“OLUMLU ANCAK YETERSİZ BİR ADIM”

 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyesi ülkelerin büyükelçilerinden oluşan bir heyetin Arakan Müslümanlarının durumunu incelemek için Myanmar’ı ziyaret etmesi, insan hakları savunucuları tarafından olumlu ancak yetersiz bir adım olarak değerlendirildi.

Arakan Müslümanlarına destek olmak için ABD’de kurulan Burma Görev Gücü adlı girişimin başkanı Abdulmalik Mücahid, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BMGK temsilcilerinin yaşananları yerinde görmek için Myanmar’a gitmelerinin, bugüne kadar görülmemiş, olağandışı bir adım olduğunu ve bunu olumlu gördüğünü söyledi.

Mücahid, heyetin ülkenin fiilen devlet başkanlığını yürüten Aung San Suu Çii ile de görüştüğünü belirterek, “Umarım Aung San Suu Çii hükümetinden, bölgeye BM soruşturma ekibinin gönderilebilmesi için de izin almayı başarabilirler.” dedi.

Heyetin ziyaretinin zulüm ve katliamlara son verme konusunda yeterli olmadığını dile getiren Mücahid, BMGK’nin Myanmar rejimi üzerinde baskıyı artırması gerektiğini vurguladı.

Mücahid,  “BM Güvenlik Konseyi demek, karar almak demektir. Ben onlardan yaşananların soykırım olduğunu kayda geçiren bir karar çıkarmalarını beklemeye devam ediyorum.” ifadelerini kullandı.

 "SUU Çİİ GÜCÜ YOKSA İSTİFA ETMELİ"

Nobel barış ödülü sahibi Aung San Suu Çii’nin, Arakan Müslümanlarına karşı zulme sessiz kalmasına tepki gösteren Mücahid, ülkede gücü elinde bulunduran ordu üzerinde sivil hükümetin etkisi olmadığı yönündeki yorumlara katılmadığını söyledi.

Mücahid, “Eğer (Aung San Suu Çii’nin) bir gücü yoksa o zaman istifa etmelidir. Ama eğer bir gücü varsa - ki ben olduğuna inanıyorum - o zaman çıkıp bunun bir soykırım olduğunu, buna izin vermeyeceğini söylemelidir. Ancak o bunu söylemek yerine 'ben politikacıyım, insan hakları aktivisti değilim' diyor. Biz insan hakları aktivisti olmasını beklemiyoruz, insan olmasını istiyoruz.” diye konuştu.

 "SOYKIRIM, ÇATIŞMA DEĞİLDİR"

Myanmarlı (Burmalı) demokrasi ve insan hakları savunucusu aktivist Dr. Maung Zarni de AA muhabirine yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyi’nin bugüne kadar Arakan’da yaşananlara kayıtsız kaldığını belirterek, son girişimin etkili olabileceği konusunda şüpheleri olduğunu dile getirdi.

Dr. Maung Zarni, "BM Güvenlik Konseyi’nin şimdiki adımları konusunda çok ümitli olmamamın nedeni, bunu bir soykırım değil bir çatışma olarak gören, bunu çözmenin çok uzun zaman alacağını düşünen, yanlış bir anlayışta ısrar etmeleridir. Soykırım çatışma değildir. Soykırım ırkçı, baskın bir devletin, etnik dinsel bir topluluğu - ki burada Arakanlılar söz konusu - yok etmek için giriştiği, tek yanlı bir saldırıdır.” diye konuştu.

BM Güvenlik Konseyi’nin Arakan hakkında bir karar alması, yaşananları soykırım olarak tanımlayarak, Myanmar yönetiminden katliamlara ve zulüme son vermesini talep etmesi gerektiğini söyleyen Zarni, “BM Güvenlik Konseyi üyeleri, Myanmar ve Arakanlı Müslümanlar konusunda bugüne kadar tek bir ortak açıklama bile yapamadı, o yüzden Güvenlik Konseyi konusunda hiç ümitli değilim.” görüşünü kaydetti.

BMGK üyesi ülkelerin büyükelçilerinden oluşan bir heyet, geçen hafta Myanmar'ı ziyaret etmiş, resmi temasların ardından Arakan eyaletine geçerek Müslümanların durumunu yerinde incelemişti.

 ARAKAN'DAKİ KRİZ

Myanmar'da ordu geçen ağustos ayında Arakan eyaletinin kuzeyinde sınırdaki polis kontrol noktalarına düzenlenen, failleri kesin olarak bilinmeyen terör saldırılarının ardından eyalette geniş çaplı operasyonlar başlatmıştı. Operasyonlar sırasında Arakanlı Müslümanlara ait evler kundaklanmış, köyler yakılmış, sivillere yönelik katliamlar, tecavüz ve işkence vakaları yaşanmıştı. Çatışmalar nedeniyle geçen yıldan bu yana 700 binden fazla Arakanlı Müslüman yurtlarını terk ederek, komşu Bangladeş'e sığınmak zorunda kalmıştı.

BM, yayınladığı raporlarda eyalette sivillere yönelik işlenen suçları "etnik temizlik" olarak tanımlamıştı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Ra'ad El Hüseyin, yaşananların Arakanlı Müslümanlara yönelik "soykırıma" dönüşebileceği uyarısında bulunmuştu.

Myanmar hükümeti başta BM'nin bir hakikatleri araştırma komitesinin yerinde inceleme yapmak üzere ülkeyi ziyaret etmesine yönelik talebini geri çevirmiş ancak daha sonra BMGK heyetinin ziyaretine izin vermişti. Heyet mart ayında yapılan ön tahkikatlarda elde edilen delilerden hareketle Myanmar'da Arakan, Kaçin ve Şan eyaletlerindeki azınlıklara yönelik insan hakları ihlallerinin "uluslararası ceza hukuk kapsamına girebileceğini" ifade etmişti.

Bangladeş ve Myanmar ocak ayında mültecilerin dönüşü konusunda anlaşmaya varmıştı ancak Myanmar'a döndüklerinde yeniden güvenliklerini tehdit edecek şartlarla karşılaşmaktan endişe eden Arakanlı Müslümanların bu konuda çekinceleri bulunuyor.