KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Annan Planı'na 'evet' demeleri için 2004 yılında Kıbrıs gençliğini kandırdıklarını ifade ederek, "5 bin Euro maaşla AB ülkelerinde iş vaadinde bulunmuşlardı. Şimdi gerçek ortaya çıktı. Büyük bir ders alınmıştır" dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Mimarlar ve Mühendisler Grubu (MMG) tarafından İstanbul'da organize edilen "Kıbrıs Müzakerelerinin Dünü, Bugünü, Yarını" adlı çalışma toplantısında yaptığı konuşmada, "Eğer Türkiye müdahale etmeseydi, biz bugünleri göremeyecektik" dedi.

Konuşmasına geçmişte yaşananları özetleyerek başlayan Eroğlu, şu çarpıcı açıklamalarda bulundu: "1963 olayları başladığında genç bir doktordum. Dünyanın ablukası altında 1974'e kadar zorluklar içinde yaşadık. Yolları kesmişlerdi. Kıbrıs Türklerinin ekonomisi bitirilmişti. Devlet imkanlarından mahrum edilmiştik. Çimento bile alamazdık. Türkiye'nin müdahale edeceği beklentisi içindeydik. Türkiye'nin gönderdiği parayı 30-40 Kıbrıs Lirası şeklinde eşitçe paylaşıyorduk. Ev hanımları beylerinin akşam eve sağ salim döneceğinden emin değildi."

Türkiye'nin 1974'teki müdahalesiyle sadece Ada'daki Türklerin değil, bazı Rumların da ölümden kurtulduğunu ifade eden Derviş Eroğlu, "Bunların başında Rum lider Hristofyas gelmektedir. Avrupa'daki tek komünist liderdir. Darbe sonrası öldürüleceklerin listesinde ilk sırada yer almaktaydı" dedi.

BM, Kıbrıs Türk'ünün karşısında

Birleşmiş Milletler'in (BM) Kıbrıs Türk'ünün bağımsızlığını kabul etmediğine işaret eden KKTC Cumhurbaşkanı, şu açıklamaları yaptı: "BM aksine KKTC'nin bağımsızlığının kabul edilmemesi için 2 karar aldı" dedi. Eroğlu, şunları kaydetti: "Rumların anlaşma niyeti bulunmamaktadır. Rumlar, Girne'den milletvekili, Girne'ye belediye başkanı seçiyorlar. Rumlar bugüne kadar her anlaşmayı reddetmiştir ve her anlaşma masaya geldiğinde 'daha iyisini elde edecekleri'ni düşünmüşlerdir. Ben Annan Planı'na HAYIR diyenlerdenim. Bu plan, fevkalade Rumların lehine idi. Karpaz bölgesinde 4 köy Rumlara kalıyordu.  Güzelyurt ve Maraş da onlara veriliyordu. 18 yıl içinde Türk askeri Ada'dan çekilecekti. Yine reddettiler. Bazı çevreler, 'Annan Planı'ndan daha fazlası Rumlara verilsin ki, Rumlar anlaşmaya EVET desin' görüşünü seslendiriyor. Ben de HYIR dedim. Neden ben değil de, Rumlar mükafatlandırılıyor."

Rumların bugüne kadar hiç bir anlaşmaya 'evet' demediğine işaret eden Eroğlu, bir başka gerçeğe işaret ederek, BM'de Rusya, Fransa ve Çin'in Rumların aleyhine olan her kararı veto ettiğini vurguladı.

Rum tarafı çözüm değil toprak istiyor!

Rumların AB'ye 2004 yılında üye olarak kabul edildiklerini hatırlatan Eroğlu, bu sebeple de Rum tarafının çözümsüzlük için uğraştığına işaret ederek, şunları söyledi: "Kuzey Kıbrıs'ın varlığının, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmesi durumunda, iki taraf arasında bugüne kadar bir anlaşma sağlanabileceğini düşünüyorduk. Ama biz dünyanın tanımadığı bir devlet, karşı taraf da dünyanın tanıdığı ve Avrupa Birliği üyesi bir devlet... Hele artık denizaltı zenginlikleri ortaya çıktıktan sonra bizimle anlaşma ihtiyacı tamamen ortadan kalkmıştır. Onun için biz, AB yetkililerine diyoruz ki, bu şartlarda Rumların anlaşmaya motive olması mümkün değil. Dolayısıyla bunların motivesi gerekir. Bu da Kuzey Kıbrıs halkına uygulanan ambargoların kaldırılmasıyla mümkündür. Ancak biz bugün hala ambargolar altındayız."

