İsrail'in uyguladığı abluka ve Filistinli gruplar arasındaki siyasi bölünmüşlüğün başı çektiği pek çok sebepten ötürü uzun yıllardan bu yana yaşanan ekonomik durgunluğun geçen yıl hat safhaya vardığı Gazze'de 2019'un büyük bir felakete neden olabileceği belirtiliyor.

Filistinli İşadamları Derneği Başkanı Ali el-Hayik AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze'deki özel sektörün çöküşünün ekonomik, sosyal, eğitim ve sağlık alanlarında felaketlere yol açtığına işaret etti.

Gazze'de 2018'de pek çok iş adamı ve tüccarın iflas etmesi, yüzlerce sanayi tesisi ve dükkanın kapanması nedeniyle ekonomik bunalımın hat safhaya vardığını dile getiren Hayik, "Gazze 2019'da ekonomik, sosyal ve insani açılardan felaket bölgesi olabilir." dedi.

Derneğin bu yıl başında ekonomik çöküşe sebep olan unsurlar ortadan kaldırılmadığı sürece çöküşün devam edeceği yönünde uyarıda bulunduğunu aktaran Hayik, kamuda büyük ölçekte istihdam kapasitesinin olmaması nedeniyle Gazze'de bu alandaki açığı özel sektörün kapattığına değindi.

Özel sektörün çökmesinin ekonomik sistemin çökmesine sebep olduğunu kaydeden Hayik, bu sorunun Filistinli gruplar arasında uzlaşma sağlanarak çözüme kavuşturulabileceğini savundu.

Hayik, İsrail'in Gazze'ye abluka uygulamaya başladığı tarihten bu yana özel sektörün verdiği kaybın 11 milyar doları aştığını kaydetti.

SİYASİ BÖLÜNMÜŞLÜK EKONOMİK ÇÖKÜŞÜN EN ÖNEMLİ SEBEBİ

Filistinli gruplar arasında 13 yıldır devam eden siyasi bölünmüşlüğün, özel sektörün çöküşüne neden olan sebeplerin başında geldiğini söyleyen Hayik şöyle devam etti:

"Siyasi bölünmüşlük, İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukası, Kerm Ebu Salim haricindeki tüm ticari sınır kapılarının kapanması, ham madde girişlerinin ve ihracatın engellenmesi, Filistinli işçilerin İsrail'deki 1948 topraklarında çalışmak için girişine izin verilmemesi, Gazze'ye giriş çıkışların kısıtlanması, elektrik sıkıntısı, uluslararası kurumların ve yatırımcıların girişinin engellenmesine sebep oldu."

Gazze ablukasının başladığı tarihten bu yana yaklaşık 600 sanayi tesisinin ve binlerce dükkanın kapandığına işaret eden Hayik, 2008'den bu yana İsrail'in Gazze'ye düzenlediği 3 saldırıda da sanayi tesislerinin büyük oranda yıkıldığını ve bu tesislerin sahiplerinin zararlarının halen karşılanmadığını aktardı.

 Hayik ayrıca, 2018'de iş adamı, sanayici ve tüccarın, borçlarını ödeyememesi ve mali yükümlülüklerini yerine getirememesi nedeniyle icra takiplerinde artış yaşandığının, işçi ve üniversite mezunları arasında işsizlik oranının yükselmesinin de ekonomide gerçek bir çöküşe neden olduğunun altını çizdi.

Birleşmiş Milletler'in (BM) geçen yıl yayımladığı raporlara göre, Gazze halkının yaklaşık yüzde 80'i insani yardımlarla hayatını idame ettiriyor.

Dünya Gıda Programı'nın (WFP) 19 Aralık 2018 tarihli raporunda ise Gazze nüfusunun yaklaşık yüzde 70'inin gıda güvensizliğiyle karşı karşıya olduğu ifade edilmişti.

ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ

Ekonomik bunalımın halkın alım gücünün de büyük oranda düşmesine neden olduğuna vurgu yapan Hayik, talep olmaması nedeniyle sanayi tesislerinin günde yüzde 10'luk kapasiteyle çalışmaya başladığını söyledi.

Gazze halkının nakit sıkıntısı yaşaması nedeniyle dükkanların ürün satış oranlarında büyük düşüş yaşandığını kaydeden Hayik, Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı üzerinden ticari mal girişlerinin de geçen yıl yüzde 30-40 oranında düştüğünü dile getirdi.

Vatandaşların alım gücünün düşmesinin altında yatan sebebin, Filistin hükümetinin Gazze'de çalışan memurlardan bir kısmının maaşlarını kesmesi olduğu belirtiliyor.

Damir (Vicdan) İnsan Hakları Kurumu 7 Şubat'ta yaptığı yazılı açıklamada, Gazze'de çalışan 5 binden fazla memurun maaşının siyasi mensubiyetleri nedeniyle kesildiğini duyurmuştu.

Filistin Merkezi İstatistik Bürosu'nun verilerine göre, ekonomik durgunluk nedeniyle Gazze'de yoksulluk oranı yüzde 75'i aşarken, işsizlik oranı da yüzde 52'ye ulaşmış bulunuyor.