Konuşmasının büyük bir bölümünde BDP'yi çok sert bir dille eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'Senin Başbakanlığı'nı tanımıyorum' ve 'Genelkurmay Başkanı değil sen bizim gözümüzde onbaşı olamazsın' sözlerine sert çıktı.

Erdoğan, 'Çıkmış BDP Genel Başkanı biz seni tanımıyoruz diyor. Tanısan ne yazar tanımasan ne yazar bizi millet tanıyor millet. Bize milletimizin hayır duası ziyadesiyle yeter. Sen aynaya bak kendini tanıyamazsın. Aynaya bakarsan kanını emdiğin gençleri göreceksin' diye konuştu.

İşte Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Irak'ta Kerbela'ya dua etmeye gidenlere saldırmak, bombalamak insanlıkla nasıl bağdaşabilir! Böyle bir saldırıyı yapanlar çıkıp nasıl ben müslümanım diyebilir! Allah'ın aslanı Hz. Ali bu topraklarda şehit edildi yetmedi mi? 

Moğol saldırıları sonrası Dicle kan aktı yetmedi mi? Bugün kendi kardeşlerini katledenler nasıl bir sapkınlığın içerisinde olduklarını görmüyorlar mı?

Irak yönetimi çok ciddi ve tarihi bir durumun vebali altındadır. İster Şii ister Sunni olsunlar gelecekte Yezit sıfatıyla anılmaya mahkum olacaklardır.

O ÜLKELER TIPKI KERBELA'DAKİ KATİLLER GİBİ

Irak'ta mezhep temelli bir ayrışmayı körükleyen ülkeler de, dökülen her damla kandan mesul olacaktır, o ülkeler tıpkı Kerbela'daki katiller gibi bu lekeyi alınlarında taşıyacaklardır.

Kardeş Cezayir halkı bizim dediğimizi anladı ama Başbakanları başka şeyler söylüyor. Cezayir halkı ve ana muhalefeti diyeceğini dedi ve buradan polemiğe girmiyor, kardeş Cezayir'e dostluk mesajlarımı iletiyorum

PKK, BDP, CHP SİYASİ RANT PEŞİNE DÜŞTÜ

Uludere'de yaşananları bir istismar malzemesine çekmek için yoğun bir çabaya girdiler. Terör örgütü hadiseyi kendi çıkarları için bir unsur olarak kullandı. BDP, tabutların bir ucundan çekerek üzerine PKK bayrağını koydu. CHP ise, BDP ve PKK gibi bir siyasi rant peşine düştü. Yaşanan acı olaylar sonrası, hükümeti hedef alan yalan ve yanlış bilgilerle yayınlar yürütmeye başladılar.

Olayla ilgili 3 koldan inceleme yürütülüyor. Şırnak Valiliği'miz idari bir inceleme başlattı ve bu inceleme büyük bir hassasiyetle sürüyor. Tazminat meselesi belli bir aşamaya geldi. Terörden dolayı zararları olan kişilerin dosyalarını öne aldık ve ödemeleri en kısa zamanda yapacağız. Gülyazı Köyü'ne bir gümrük noktası açılması için incelemeler de aynı şekilde devam ediyor. Buradaki geçişleri yasal noktaya çekmenin gayreti içerisindeyiz. Olayı büyük bir hassasiyetle inceliyoruz. Biz onlar gibi istismar peşinde olamayız. Acı üzerinden rant sağlayanlardan olamayız. Kardeşlik hukukunun gereğini yerine getiriyoruz. 

Bu tahrik girişimleri sadece hükümeti değil Türkiye'nin bütünlüğünü ve kardeşliğini de hedef alıyor. AK Parti'nin bu uzun yoldaki en önemli ilkelerinden biri Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye olan nasihatidir: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Biz hiçbir zaman önce devlet diyenlerden olmadık ve asla olmayız. Biz her zaman önce insan dedik demeye de devam edeceğiz. Bütün hayatımız zorba, baskıcı statükoya karşı mücadele ile geçmiştir. 

5 SEÇİM 2 HALK OYLAMASINDAN BAŞARIYLA ÇIKTIK

AK Parti'nin temel misyonu, milletin iradesi yönünde değişimi ve demokratikleşmeyi gerçekleştirmektir. Girdiğimiz 5 seçimden ve 2 halk oylamasından başarılı bir şekilde çıkmamızın sırrı budur. Maruz kaldığımız sıkıntılar olmadı mı? Oldu ama bu sorunları sabırla aştık. Biz, bize yaşatılanları asla unutmadık. Bize yaşatılanların da başkalarına yaşatılmasına da rıza göstermedik. 