Gençlerin beyinleri yıkandı

2004 yılındaki Annan Planı sürecinde Kıbrıs Türk gençliğinin beyninin yıkandığına işaret eden Derviş Eroğlu, şunları söyledi: "Gençlere yönelik öyle güzel vaatler de, bulunuldu ki, 35 yıllık siyasetçiyim, böyle bir propaganda görmedim. Güya gençlerimiz 5 bin Euro maaş karşılığında AB ülkelerinde işe başlayacaklardı, havuzlu villalara sahip olacaklardı. Gençlerimiz AB'ye girildiğinde, gökten Euro yağacağına inandırılmıştır. Yunanistan ve Portekiz başta olmak üzere Avrupa'da ortaya çıkan kriz sonrasında bunların gerçek olmayacağı ortaya çıktı. Büyük bir ders alınmıştır. Dahası Türkiye de AB'ye üye olacaktı! Türkiye'nin AB'ye üye olacağına dair ufukta emare yoktur."

Kıbrıs'ta 2 ayrı millet var

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Güney'den Kuzey Kıbrıs'a göç eden göçmenlerin 55-60 bin civarında olduğunu belirterek, şun tespitlerde bulundu: ''Türkiye'den gelenlerin hepsi mülksüz gelenlerdi. Onlara bir ev, toprak veya iş yeri verdik. Şimdi Rum'un Güney'den gelenlere bir şikayeti yok, ama Türkiye'den gelenlere karşı 'Siz Kıbrıslılığı bozuyorsunuz' şeklinde bir şikayetleri var. Rumların aklında olan bir Kıbrıslı millet yaratmaktır. İngiliz müstemleke yönetimi de aynı amacı gütmüştür. Kıbrıs'ta diniyle, diliyle, kültürüyle iki ayrı halk vardır. Bunu hiç unutmayacaksınız. Bu iki halktan bir Kıbrıslı yaratamazsınız. Onlarsa Kıbrıslı yaratıp, 'Kıbrıs Kıbrıslılarındır' sloganıyla Türklüğü unutturmaya çalışıyorlar. Bu kadar yıl Türklüğünü kaybetmeyen insanların, bundan sonra Türklüğünü kaybetmesinin düşünülmesi de bana göre yanlıştır.''

Anlaşma umutları kayboluyor

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bu kadar yıl Türklüğünü kaybetmeyen insanların bundan sonra Türklüğünü kaybetmesinin düşünülmesinin kendisine göre yanlış olduğunu belirterek, "Anlaşma umutlarımızı 1 Temmuz'a kadar devam ettiriyoruz. Ama süre daralmıştır ve görüşmelere devam ederken 6 başlık vardı. Dolayısıyla bu kısa dönemde bu farklılıkları giderebilir miyiz, gideremez miyiz şu anda bir şey söylemek mümkün değildir. Ekonomi başlığını, yönetim ve güç paylaşımının bazı alt başlıklarını bağlayabildik. Mülkiyette bizim 50-60 sayfalık görüşlerimiz var, Rumların görüşleri var ama bunları birleştiremedik. Toprakta kriterlerimizi ortaya koyduk ama harita konusuna geçemedik. Biz tabii bir anlaşma ortaya çıkarırsak, bu anlaşmanın Avrupa Birliği'nin birincil hukuku olmasını istiyoruz" dedi.

Derviş Eroğlu, Kıbrıs açıklarındaki petrol ve doğal gaz aramalarının müzakereleri nasıl etkileyeceği yönündeki bir soru üzerine, "Bu durumun 'Görüşmelere faydası oldu mu?' derseniz, bilakis Rum'un uzlaşmazlığını artıran bir olaydır. Çünkü bir zenginlik çıkıyor ve 'Ben bunu Kıbrıslı Türklerle niye paylaşayım?' gibi bir düşünce içine girebilir. Ama Hristofyas, 'Biz Türklerin hakkını inkar etmiyoruz' diye bir açıklama yapmıştı. Ama verir mi vermez mi bilemiyorum" diye cevap verdi. Eroğlu, "Çok şükür bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti var. Halkımız dünyanın her ülkesinde olduğu gibi yaşantısından zaman zaman şikayet etse de yine de bir devlet çatısı altında yaşamanın avantajı ve mutluluğunu yaşıyorlar. Çünkü bir devlet çatısı altında yaşamanın mutluluğu başkadır."