Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban ki Moon’a sunduğu 23 sayfalık çözüm taslağı, en ince ayrıntısına kadar Rum gazetelerinde yayınlandı. Müzakerelerin olumsuz yönde etkilenmemesi için gizlilik kararı alındığı halde Hristofyas’ın bu konuda farklı bir yaklaşım sergilemesi Kıbrıs Türk tarafında tepkiyle karşılandı.
Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas, 15 Aralık’ta BM’ye sunmuş olduğu 23 sayfalık belgeyi önce Rum siyasi partilerine dağıttı, ardından Rum gazetelerine sızdırdı.
Belgenin en önemli bölümünde, adanın askersizleştirilmesine ve garantörlüklerin ortadan kaldırılmasına yer veriliyor.
Buna göre adadaki  Türk ve Yunan birliklerinin geri çekilmesi ve yerel orduların dağılması öngörülüyor. Dikkat çeken bir diğer önerinin ise, garantörlük sisteminin ortadan kaldırılmasıyla ilgili. Rum tarafı, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüklerinin son bulmasını, ancak adadaki İngiliz üslerişnin devamını istiyor.

Dönüşümlü başkanlık

Yönetim konusunda ‘dönüşümlü başkanlık’ önerisini destekleyen Rum lideri, 4 yıl Kıbrıslı Rum, 2 yıl da Kıbrıslı Türk’ün başkan olacağı bir sistem öneriyor. 
Bakanlar kurulunun 9 Kıbrıslı Rum ve 5 Kıbrıslı Türk’ten oluşacağı, karar alınabilmesi için de her toplumdan en az iki bakanın olumlu oyunun gerekli olacağı ifade edilirken, anlaşmazlık durumunda konuyu Başkan ve Başkan Yardımcısının üstlenecekleri belirtiliyor.

Uluslararası anlaşmalar

Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Fileleftheros gazetesi, uluslararası anlaşmaları imzalama yetkisinin federal hükümette olacağını ifade ederek şunları yazdı:
“Federal hükümet, federal birimlerin (states) yetkilerinin gasp edileceği uluslararası anlaşmalara imza atmayacak. Federal birimlerin yetkileriyle ilişkili olan dış ilişkiler konularında danışmanlık organı olarak faaliyet gösterecek Ortak Dış İlişkiler Komitesi kurulacak. Görüş ayrılıklarını çözmeye çalışacak ve çözüm bulamadığı durumlarda konuyu bakanlar kuruluna havale edecek. Dışişleri Bakanı, Federal birimlerin yetkilerine ilişkin konularda federal birimlere müzakere edecek.
Federal birimler, federal hükümetin onayını aldıktan sonra, Kıbrıs’ın ilişki içerisinde bulunduğu devlet ve uluslararası örgütlerle anlaşmalar imzalayabilecekler. Boyunduruk altındaki ülkelerle dahi imzalanacak ticari ve kültürel anlaşmalar için onay gerekmeyecek. 
Karasular, Münhasır Ekonomik Bölge, sınır bölgeleri ve kıta sahanlığına ilişkin anlaşmalar federal hükümet tarafından imzalanabilecek.”

Tek FIR hattı

Belgede; “federal bir Sivil Havacılık Makamı oluşturulması, tek FIR ve iki hava trafik kontrol merkezinin olması” öneriliyor.
Havaalanlarının federal hükümet tarafından onaylanması ve devletçiklerin malı olması öngörülürken, FIR dolaşımından elde edilecek gelirin ise, Havacılık Dairesi tarafından toplanarak, devletçiklere, ihtiyaçları ve giderleri oranında dağıtılacağı belirtiliyor.

Rum göçmenlerin yüzde 60’ı mülklerine geri dönecek

Hristofyas’ın, BM’ye sunduğu belgede, mülkiyet sorununun çözümüyle ilgili öneriler geniş yer tutuyor. Buna göre, 1974’te mülklerini terk eden Kıbrıslı Rumlardan yüzde 60’ının ‘Rum devletçiğinin egemen olduğu bölgeye’ geri dönmeleri öngörülüyor.
Mülküne dönemeyenler konusunda ise takas ve tazminat seçeneklerinin sunulması ve bun konuda karar alacak bir  
Uluslararası Bağımsız Mülkiyet Komitesi’nin kurulacağı ifade ediliyor.
Anlaşmadan 13 yıl sonar, ya da Kıbrıslı Türklerin yaşam düzeyi Kıbrıslı Rumlara yüzde 85 oranında yaklaşması  durumunda serbest alım-satım başlayacak.
Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklerin ve görevlendirilmiş yabancıların eşit temsil edileceği Mülkiyet Komitesi, bu günkü mülk kullanıcılarının başvurularını kabul edecek, başvurulara ilişkin karar alacak, mülklerin değerini belirleyecek, mülklerin kalkınmaları yönünde adım atacak, konutlar inşa etme sorumluluğunu yüklenecek.
Mülkünden mahrum olan kişinin iade istemesi ve iade bedelinin mülkün bedelinden fazla olması durumunda, bugünkü kullanıcı mülkü elinde tutamayacak. Mülklerin kalkındırılması ve değerlendirilmesi ve bağışlar aracılığıyla fon oluşturulacak ve Türkiye maliyetin büyük bir kısmını üstlenecek. Komite, Toprağın Yeniden Paylaştırılması Birimi gibi diğer örgütlerden yardım alacak.

Vatandaşlık konusu sorunlu

Vatandaşlık konusunda ise 31 Aralık1963 öncesinde adada doğanlar ve Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğine sahip olanlar ve onların evlatları için herhangi bir sorun yaşanmayacak. Ancak, sonradan adaya gelenlerle ilgili rakamlar belirlenirken, nüfus yapısı korunacak. Buna göre ada genelinde Kıbrıslı Türklerin oranı yüzde 20’yi geçmeyecek.

Ekonomide görüş birliği

Gelirlerin paylaşımı, Türk lirasının kullanılacağı geçiş dönemi ve diğer konularda görüş birliğinin sağlandığına dikkat çeken Rum lideri, Avrupa Birliği ve 4 özgürlük konusunda şunları öne sürüyor:
“Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler, yerel seçimler ve AP seçimlerinde seçme haklarını kullanacaklar. İç vatandaşlığa sahip olanlar parlamento seçimlerinde, ait oldukları toplum temelinde oy verecekler. 
İkametteki herhangi bir sınırlama, tüm Kıbrıs’ta dolaşımı engellemeyecek. Tüm Kıbrıs’ta kalıp çalışabilecekler. 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK : KIBRIS