Bu ülkenin Doğu'sunu, Karadeniz'ini hiç aklına getirmeyen yönetimler geldi geçti. AK Parti iktidarı bugün her yeri alt yapısıyla üst yapısıyla ayağa kaldırmıştır. Bunu hazmedemiyorlar. Bunu ne ana muhalefet ne de yavruları hazmedemiyor. Hakkari'de havaalanı yapmak ve ya yaptırmak bugüne kadar kimsenin aklına geldi mi? Beyefendiler havaalanı yapılmaması için tehdit ediyorlar. Şırnak'ta havalimanı yapıyoruz onun bile temel atma törenine gidenleri tehdit ediyorlar. Hakkari'de hastane açılışına gittim vatandaşı tehdit ettiler. Bir uzman doktor yanımıza geldi 'Başbakanım biz sürekli tehdit ediliyoruz.' dedi.

EY BDP SİZİN İNSANA SAYGINIZ VAR MI?

Ey BDP ve uzantısı olduğu terör örgütü sizin insana saygınız var mı? Siz sadece Kürt kökenli vatandaşlarımızın istismarını yapıyorsunuz. Sizin elinizden gelen tek şey kepenkleri indirtmek. Siz kepenkleri indirteceğinize, açılması gereken kepenklerin sayısını arttırmalısınız. Onların bugüne kadar yaptıkları hep bu. Bugüne kadar bir tane numune belediyesi yok. Gittikleri zaman pislikten geçemezsiniz. Bunların hizmet aşkı gibi bir derdi yok. Bunlar terör örgütünün gayretleriyle besleniyorlar bununla ayaktalar.

Bu ülkede şifa için hastaneye gidenler daha hasta olarak çıktılar. Bu ülkede Dersim demek bile suçtu. Bırakın Dersim'i bugün Dersim Katliamı'nı söylüyoruz. TSK da Dersim olaylarıyla ilgili arşivlerini açıyor. Çorum ve Maraş'ı da biz konuştuk. Cezaevlerinde annesiyle ana dilinde konuşmanın da önünü biz açtık. 

CHP VE BDP KAÇMADI MI?

Önce gazeteciye haber yazdırdılar, sonra da o haberi davaya koyarak partimizi kapattırmak istediler. Bize karşı bildiri yayınlandığında ana muhalefet çanak tutarken biz milletin bize verdiği emaneti savunduk. BDP'nin kapatılması falan gibi şeyler var. Biz gerçek kişilerin cezalandırılmasından yanayız asla partilerin kapatılmasından yana değiliz. Bunun için düzenlemeyi biz getirdik mi getirdik. Orada partilerin kapatılması ortadan kalkacakken CHP ve BDP kaçtı mı kaçtı. Ne yazık ki bizim içimizden birileri de kaçtı ve onlar da yerlerini buldular. Biz kesinlikle partilerin kapatılmasına karşıyız. Eğer Tayyip Erdoğan suç işliyorsa bedelini Tayyip Erdoğan ödemeli. Bunlar bunu anlayana kadar anlatacağız. 

Danıştay'a yapılan saldırının bedelini bize ödetmeye çalıştılar. Yapayalnız kalmamıza rağmen o saldırının nasıl çirkin bir tezgah olduğunu biz ortaya çıkardık. Devlet adını kullanarak nice yanlışlar yapıldı. Kendisini derin devlet olarak tanıtanların yaptıkları kör ideolojiler, yaptıklarıyla en büyük zararı devlete verdiler. Bugün bir arınma yaşıyoruz. Demokrasimiz açısından umut vericidir. 

30 yıl sonra 12 Eylül Darbesi yargıya intikal etti. Bizim mücadelemiz, demokrasi karşıtı bir zihniyetle hesaplaşmaktır. Biz siyasi zeminde bu anlayışların yanlışlarını ortaya koyarken yargı da olayları aydınlatmaya çalışıyor. Yeni Türkiye artık ileri demokrasiyle sivilleşmeyle şekilleniyor. 

