Deniz anası ve deniz şakayığıyla akraba olan ve gözleri bulunmayan Hydra magnipapillata canlısının, ışığı ve karanlığı ‘görebildiği’ tespit edildi.

California Üniversitesi’nden Todd Oakley, büyüklüğü bir santim civarında olan deniz canlısının ışığa duyarlı sinir hücreleri bulunduğunu belirtti. Oakley, “Buna tam olarak görmek diyemeyiz. Çünkü ışığın ve karanlığın neden oluştuğunu algılayabilme kapasiteleri yok. Hidraların algıladıkları görüntü, insanlarınkine göre çok farklı” dedi.

“Knidliler” familyasına ait olan hidralar, diğer familya üyeleri gibi sahip oldukları iğneli hücrelerle su piresi gibi canlıları yakalıyor. İğneli hücrelerin dokunma ve tat alma hissi olduğunu önceden bilen bilim insanları, bu hücrelerin yanında ışığa duyarlı sinir hücreleri bulunduğunu fark etti.

California Üniversitesi’nden bir diğer araştırmacı David Plachetzki, yeni keşfedilen algılayıcı sinir hücrelerinde “opsin” adı verilen proteinler keşfetti. Araştırmacılar, bu proteinin, hidraların iğne hücrelerini tıpkı bir zıpkın gibi ateşlemek için kullandıklarını tespit etti. Hidranın bulunduğu ortamın aydınlığına göre harekete geçen opsin proteininin, ışık bulunan ortamda daha aktif olduğu anlaşıldı.

Bunların yanında, hidraların sinir hücrelerinde, insan retinasında olduğu gibi ışığı elektrik sinyallerine çeviren ve görüş sağlayan ek proteinler bulunduğu ortaya çıktı. Oakley ve Plachetzki, şimdi avlanmakla ilgili olan iğneli hücrelerin neden ışıkla harekete geçtiğini anlamaya çalışıyor.

Araştırmacılar, bu durumun, hidranın avından üzerine düşen gölge nedeniyle değişebilen bir durum olduğunu düşünüyor.