Bizler Kıbrıslı Gençlik Platformu olarak, gençlik ve öğrenci sorunlarını dile getirilip çözüm bulunması için talep ettiğimiz çalıştaya uzun süredir hazırlanmaktayız. Milli Eğitim Bakanlığı bu çabamıza cevap vererek 10-11 Şubatta çalıştayın gerçekleşeceğini söyledi ve bizler de çalıştaya katıldık.

Türkiye Cumhuriyeti’nde uzun süredir farklı illerde öğrenci çalıştayları yapılmaktadır.  Bu gün yapılan çalıştayda bunun bir devamı niteliğindeydi.  KKTC Milli Eğitim Bakanlığı bize bunu TC yetkilileri ve KKTC Milli Eğitim bakanlığı görevleriyle birlikte, sorunların çözümü için gençlerinin dinleneceğini bir ortam olacağını söyledi. Ancak bizim karşılaştığımız ortamda sorunlarımızı dinleyen KKTC Milli Eğitim görevlileri değil, Türkiye’den gelen sorumlular oldu. Oturumlarda moderatörler Türkiye’deki Gazi Üniversitesite’sinden gelen öğretim görevlileriydi.

Bizler sıkıntılarımızı anlatırken bir de moderatörlere KKTC’yle ilgili açıklamalar yapmak zorunda kaldık. Çalıştay, bizim talep ettiğimiz ve bize söylenen çalışma tarzında değildi. Türkiye’li yetkililer sorunları dinleyip gençlerin sorunlarını not aldı çünkü buradan çıkan veriler TC yetkililerinin işine yarayacaktı. Buradan çıkan sonuçlar açıktır ki, Türkiye’nin kendi gençlik sorunlarına yönelik geliştirecekleri politikalarında kullanılacaktır.

Bu noktada bizler  sorunlarımızı anlatacak bir yetkiliyle karşılaşamadık. Karşılaştıklarımız da çalışma oturumlarında, bizlerin eleştirilerine sert tepkiler gösterdi. KKTC Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevlileri olan bu insanlar oturumlara katılımcı pozisyonunda sadece eleştirilere yanıt getirdi, bunun dışında sözlerimize değer vermediler. Çalıştay sürecinde yenilenen burs tüzüğüyle ilgili hiçbir bilgi vermeyen bakanlık görevlileri, çalıştay sonunda bu sene başından beri görüşülen bir burs tüzüğü yenilemesi olduğunu söyledi. Bakanlık yetkilisine getirdiğimiz eleştiriler karşılığında ‘’insanın vatanı doyduğu yerdir.’’ cevabını aldık. Bakanlık görevlisi adeta beyin göçünü teşvik edici şekilde konuştu.

Bizim talep ettiğimiz ve bize söylenen çalıştay, bizlerin özgürce sorunlarını anlatacağı, sorunun öznesi olan gençlerin konuşacağı bir ortam olmasıydı. Ancak böyle bir ortamla karşılaşmadık, özellikle liseli gençler, yetişkin ‘’uzmanlar’’ tarafından bastırılarak konuşulmalarına imkan verilmedi. Sorunların öznesi olan bizlerin talep ve çözüm önerileri dinlenmesi gerekirken, genel olarak ‘’uzman’’ kişilerin görüşlerine önem verildi.

Bu çalıştayın bizim görüşümüzde hiçbir anlamı ve değeri yoktur. Sonuç alınacağına inanmadığımız gibi çalıştay boyunca bizimle dalga geçildiğini düşünüyoruz. Bu çalıştaydan gençlik sorunlarına dair çözüm alınacağına inanmıyoruz ki zaten bizler sorunlarımızı anlatamadık.

Bizler, sıkıntılarımızı anlatmak için bakanlık yetkilileriyle konuşmaya çalıştık, geri dönüşlerde samimiyetsizlik hissediyoruz. Bu günden sonra bakalık görevlilerinin bize yöneltecekleri görüşme taleplerinin hepsine cevabımız reddir. Bundan sonra sıkıntılarımıza çözüm arayışlarımız farklı alanlarda farklı yöntemlerle olacaktır. Çalıştayı, TC yetkililerine düzenleten, moderatörlerin bile TC’li öğretim görevlilerinden seçilmesiyle ülkemizdeki aydınları hiçe sayan Milli Eğitim Bakanlığı yetkinsizliği ve iradesizliğini göstermiştir.