Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Rum Yönetimi’nin müzakerelerde son aşamaya girilmesinden dolayı saldırgan tavırlarının ve açıklamalarının arttığına dikkat çekerek, Rum liderliğinin samimiyetsiz yaklaşımlarının artık tüm dünya tarafından görülmesi gerektiğini vurguladı.

“OMİRU’NUN AÇIKLAMALARI KABUL EDİLEMEZ”

Bir kabulü sırasında Kıbrıs konusunda gelinen son durumu da değerlendiren Özgürgün, Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru’nun Türkiye’yi hedef alan son söylemlerinin kabul edilemez olduğunu, bu tarz söylemlerin Rum yönetiminin adada çözüm bulunması hususunda samimi olmadığının göstergesi olduğunu belirtti.

Omiru’nun Türkiye’ye yönelik “askerini adadan çek ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yönelik yükümlülüklerini yerine getir” şeklindeki ifadelerinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakanı Özgürgün, Türk askerinin adada huzur ve barışın teminatı olduğunu ve adadan ayrılmasının sözkonusu dahi olamayacağını kaydetti.

Özgürgün, Anavatan Türkiye’nin sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”ne yönelik hiçbir yükümlülüğü bulunmadığını ve bu gayrıyasal yapıyı muhatap almasının sözkonusu olmadığını ifade ederek, “Çözümden önce Anavatan Türkiye’den tek taraflı adımlar atması beklenemez. Anavatan Türkiye adada kapsamlı bir çözüme varılması ile birlikte ortaya çıkacak olan yeni ortaklığı muhatap alacaktır” dedi.

TAKVİMİ KALDIRMAYI AMAÇLIYOR

Greentree zirvesinin ardından Rum tarafında yaşanan tartışmalara da değinen Dışişleri Bakanı Özgürgün, BM Genel Sekreteri tarafından da açıklandığı gibi, müzakerelerde son aşamaya girildiğini ve bu sürecin 1 Temmuz 2012 tarihinden önce sonuçlanması gerektiğini dile getirerek, şöyle dedi:

“Rum tarafında Greentree zirvesi sonrası yaşanan tartışmalar esasen bu takvimi ortadan kaldırmayı ve süreci 2013’de Rum tarafında yapılacak seçimler sonrasına uzatmayı amaçlamaktadır. Tekrar seçimlere girmeye karar verdiği anlaşılan Hristofyas, Greentree zirvesinde de görüldüğü üzere, bu seçim sürecinde Güney’deki fanatik unsurların desteğini alabilmek için son dönemde tutumunu daha da sertleştirmiştir”.

DOWNER’İN RAPORUNU ETKİLEMEYE ÇALIŞIYORLAR

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’a yapılan saldırıların da aynı senaryonun bir parçası olduğunu söyleyen Özgürgün, Genel Sekreter’in Greentree zirvesi sonrası yapılan açıklamasında yer alan, garantör devletlerin de katılacağı üst düzey, çok taraflı bir toplantı düzenlemek için Downer’ın Mart sonu hazırlayacağı raporun olumlu olması gerektiği yönündeki ifadeyi hatırlatarak, “Rum tarafındaki siyasi aktörler, Downer’a saldırarak bugünden bu raporu etkileme çabası içerisine girmişlerdir. Aslında, BM yetkililerini sindirmeye ve etki altına almaya çalışmak Rum tarafının her müzakere sürecinde başvurduğu bir yoldur” ifadelerini kullandı.

Özgürgün, tüm bu ayak oyunlarına ve samimiyetsiz yaklaşımlara rağmen, Kıbrıs Türk tarafının sürecin başından bu yana ortaya koyduğu yapıcı tutumu sürdüreceğini dile getirdi.

“KIBRIS TÜRK HALKI KISIR DÖNGÜ İÇERİSİNDE BIRAKILAMAZ”

Özgürgün sözlerine şöyle devam etti:

“Tüm iyi niyetli girişimlerimize ve çözüm yönündeki samimi çabalarımıza rağmen, Rum tarafının tutumu nedeniyle bu kez de bir çözüme ulaşılamaması durumunda, uluslararası camianın şapkasını önüne koyarak Rum tarafının ısrarla reddettiği bu çözüm zemininde bir anlaşmaya varmanın ne kadar mümkün olup olmadığını değerlendirmesi gerekecektir.

Bizler de, Kıbrıs Türk halkının bu kısır döngü içerisinde bırakılmasına izin verecek değiliz.

Amacımız; belirlenen tarihe kadar adada adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılmasıdır. Ancak bu mümkün olmaz ise, halkımızın hak ve çıkarlarını korumak için yolumuza var gücümüzle devam edeceğimizden de kimsenin şüphesi olmamalıdır”.