Rize Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semih Engin, Karadeniz'in boğazlar oluştuktan sonra Akdeniz'den gelen fauna ve floranın etkisinde kaldığını, bunun Karadeniz'in oluşumundan beri devam eden bir süreç olduğunu belirterek, ''Ama günümüzde iklim değişikliği ve su sıcaklığındaki artış nedeniyle bu süreç hızlanabilir'' dedi.

Doç. Dr. Engin, Karadeniz'in oluşumundan bu yana devam eden ''Akdenizleşme'' sürecinin halen sürdüğünü söyledi.

Son 50 yıldır belirgin olarak hissedilen iklim değişikliğinin kapalı bir havza olan Karadeniz için oldukça önemli olduğunu ifade eden Engin, ''Karadeniz göl formunda bir su havzası idi ama boğazların oluşması ve Akdeniz'den gelen tuzlu su ile deniz karakteristiği edinmeye başlamış. Karadeniz, boğazlar oluştuktan sonra Akdeniz'den gelen fauna ve floranın etkisinde kaldı. Bu, Karadeniz'in oluşumundan beri devam eden bir süreç ama günümüzde iklim değişikliği ve su sıcaklığındaki artış nedeniyle bu süreç hızlanabilir'' diye konuştu.

Karadeniz'deki balık türlerinin yaklaşık yüzde 60'ını Akdeniz orijinli balıkların oluşturduğunu söyleyen Engin, ''Geçen 5 yılda Doğu Karadeniz kıyılarında ilk defa tespit edilen ve yerleşik popülasyonları gözlenen Akdeniz orijinli 5 kaya balığı türü bu sürecin günümüzde de devam ettiğinin ispatıdır. Bu türlerin daha önce Karadeniz havzasında yaşadığı bilinmiyordu. Bunların bazılarını Karadeniz için, bazılarını Karadeniz'in Türkiye kıyıları için yeni kayıt olarak verdik'' dedi.


''Karadeniz'e özgü bazı türler azalabilir''

İklim değişikliği ve global ısınmayla Karadeniz'in sıcaklığının artabileceğini, böyle bir artış halinde Akdeniz flora ve faunasının Karadeniz'e geçişinde de artış olacağının düşünülebileceğini kaydeden Engin, şunları söyledi:

''Bunun sonucu olarak Akdeniz'deki balık ve diğer bitkiler Karadeniz'e yerleşebilir. Hatta istilacı karakterli Kızıldeniz orijinli lesepsiyen türlerin Karadeniz'e geçebilme olasılığı var. Bu duruma Karadeniz'e gemilerin balast sularıyla istenmeyerek taşınan ve istilacı karakterde çoğalan, hamsi yumurta ve larvalarını tüketen jelimsi bir canlı olan mnemiopsis leidyi ile dip bölgedeki midye yataklarını yok eden deniz salyangozu türü rapana venosa iyi birer örnektir. Böyle bir durumda Karadeniz'in ekosisteminde değişiklikler söz konusu olabilir. Bunları şimdiden tahmin edebilmek, etkilerinin nasıl olacağını söyleyebilmek oldukça zor ama bildiğimiz şey mevcut oturmuş sisteme dışarıdan müdahalenin olumsuz olabileceğidir. Özellikle lesepsiyen türler Karadeniz'e ulaşırlar ve yerleşik popülasyon oluşursa biraz daha endişe ederiz. Bu türler Akdeniz havzasında yerleşerek doğal stokların yerini almaktadır. Tuzluluk ve sıcaklıkta ciddi artış olursa Marmara'ya kadar ulaşmış olan Kızıldeniz orijinli türler Karadeniz'e geçerek yerleşik popülasyon oluşturabilir. Bu da yerleşik doğal Karadeniz balıkları ile rekabete neden olabilir. Bu besin, hacim ve alanda rekabet şeklinde görülür. Rekabet, Karadeniz'e özgü bazı türlerde azalmaya neden olabilir.''