Bir garip sağlık işleri dönüp gidiyor.

Acil Durum Hastanesi, KKTC’nin sağlık batağını gözler önüne seren bir gösterge olarak karşımızda duruyor.

Neden batak?

İçinde çalıştıracak sağlık çalışanı ve özellikle de doktor bulamıyorlar.

Çalıştıramayacaklar da.

Bu hastane işlemez. Batağa saplandı bir kere!

İşlese işlese Türkiye doktor ve belki diğer sağlık çalışanları gönderirse işler. Yazın bir kenara.

Gidişat bunu gösteriyor çünkü.

Evet.

Acil Durum Hastanesi var.

Doktoru yok!

Gelin yüzümüzü bir de Memorial KKTC’ye çevirelim.

Burada da durum tam tersi.

Memorial’in KKTC’de hastanesi yok ama doktoru çok!

Ne garip ironi değil mi?

Hayır!

Sağlıktaki sistemsizlik olarak tanımlamayacağım bu sefer, sağlıktaki çürümüşlük, kokuşmuşluk delilleridir tüm bunlar!

Açılan Acil Durum Hastanesi’ni ‘’yaşanır’’ hale getirmeyenlerin, getirmek istemeyenlerin, Memorial’in KKTC’de apartmandan dairede konuşlandırdığı sözüm ona dispanserde, hasta takiplerine başladığını biliyoruz.

Bu kervana en son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday da olmuş bir kamu doktorunun da katılması, bu kokuşmuşluğun üzerine bayrak dikiyor adeta!

Kollarını önlerine kavuşturup sponsorlu reklamlarda oynuyor bizim bazı kamu doktorları!

Devlette hastaları peşlerinden koşturtanlar, yaptıkları eylemlerde koridorlarda süründürenler, Memorial Klinik’te peşlerinden koşuyorlar ‘’hayrına’’(!)

Doktorlara alenen partonları olduğunu söyleyen Barbaros Özkaptan adlı bir hasta takipçisinin organizasyonuna yem oluyorlar bile isteye!

Hasta takip ediyorlarmış.

Ülkemizde hastanesi olmayan Memorial adına!

Halkımıza sormak istiyorum.

Ne zaman uyanacaksınız?

Ne zaman ayağa kalkacaksınız?

Haklarınızı ne zaman aramaya başlayacaksınız?

Devletin hastanesi var, çalıştıracak doktoru yok, Memorial’in hastanesi yok çalıştıracağı kamu doktoru çok!

Olan hastaneyi işletmemek için ellerinden gelenleri yapanların, olmayan hastane adına hasta bakmalarına alet olmaya devam mı edeceksiniz?

Devrimi devletten beklemeyin!

Devrimi biz yapalım!

Gelin sistemi devirelim!

Yoksa bu sağlık kokuşmuşluğu içerisinde,

Başımıza gelecekleri önceden kabul edelim!