BM İNSAN HAKLARI KONSEYİ, UKRAYNA'DA YASA DIŞI SİLAHLI GRUPLARIN DIŞ DESTEKLE YAPTIĞI ŞİDDET EYLEMLERİNİ VE İNSAN HAKLARI İHLALLERİNİ KINADI
KONSEY, KIRIM TATARLARINA YÖNELİK AYRIMCILIK VE TACİZLERE SON VERİLMESİNİ İSTEDİ
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, Türkiye'nin de yer aldığı girişimle Ukrayna'da yasa dışı silahlı grupların dış destekle yaptığı şiddet eylemlerini ve insan hakları ihlallerini kınadı.
İnsan Hakları Konseyi'nin bugünkü oturumunda ele alınan karar tasarısı, 4'e karşı 23 oyla kabul edildi. Konseye üye 19 ülke ise çekimser kaldı.
Konsey kararında, Ukrayna'nın egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğünün desteklendiği belirtildi.
Rusya, Çin, Venezuela ve Küba'nın ret oyu kullandığı kararda, yasa dışı silahlı grupların gerçekleştirdiği, adam kaçırma, yasadışı gözaltı, adam öldürme, işkence, kötü muamele ile gazetecilerin, uluslararası gözlemcilerin ve bazı insanların taciz edilmeleri ve kaçırılmaları gibi eylemler güçlü şekilde kınandı.
Yasa dışı silahlı grupların üyelerinin bir an önce silahlarını bırakması istenen kararda, hukuksuz olarak gözaltına alınanların serbest bırakılmaları ve işgal edilen kamu binalarının boşaltılması talep edildi.
Konsey kararında, Donetsk ve Lugansk bölgelerindeki silahlı grupların dış destekle yürüttükleri eylemlerin, bu bölgelerdeki insan hakları durumunu kötüleştiren bir faktör olmaya devam ettiği bildirildi.
Kararda, Kırım ve Sivastopol'da etnik olarak Ukraynalı olanlara veya Kırım Tatarları'na yönelik ayrımcılık ve tacizlere bir an önce son verilmesi de istendi.
Özellikle Kırım ve Sivastopol olmak üzere Ukrayna'nın tümünde insan haklarının korunmasının talep edildiği kararda, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin Ukrayna raporunun da memnuniyetle karşılandığını bildirildi.
Ukrayna hükümetinin 17 Nisan 2014 tarihli Cenevre Bildirisi'ni uygulama yönündeki gayretlerinden memnuniyet duyulduğu belirtilen kararda, konuyla ilgili tüm tarafların bölgede araştırma yapan uluslararası gözlemcilere yardımcı olması istendi.
Kararda, Ukrayna hükümetinin güvenlik operasyonlarını hukuka uygun yapması ve bütün insan hakları ihlallerini bir an önce, tarafsız, şeffaf ve kapsamlı bir şekilde araştırması talep edildi.
