İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi, bugün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun daveti üzerine Ankara'ya geldi. Ana gündem maddesi terörle mücadelede işbirliği olan görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Salihi, “Kesinlikle Karayılan’ı yakalamadık” dedi.

Davutoğlu, Salihi ile görüşmelerinde PKK ve PJAK terörüne karşı işbirliği yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını açıkladı. İranlı bakan ise, "Türkiye'nin sorunu bizim sorunumuzdur" diyerek Tahran'ın terörle mücadelede Türkiye'nin arkasında olduğunu vurguladı. İki bakanın görüşmesinde ayrıca Kaddafi sonrası Libya ve Suriye konularının da değerlendirildiği belirtildi.

EN BAŞTA ORTAK SORUN TERÖRLE MÜCADELE İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından önemli satırbaşları: - Birçok konuyu, en başta ortak sorun olan terörle mücadeleyi ele aldık. İran'ın dayanışmasından dolayı dostuma teşekkür ettim. PKK, bölgemizdeki istikrarı, Türk-Kürt-İran ittifakını tehdit ediyor. - Mücadele için belli mekanizmalar kuruldu. PKK ve PJAK'a karşı mücadele kararlılığı devam edecek ve ortak eylem düzenlenmesi için işbirliğinde bulunacak. Bütün bölge ülkelerini tehdit eden terör karşı bölgesel hareket oluşturulması kaçınılmaz. Türkiye-İran arasındaki tüm mekanizmalar çalıştırılacak ve savunma toplantısı düzenlenecek. Dışişleri Bakanları olarak bu koordinasyonlara devam edeceğiz. - Bölgedeki son gelişmeleri de gözden geçirdik.

Libya'da Kaddafi'nin öldürülmesinden sonra ortaya çıkan durumu ele aldık. Türkiye olarak Ortadoğu'daki hakların demokratik taleplerini destekledik. Umarız eski Libya halkın demokratik isteklerini en kısa zamanda tamamlar ve demokratik Libya yoluna devam eder. - İran ve Türkiye için hayati önem taşıyan Suriye hakkında da konuştu. Suriye'de demokratik bir değişim gerçekleşmesi ve operasyonların en kısa zamanda durması konusunda görüş paylaştık. Bölgedeki gelişmeler, kendi halkına zulmeden rejimlerin ayakta kalamadığını göstermiştir. Türkiye, Suriye konusunda her türlü yardımı yaptı. Ancak Suriye tüm girişimlerimize rağmen halka daha fazla baskı yapmayı tercih etti. Suriye'de demokratik dönüşüm için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Arap Birliği dahil uluslararası camiayla bu konuda temasa devam ediyor.

WASHINGTON'DAN BİZE GELENLERİ AKTARDIK - Özellikle son dönemde İran'a karşı öne atılan Washington'daki suikast hakkında da değerlendirmelerde bulunduk. Ben bize ABD tarafından aktarılan bilgileri Salihi ile paylaştım. Salihi de böyle bir iddianın tamamen asılsız olduğunu belirtti. Önemli olan bu bilgilerin paylaşılması ve gerekli adımların atılması. Bu konuda tarafların ellerindeki tüm bilgileri paylaşarak, gerilime imkan vermeden konunun çözülmesine yardımcı olması gerekmektedir. Tabi ki, İran'ın da ifade ettiği gibi, suikast girişimlerinin yapılmasını bırakın düşünülmesini bile kabul etmeyiz. - Salihi, İran'ın bu konuda kesin bir tutumu olduğunu ifade etti. Gündem de birçok konu var. Bunları da Cumhurbaşkanı ile heyetlerle yapılacak öğleden sonraki görüşmelerde yapılacak. Türk halkına bu hassas dönemde verdiği destek için Salihi'ye teşekkür ederim. Böyle bir günde Ankara'da olmaları verilebilecek en güçlü mesaj.

TÜRKİYE'NİN SORUNU BİZİM SORUNUMUZDUR İran Dışişleri Bakanı Salihi ise şunları söyledi: - İran Cumhurbaşkanı ve İran halkı adına tüm Türk halkına başsağlığı diliyorum. Davutoğlu'nun söylediği gibi İran ve Türkiye'nin ortak bir geleceği vardır. Biz yüzyıllardır kardeşlik ilişkisi içindeyiz ve bu ilişki hala devam ediyor. Halklarımızın arasında örnek oluşturacak bir ilişki var. İki ülke, bir ağacın iki dalı durumunda. - Türkiye'nin sorunları bizim sorunumuzdur, bizim sorunumuz da Türkiye'nin sorunudur.

Türkiye ve İran birbirinin rakibi değil, tamamlayıcısıdır. İran ve Türkiye arasında ilişkileri bozmak istiyorlar. Türkiye ne kadar ilerlerse, kesinlikle bizim için de olumlu bir rolü olacaktır. Eğer bizim komşumuz barış, huzur, dayanışma içinde olursa, bu bize de yansıyacaktır. - Birinci konumuz terördür. Yaşanan terör olayından sonra programında daha sonra gerçekleştirilecek olan Türkiye ziyaretini öne aldım ve başsağlığı dileklerimi iletme gereği duydum. PJAK, PKK her iki ülkenin ortak sorunu. Daha fazla işbirliğiyle bu örgütlere karşı gelmemiz gerekiyor. Her milletin sabrının da bir kapasitesi vardır.

