Batı Toroslar’da Akdağlar’ın eteklerinden eriyerek gelen kar suları, uzun ve maceralı bir yolculuk sonucu tabiatı ince ince işleyerek Akdeniz’e varır. Önce Kartal Gölü ve Akçay Baraj Gölü’ne dönüşen sular, ardından Kıbrıs Deresi adını alarak derin bir kanyona girer ve Kasaba Ovası’nı aşıp Dirgenler Boğazı’ndan denize ulaşır. Bu yolculuğun en gizemli bölümü doğa harikası Kıbrıs Kanyonu’dur elbette. 

Ancak teknik olanaklarla geçilebilen Kıbrıs Kanyonu, vahşi doğasıyla insanları çekiyor. Katran Dağı (1864 metre) ile Susuz Dağı (2 bin 205 metre) arasında, kimi yerde yüz metreyi aşan duvarlarıyla geçit vermiyor kanyon. Birbiri ardına sıralanan şelaleler, şelalelerin balkonlar yaparak düştüğü göletler, geçilemeyecek hissini verecek kadar daralan duvarlar ve delicesine akan su görsel bir şölen oluşturuyor. Kanyon Sütleğen köyünden başlayıp, Kemerköy’de açığa çıkıyor. Varlığı efsanelere konu olan ve nesli tükenen Anadolu kaplanının 1946 yılında en son bu derin vadide görüldüğü rivayet ediliyor. 

Antalya’nın Kaş ilçe merkezine 50 kilometre mesafedeki kanyonda yürüyüş, bisiklet, cip safari ve kanyon geçişi turları düzenleniyor. Kasaba-Kemerköy-Kuruova asfalt yolu ve Sütleğen Akörü orman yolu, kanyonun panoramik görüntüsünün izlenebileceği güzergâhlar. Sinekçibeli ile Meryemlik mevkii arasındaki tahta köprüden geçen yürüyüş yolu çam, ardıç, sandal ve sedir ağaçlarıyla bezeli. 

Özellikle Katran Dağı yamaçlarında başlarını göğe kaldırıp kollarını yana açmış asırlık sedirler, hemen yakınlardaki sedir ağaçlarıyla ünlü Çığlıkara Tabiat Koruma Alanı’yla yarışacak güzellikte. 

Sütleğen köyünün dışında eski bir Lykia kenti olan Nysa’nın kalıntıları yer alıyor. Tarihi harabelerdeki antik tiyatro basamaklarından, aşağıdaki Kıbrıs Kanyonu manzarası mutlaka izlenmeli. Geçmiş yıllardaki yangının ardından yeniden filizlenip yeşillenen kanyon keşfedilmeyi bekliyor sabırsızlıkla.