BAŞBUĞ'UN TUTUKLANMASI

Son dönemde yargılama süreci devam eden olaylar hakkında yorum yapmaya hakkımız ve yetkimiz yok. Yargılananlar masum yargılayanlar suçlu gibi siyasi yorumlar da yapılmamalı. Yargının itibarını zedeleyecek suçlamalardan imtina edilmelidir. Bir kısım davalarda siyasi iktidarı alaşağı etmek için girişimde bulunmayı kapsıyor. Biz hükümet olarak yargıya saygılı bir şekilde süreci izliyoruz.

Uludere'de yaşanan acı hadise bir turnusol kağıdı olmuştur. Kimlerin samimiyetle gözyaşı döktüğünü net olarak gördünüz. Uludere'ye gittiklerinde farklı bir görüntü veriyorlar. 

BDP, DOĞU VE GÜNEYDOĞU'NUN CHP'SİDİR

CHP ve BDP'nin nasıl birbirlerinin alternatifi oldukları Uludere olayı sonrası ortaya çıkmıştır. BDP bu olayı ülkenin halkları arasında bir husumete çevirmeye çalışırken, CHP de PKK'nın değirmenine su taşımıştır. BDP Doğu ve Güneydoğu'nun CHP'sidir. BDP CHP'yi kendisine örnek alan bir partidir. CHP kendi şahsi ihtirasları için nasıl bedeller ödettiyse BDP de aynı yolu izliyor. BDP'nin çok sesliliğe, özgürlüğe tahammülü yok.

SEN BİZİ TANISAN NE YAZAR, TANIMASAN NE YAZAR!

BDP'nin beslendiği tek kaynak var o da masum kürt yurttaşlarımızın çocuklarının kanıdır. BDP kanın durmaması için her türlü tahriki devreye sokuyor. Bunlar arkalarındaki terör örgütlerinden icazet almadan özgürce konuşamazlar. Görüşleri fikirleri olmayanlar da sadece hakaret ve küfürle hareket ederler. Çıkmış BDP Genel Başkanı biz seni tanımıyoruz diyor. Tanısan ne yazar tanımasan ne yazar bizi millet tanıyor millet. Bize milletimizin hayır duası ziyadesiyle yeter. Sen aynaya bak, kendini tanıyamazsın. Aynaya bakarsan kanını emdiğin gençleri göreceksin. Onurlu bir mücadele değil terörün stepnesi olmuş bir partiyi göreceksin. Yüzde 50 oy almış bir iktidarı yok saymak milli iradeye saygısızlıktır, şuursuzluktur. Sen git onbaşıları silahlı efendilerine sor onlar sana o kahramanları iyi anlatsın. Ne diyor Apo BDP'lilere Zırtapoz, Şarlatan diyor. Bunu Peygamber olarak gördükleri Apo diyor. BDP bugüne kadar kendi bölgesine bir çözüm önerisi getiremedi. 

LEYLA ZANA SEN DE DAĞA ÇIK MECLİS'TE NE İŞİN VAR

Kimi özerklik yetmez diyor, kimi silahsız olmaz diyor. Kimisi de silah güvencemizdir diyor. Siz milletvekili elbisesini bu sözler için giyindiniz öyle mi? O zaman bu çatının altına niye geldiniz? O zaman sen de dağa çık. Kimi devleti tanımayız diyor, kimi AK Parti'yi düşman ilan ediyor. Kendisine faydası olmayan bir partinin millete ne faydası olabilir. AK Parti'nin sağladığı özgürlük ortamında sesleri çıkanlar kanlı örgüt karşısında başı önünde geziyorlar. Kendi militanlarını öldürenlere niye tek bir ses veremiyorsunuz?

BUNLAR ANKARA'DA DEMOKRAT, DİYARBAKIR'DA FAŞİST

Bunlar Ankara'da demokrat Diyarbakır'da faşist.. Özerklikten bahsediyorlar; sen önce terör örgütünden özerk ol. Tek parti döneminin CHP'si ne ise bugünün BDP'si de tıpkısının aynısıdır. Üzüm üzüme baka baka kazanır. Bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da birinci parti AK Parti'dir. Biz Kürt kökenli kardeşimizi bu baskıcı zihniyete teslim etmeyeceğiz. Farkımızı ortaya koyacağız. Onlar çözümsüzlüğe zorladıkça biz çözüme ağırlık vereceğiz.