Hrant Dink Suikasti davasında adaletin terazisi şaştı. Suikasti sıradan bir cinayet olarak kabul eden mahkeme, tüm sanıkların 'örgüt üyesi olmak' suçundan beraatine karar verdi.

Savcının ‘Ergenekon’ mütalaasına rağmen sanıklar örgüt suçundan beraat ettirildi. Kafes Eylem Planı’nda ‘operasyon’ denilmesine, savcı mütalaasında ‘Ergenekon bağlantısı vurgusuna rağmen Dink cinayeti sanıkları ‘terör örgütü üyeliğinden’ beraat etti. Erhan Tuncel tahliye olurken Yasin Hayal müebbet hapis cezası aldı.

Hrant Dink suikastına ilişkin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada ilginç bir karar çıktı. Kafes Eylem Planı’nda ‘operasyon’ olarak nitelendirilmesine ve savcının mütalaasında ‘Ergenekon terör örgütü’ bağlantısına işaret edilmesine rağmen tüm sanıklar ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan beraat etti. Tutuklu sanık YasinHayal, ‘’Hrant Dink’i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek, Mc Donlads’ın bombalanması, Yazar Orhan Pamuk’un tehdit edilmesi ve ruhsatsız silah bulundurmak suçlarındanî ağırlaştırılmış müebbet ve 14 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Azmettirici olmakla suçlanan Erhan Tuncel sadeceMc Donald’s’ın bombalanması eylemine ilişkin 10 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Ancak, Tuncel, aldığı cezanın miktarı ve tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak tahliye edildi. Tuncel, cezaevinden salıverilecek. Tutuksuz sanıklar Ersin Yolcu ve Ahmet İskender ise cinayeti tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüsten 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Sanık Salih Hacısalihoğlu ruhsatsız mermi bulundurmaktan 2 ay hapis cezasına çarptırılırken diğer sanıklar beraat etti. Dink’in katledilmesinden 5 yıl sonra davasının 25. celsesinde karar çıktı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın duruşmasına tutuklu sanıklar Erhan Tuncel, YasinHayal ile tutuksuz yargılanan Ersin Yolcu katıldı. Duruşmada son aşamaya gelindiği belirtilerek Cumhuriyet Savcısından esas hakkındakimütalaası soruldu. Savcı Hikmet Usta, cinayetin Ergenekon örgütünün Trabzon hücre yapılanmasının bir eylemi olduğu ve sanıkların cezalandırılmasını istediği yönündeki eskimütalaasını tekrar ettiğini açıkladı.

BİR ÜST ÖRGÜT VAR

Dink ailesinin avukatlarından İsmail Cem Halavut Savcı Usta’nın bir üst örgüt olduğu yönündeki düşüncesine katıldıklarını söyledi. Ancakbazı kamu görevlileri yargılanamadığı ve deliller karartıldığı için bunun bir tespitten ileri gitmediğini savundu.Halavut, Dink’in Türkiye’deki azınlık politikalarını eleştiren haberler üzerine hedef seçilip tehdit edildiğini ve öldürüldüğünü belirterek, savcının ‘Ermeni olduğu için öldürülmedi’ ifadesine ise katılmadıklarını söyledi.

Savcı Usta’nın mütalaasında Dink cinayetiyle ilgili ‘’Ergenekon’’ örgütünün Trabzon hücre yapılanmasını işaret ettiğini anlatan Halavut, oysa cinayetin sadece Trabzon hücre ayağıyla gerçekleşen bir cinayet değil, daha kapsamlı bir örgüt tarafından işlenmiş olabileceğini söyledi. Sanıklardan ErhanTuncel’inavukatı Erdoğan Soruklu ise Tuncel’in “ısmarlama bir fail” olduğunu savunarak, “Büyük Birlik Partisi bağlantısı da ısmarlama bir bağlantıdır.Olay bir Ergenekon olayıdır. YasinHayal ve ErhanTuncel aynı noktada durmamaktadırlar. YasinHayal başka bir ilişkiler ağını temsil etmektedir” ifadelerini kullandı.

