Brüksel, 20 Mayıs 2019 (.): Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerde 23-26 Mayıs'ta yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri yaklaşırken, Birlik, yakın zamanda mücadeleyi artırdığı yalan haberin seçimlere olası etkilerinden endişe duyuyor. 

Dünya genelinde Hindistan'dan sonra ikinci büyük demokratik seçimler olan AP seçimleri, tüm üye ülkelerde ayrı ayrı yapılıyor. Üye ülkelerin yalan haberle ulusal mücadele kapasitelerinin farklılık göstermesi, AP seçimlerine bu unsurun damga vurma ihtimalini de beraberinde getiriyor. 

AB'nin yakın zamanda sosyal medya devlerine uyguladığı baskı ve kendi düzenlemeleri yoluyla yalan haberle mücadeleyi artırdığı görülüyor. AB tarafından geç idrak edilmiş bir tehdit olarak değerlendirilen yalan haberle söz konusu mücadelenin yeterli olup olamayacağı ise bir soru işareti olmaya devam ediyor. 

Yalan haber, kasıtlı bir şekilde gerçek dışı bilgiler kullanarak ve güvenilir kaynak görüntüsü vererek insanların görüşlerini etkilemeyi amaçlayan haberler ve raporlar olarak tanımlanıyor.

Genellikle bir siyasi gündeme hizmet eden ve karmaşıklık yaratmayı amaçlayan yalan haber esasen yeni bir kavram olmasa da özellikle 21'inci yüzyıldaki teknolojik gelişmeler ve sosyal medyanın kolaylaştırıcı etkisiyle giderek daha büyük bir tehdit haline gelmiş durumda. 

Halihazırda yaygın olarak kullanılan Facebook, Twitter ve Google gibi sosyal medya mecraları, yalan haberin hızlı bir şekilde ve daha geniş kitlelere yayılmasına imkan sağlıyor. 

Yalan haberin ABD'deki 2016 başkanlık seçimleri ve İngiltere'deki Brexit referandumunda oynadığı rolün, AB açısından tehdidin boyutunu algılama bağlamında etkili olduğu değerlendiriliyor. 

AB NE YAPIYOR?

AB yalan haberle mücadele etmek için birkaç farklı adımı birlikte yürütüyor. AB'nin mücadelesinin temel ayaklarından birini Facebook, Twitter ve Google gibi sosyal medya platformlarına uygulanan baskı ve çağrılar oluşturuyor.

AB, sürekli olarak bu dijital platformlara reklam yerleştirme, siyasi reklamlar ve sahte hesapların belirlenmesi alanında çalışmalarını artırması ve atılan adımları Birlik yetkilileriyle paylaşması gerektiği yönünde çağrı yapıyor. 

Bu çerçevede adım atan Facebook geçen ay bir "yalan haber odası" kurarak mücadeleyi artıracağını bildirirken, Google ve Twitter gibi platformlar da AB'ye aylık rapor vereceğini duyurdu. 

AB'nin aynı zamanda akademisyenler, sivil toplum örgütleri ve basın yayın organlarının temsilcilerinden oluşan ve yalan haber ile yanlış bilgilendirmeye ilişkin araştırma yürüten bir uzman grubu da bulunuyor. 

Yalan haber tespit eden ve doğru bilgiyi yayımlayan kuruluşlara da fon sağlayan AB, diğer taraftan da üye ülke vatandaşlarını yalan habere karşı bilgilendirme kampanyaları yürütüyor. 

KİM YAPIYOR?

AP, Avrupa'daki temel yalan haber kaynağı olarak Rusya'yı işaret ediyor. Konuya ilişkin açıklanan AP raporunda şu ifadelere yer veriliyor:

"Kremlin yalan haber kampanyasını hem Ukrayna'ya karşı hem de Batı'ya karşı sürdürüyor. Kremlin yanlısı yalan haber kampanyaları, dağılmanın eşiğinde olan, ahlaki değerlerini yitirmiş bir AB resmi çizmeye çalışırken, bir yandan da Batı toplumları arasındaki bölünmüşlüklerden istifade etmeye çalışıyor."

Merkezi ABD'de bulunan siber savunma şirketi SafeGuard Cyber da Rusya'nın Avrupa'da yalan haber yayma konusunda etkin olduğunu savunuyor. Şirket, açıkladığı bir raporda, AP seçimleri öncesinde AB vatandaşlarının yarısının Rus aktörler tarafından sosyal medyada yayılan farklı yalan haberlere maruz kaldığını belirtiyor.

Moskova yönetimi ise tüm bu iddiaları reddediyor. 

Yalan haber aynı zamanda kıtada giderek güç kazanan aşırı sağcı ve popülist partiler tarafından sıklıkla kullanılan bir araç olarak dikkati çekiyor. 

Aşırı sağcı partiler ve siyasetçilerin, özellikle AB toplumunun hassasiyet gösterdiği göçmenler ve terör saldırıları gibi konularda sıklıkla yalan habere başvurduğu görülüyor.

AP SEÇİMLERİNE DOĞRU YALAN HABER ÖRNEKLERİ

SafeGuard Cyber şirketi, İngiltere'nin zorlu geçen AB'den ayrılma sürecinde Rusya kaynaklı hesapların toplumdaki bölünmüşlüğü derinleştirmek için Brexit yanlısı ve karşıtı mesajları yaygınlaştırdığını duyurdu.

Diğer yandan, geçen ay Paris'teki Notre Dame Katedrali'nde çıkan yangına ilişkin Rus yayın organlarının iddiaları da dikkati çekti. Henüz yangının neden çıktığına dair bir resmi açıklama bulunmazken, bazı Rus basın organları yangını "İslamcı militanların" çıkardığı haberlerini yaymaya başladı. 

19 farklı basın organının birlikte yürüttüğü "FactCheckEU" adlı haber doğruluma örgütüne göre ise AP seçimlerine doğru İslam ve göçmenler konusunda yalan haber paylaşımları artmaya başladı.

Bu çerçevede AB Komisyonu Başkanlığına aday olan  Frans Timmermans'ın Avrupa'ya Müslüman erkeklerin göçünü kolaylaştıracağı yönünde yalan haberler sosyal medya mecralarında yaygın olarak paylaşıldı. 

Öte yandan, Almanya'daki aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi üyesi Martin Sichert, "İslam'ın eleştirilmesi yasak" paylaşımıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin İslam'ın korunmasını ifade özgürlüğünden daha fazla önemsediğine ilişkin yanlış bilgi yaydı. 

Yine AfD, Facebook sayfasından paylaştığı "1,4 milyon göçmen Almanya biletlerini bekliyor" başlıklı yalan haberle AP seçimlerine doğru göçmenler üzerinden propaganda yapmaya çalıştı. 

(AA/FEZ)