AB'YE SİTEMİMİZ VAR - Bizim bir sitemimiz de AB'ye. Onlar PKK'yı terör grubu olarak tanımış ama PJAK'ı tanımamışlardır. Umuyoruz ki, Davutoğlu'nun da yardımıyla bu konuyu onlara hatırlatmamız lazım.

- İkinci konu bölgenin güvenliğidir. Bölgedeki ülkelerin birlik halinde güvenliği sağlanmalı. Bir ülkenin güvenliğinin sadece bir veya iki ülkenin elinde olmamalı. aldığımız karar kapsamında 14'üncü İran-Türkiye Yüksek Güvenlik Toplantısı kısa zamanda yapılacak.

- Irak'ın güvenliği konusunda ABD güçleri orada baskın çıkıyor. ABD'nin elinde olduğu gibi, ağır silahların gidiş gelişi onların bilgisi dahilinde. Bu bilgiler zamanında türk kardeşlerimize ulaşsaydı, böyle büyük bir faciayla karşılaşmak zorunda kalmazdı Türkiye.

- Bölgedeki ülkeler hakkında da konuştuk. Libya halkını, halkın yönetecği bir rejim yolunu açtıkları için tebrik ediyoruz. İran ve Türkiye'nin bölgede ortak görüşleri var. Bu görüşlerimizin temelleri, iki konudur. Birincisi devletlerin kendi halklarının meşru isteklerine olumlu tepki vermesi. Devletler kendi halklarına karşı daha akıllıca ve düzgün bir yöntem bulmalı. Reformlar hızlandırılmalı ve halkın istekleri daha hızlı gerçekleştirilmeli. Başka ülkelerinde bu sürece müdahale etmemesi gerekiyor.

İRAN'A BÜYÜK YANLIŞ YAPTILAR - ABD'nin iddiaların altı o kadar boş ki bu konuda konuşarak değerli zamanınızı almak istemiyorum. Bu dünyaya bir skandal olarak lanse edildi. İran'ın temeli tamamen ahlak ve din üzerine kuruludur, böyle şeyleri nasıl İran üzerine kuruyorlar şaşırıyorum. 32 sene geçti İran devriminden dolayı ve savaşlar, çok olaylar yaşadık. İran'ın böyle olaylara karıştığını gösteren tek bir olay yoktur. Çok büyük bir yanlışlık yaptılar İran'a, nasıl bir skandalla karşı karşıya oldularını görecekler. - Türkiye-İran ticaretinin bu yıl 15 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz. Umuyoruz ki, bir ağacın dalı olarak tüm dünyaya işbirliklerini göstereceklerdir.

DAVUTOĞLU'NA BÜYÜKELÇİ, SALİHİ'YE KARAYILAN SORUSU Toplantının soru-cevap kısmında da Bakan Davutoğlu'na Suudi Arabistan Büyükelçisi'ne suikast iddiaları ve Türkiye'nin bu konudaki tavrı soruldu. Davutoğlu, "Son derece şeffaf olunmalı. İddia eden taraflar delilleri ortaya koymalı. Karşı taraf da cevap vermeli ve pozisyonlarını anlatmalı. Şeffaflık olursa sorunlar aşılır. İran'ın böyle bir tutum sergileyeceğine inanmıyoruz. Ama ABD ellerinde delil olduğunu söylüyor.

Suudi Arabistan da bazı iddialarda bulundu. Yapılması gereken tüm ilgili tarafların ellerindeki herşeyi paylaşarak gerilime izin vermeden çözüm oluşturması. Hiçbir zaman diplomatik temsilciliğe saldırılması zihinden bile geçirilemez. İran bu konuda son derece şeffaf olduğunu söyledi, açıklıkla konuşuılması lazım. Bu konuda türkiye olarak her türlü katkıyı yapmaya hazırız. açık yüreklilikle (bu kapsamda) bize aktarılan bilgileri İran'la paylaştım" yanıtını verdi. Salihi ise birkaç ay önce, PKK lideri Murat Karayılan'ın yakalanmasıyla ilgili İran basınında çıkan haberlerle ilgili soruya, "Karayılan hiçbir zaman İran tarafından yakalanmamıştır.

Tabi ki yakalansaydı onu serbest bırakalım ki? türk kardeşlerimize verirdik. Bizim nasıl bir mentalitemiz olabilir ki paylaşmayalım? Şimdi dedik ki PKK-PJAK terörist gruplardır. Ger iki ülkenin iradesi, bu iki grupla ciddi şekilde mücadele içindeyiz" dedi. Davutoğlu da konuyla ilgili, "Bu konularda aramızda yeterli iletişim kanalları mevcut. Türkiye ve İran, PKK ile PJAK arasında fark gözetilmemektedir.

Salihi, böyle bir durum olmadığını söyledi. Ben de bunu kamuoyu ile paylaştım. Aynı gün şunu da söyledim, bu tür spekülatif haberleden daha çok resmi kanalların açıklamalarına itibar edilmeli. Özellikle bugünlerde türkiye ile İran arasındaki dostluğu bozmak için birçok açıklama olabiliyor. Biz bunlara fırsat vermiyoruz" ifadelerini kullandı.