esad'a seslendi. Erdoğan şunları söyledi: "Son günlerde saldırılar insanlık dışı bir vahşet görünümü almaya başladı. Suriye'den sağlıklı ve net bilgiler almak mümkün olmuyor. Suriye yönetimi kendi halkını katletmeyi bir kez daha acımasızca sergilemeye devam ediyor. Uluslararası toplum bunu izlemekle yetiniyor. Uluslararası toplum bu vahşete ortak oldu. Akan kan katliamları gerçekleştiren zalimlere olduğu kadar, seyirci kalan ülkelerin tarihlerine kara bir leke olarak yazıldı. Suriye'deki katliama sessiz kalan ülkelere sesleniyorum. Kriz karşısında çözüm üretemeyen kuruluşlara sesleniyorum. Masum bir çocuğun akan bir damla kanı, her türlü stratejinin kat be kat üzerindedir. Bir damla gözyaşı film izler gibi katliamı izleyenlerin ellerine yüzlerine yapışır ve oradan da hiçbir zaman çıkmaz. Buradan Beşar Esad'a yine hatırlatıyorum. Babasının yaptıklarının hesabı bu dünyada sorulmadı, ama er ya da geç bu katliamın hesabı oğul Esad'dan sorulacak. Suriye şehirlerinde akan kan yerde kalmayacak. Daha fazla vakit kaybetmene Arap Ligi planı uygulamaya konmalıdır. Suriye halkı asla yalnız değildir."

Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirme yapan Başbakan sözlerini şöyle sürdürdü: "İşsizlik 2011'de yüzde 9.8'e geriledi. Böylece son 10 yılın en düşük oranına ulaştık. Şubat ayında ihracatımız bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.4 arttı. 2011'in tamamında ihracat 135 milyar dolarla tüm zamanların rekorunu elde etti. Şu an döviz rezervimiz altın dahil 89 milyar dolar. MHP, DSP hükümetinin IMF'ye borcu 23.5 milyar dolardı. Son geldiğimiz nokta 2.8 milyar dolar. Onlar borçlandı, biz ödedik. Bunlar başka şeylerle avundular. MHP'ye gönül veren kardeşlere sesleniyorum. Ben rakamlarla konuşuyorum. Bunların bu ülkeye kazandıracağı hiçbir şey yok. Eğer sizin Merkez Bankanız nal toplarsa bitersiniz. Kasaları dolu olursa stand-by anlaşman senin olsun der yolumuza devam ederiz. Şu anda biz IMF'nin de ortağıyız. Ondan gelecek paraya ihtiyacımız yok. "