SAVCI iTiRAZ EDECEK

Verilen kararın ardından sanıkların örgüt bağlantısı olduğunu savunan Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta’nın karara itiraz edeceği öğrenildi. Cezayı az bulan savcı Usta’nın Yargıtay’a itiraz dilekçesi verileceği belirtildi.

Tuncel: Cinayeti 18 kez ihbar ettim


Tutuklu sanık Erhan Tuncel, son savunmasını yaklaşık 3 saat süresince okudu. Savunmasına, ‘’Tüminançlar yanlıştır, tüm inançlar doğrudur’’ şeklindeki şiirle başlayan Tuncel, Dostoyovski, Mevlana ve Ernesto Che Guavara’dan alıntılar yaptı. Tuncel, cinayetin ‘Ergenekon’ eylemi olduğunu ve bu eylemin bağımsız bir örgüt tarafından işlenemeyeceğini kaydetti. Gözaltına alınmasının ‘şekil icabı’ olduğunu iddia eden Tuncel, ‘’Cinayetin Pelitli ayağı hala çözülmüş değildir’’ dedi. Dink cinayetinden önce Yasin Hayal’in yaptığı bütün eylemlerin siyasi içerikli olduğunu ve bu eylemlere rağmenHayal’in koruma kalkanıyla korunduğunu savunan Tuncel, örgüt oluşturduğu belirtilen hiçbir kimseyle herhangi bir bağlantısı olmadığını dile ‘’Hiçbir davranışım,Ogün Samast’ın Hrant Dink’i öldürecek nicelik ve nitelikte değildir’’ ifadesini kullanan Tuncel, Dink cinayetini, 18-19 kez ihbar ettiğini ve bu cinayeti engellemek için elinden gelen her şeyi yaptığını belirtti.

Hayal: Ergenekon’la ilgisi yok

Son sözü sorulan tutuklu sanık Yasin Hayal, ‘’Ergenekon’’ örgütüyle bağlantılı olduğu ve örgüt üyesi şahıslarla ilişkisi olduğu iddialarını yalanladı. Savcılar hakkında küfürlü ifadeler kullanan Hayal, ‘’Bu salonlarda bugüne kadar birçok Anadolu çocuğunun kalemi kırılmıştır. Mahkeme heyetine meydan okuyorum. Kalemimi kıracak delikanlı arıyorum’’ dedi.

‘BiTEN BiR KOMEDi DOSYASIDIR’

Hrant Dink’in ailesinin avukatı Fethiye Çetin, karar sonrası bir açıklama yaptı. “Cinayet tetikçilerinin yargılandığı dosyanın ilk safhası kapandı, bu dava bitmedi, biten bir komedi dosyasıdır, bizim için bu dava yeni başlıyor” ifadesini kullandı. Çetin, “Dalganın en büyüğünü en sona saklamışlar. Meğer Hrant Dink üç beş kendini bilmez tarafından öldürülmüş, burada örgüt yokmuş, gerçekten bu kadarını beklemiyorduk. Bu karar yerleşik bir geleneğin bozulmadığı anlamına geliyor. Devletin siyasi cinayetleri bir kısım vatandaşını ötekileştirme geleneği bu kararla tescil edildi” diye konuştu.

Yeni cinayetlerin önüne geçmek için bu davanın fırsat olduğunu ancak bu fırsatın kullanılamadığını belirten Çetin, şöyle devam etti: “Halkını bombalayan imhacı suikastçı kundakçı gibi sıfatlarla yan yana anılmasından çok rahatsız olanlar devleti bu sıfatlardan arındırmak için hiçbir çaba sarf etmediler. Yeni cinayetlere asla diyebilmek için Dink davası eşsiz bir fırsattı, onlar bu fırsatı kullanamadılar. Bugünün egemenlerinin bu ittifakları geçicidir, tarihte biz biliyoruz ki bu gelenek önce, geçici müttefiklerini yok ederek yoluna devam etmiştir.

