AVRUPA BİRLİĞİ: "HAYAT KAYBINDAN DERİN ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ VE HER TÜRLÜ ŞİDDETTİ REDDEDİYORUZ"

Brüksel, 31 Ekim 19 : Avrupa Birliği (AB), Şili'deki gösterilerin meşruiyeti bulunduğuna işaret ederek, şiddete son verilmesi çağrısında bulundu.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin ofisinden yapılan yazılı açıklamada, "Birliğin Şili'deki gösterilerin nedenini ve halkın meşru taleplerini anladığı" belirtildi.

"Hayat kaybından derin üzüntü duyuyoruz ve her türlü şiddetti reddediyoruz." ifadesi kullanılan açıklamada, insan haklarına her koşulda saygı duyulması, ihlallerin ise araştırılması gerektiği belirtildi.

Açıklamada, acil durumun kaldırılması ve Şili hükümetinin halkla geniş bir diyalog başlatma niyetinin faydalı olabileceği belirtilerek, AB'nin Şililerin daha sürdürülebilir, eşit ve kapsayıcı kalkınma taleplerine yardımcı olmaya hazır olduğunun altı çizildi.

ŞİLİ'DEKİ GÖSTERİLER

Güney Amerika ülkesi Şili’de gösteriler, başkent Santiago'da günde 3 milyondan fazla kişinin kullandığı metro ücretlerine 6 Ekim'de yapılan zamla başlamış ve 19 Ekim'de de şiddetlenerek birçok kentte yağma olaylarına da yol açan hükümet karşıtı gösteri ve şiddet olaylarına dönüşmüştü.

Gösteriler nedeniyle ülkede 20 kişini hayatını kaybetmiş, bin 218 kişi yaralanmış ve 9 bin 203 kişi gözaltına alınmıştı.

Yağmalama ve kundaklama olaylarının yaşandığı protestolar nedeniyle ülkede 3 bölge ile 11 şehirde güvenliğin orduya bırakılmasını kapsayan "acil durum" ve "sokağa çıkma yasağı" ilan edilmişti.

Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera, halkın ekonomik sorunlarını anlayamadığı için özür dilemiş, ekonomik yardım paketi hayata geçirmiş ve kabinesinden 8 bakanı değiştirmişti ancak bunlara rağmen gösteriler durulmamıştı.

Santiago'da göstericilerin başlıca toplanma alanı olan İtalya Meydanı'nda 25 Ekim'de düzenlenen gösteriye yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi katılmıştı.

Şili'de günlerdir devam eden protestolar nedeniyle diktatör Augusto Pinochet'in 1990'da devrilmesinden sonra ilk defa doğal afet söz konusu olmamasına rağmen "acil durum" ilan edilmiş ve güvenliği sağlama görevi orduya verilmişti.

(AA/RU/FG)