Savcının mütalaası: Ergenekon’un Trabzon hücresi

Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, Dink suikasti ile ilgili mahkemeye yazılı olarak sunduğu mütalaada, Dink cinayeti ve Ergenekon soruşturmasından elde edilen belge, bilgi ve delillerin değerlendirildiğini bildirdi. Savcı Usta, mütalaasında, ‘’Dink cinayeti eyleminin, Mc Donalds’ın bombalanmasının ve diğer eylemlerinin salt milliyetçilik duyguları kabaran gençler tarafından işlenmesinin ötesinde, iştirak halinde ve süreklilik içerisinde çalışan, gizlilik kuralları ve örgütsel hiyerarşiye azami özen gösteren Erhan Tuncel ve Yasin Hayal yönetiminde, Ergenekon Terör Örgütünün, Trabzon’da faaliyet gösteren bir hücre yapılanması tarafından işlenmiş olduğu değerlendirilmektedir’’ ifadesini kullandı.

DiNK CiNAYETi KAFES’iN ‘OPERASYONUYDU’

Deniz Kuvvetleri’ndeki cuntanın gayrimüslimler üzerinden ‘AKP’yi bitirmeye’ yönelik Mart 2009 tarihli Kafes Eylem Planı’nında, Hrant Dink cinayetine ilişkin ifadeler de yer alıyordu. Kanlı senaryolar içeren Kafes Eylem Planı’nda Hrant Dink cinayeti için ‘operasyon’ tanımı yapılıyordu. Sanıkları arasında Deniz Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Koramiral Kadir Sağdıç ile emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü’nün de bulunduğu Kafes Davası Poyrazköy davası ile birleştirilmişti.

Baz kayıtları için tedbir kararı

Hrant Dink cinayetine ilişkin soruşturma kapsamında, cinayet bölgesini kapsayan bölgelerde yapılan görüşmelerin kayıtlarının silinmemesi için tedbir kararı verildi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın talebi üzerine İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, “Turkcell’e ait 11 baz istasyonundan, Vodafone’a ait 4 baz istasyonundan ve Avea’ya ait 5 baz istasyonundan 18 Ocak 2007 ve 19 Ocak 2007 tarihleri arasında yapılan görüşmelere ilişkin tüm kayıtlar ile 91 telefon numarasının olay tarihinden 5 ay öncesi olan 19 Ağustos 2006 ve olay tarihinden bir ay sonrası olan 19 Şubat 2007 tarihine kadarki tüm kayıtların delil olacak şekilde silinmeyip istendiğinde gönderilmek üzere muhafaza altına alınması” istendi.

5 YILDA NELER OLDU?

19 Ocak 2007: Hrant Dink, saat 15.00’te Şişli’de Agos Gazetesi önünde öldürüldü.

20 Ocak: Dink’i vuran Ogün Samast, Samsun Otogarı’nda suç aleti tabancayla yakalandı.

24 Ocak: Samast, Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender ve Erhan Tuncel tutuklandı.

2 Temmuz: 12’si tutuklu 18 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşmasında 4 sanık tahliye edildi.

26 Ocak 2009: Mahkeme, Ergenekon ile Dink sanıkları arasında irtibat olup olmadığının tespiti için Ergenekon sanıklarına ait telefon ve dijital kayıtlarının istenilmesi için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazılmasına karar verdi.

10 Mayıs 2010: 13. duruşmada ‘Gizli tanık 1’, cinayet anında olay yerinde dört-beş kişinin bulunduğunu ve Osman Hayal, Yasin Hayal ve Ogün Samast’ı teşhis ettiğini belirtti.

25 Ekim: Cinayet tarihinde yaşı 18’den küçük olan Samast’ın dosyası ayrıldı ve Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Duruşmada MİT’in “Dink’e suikast yapılacağına ilişkin bize bilgi gelmedi” denilen yazısı da okundu.

25 Temmuz 2011: Ogün Samast, ‘tasarlayarak adam öldürmek’ ve ‘ruhsatsız silah taşımak’ suçlarından 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

19 Eylül: Savcı, “Eylemlerin Ergenekon’un Trabzon’da faaliyet gösteren bir hücresi tarafından işlenmiş olduğunu değerlendirildiğini” dile getirdi.

10 Ocak 2012: Müdahil avukat Fethiye Çetin, TİB’den gelen kayıtlara ilişkin, “Olay günü bölgede bulunan 5 kişinin sanıklarla doğrudan irtibatlı olduğu ve olaydan önce görüşme yaptıkları ortaya çıkmıştır” dedi.