Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Trafik kaza haberlerini lütfen dikkatlice okuyunuz…

Polisten gelen haber bültenlerine göre kazaların yarısından çoğunda direksiyon hakimiyetinin kaybedildiği gerekçe gösterilir!

Sürücüler önce direksiyon hakimiyetini kaybediyor…

Sonra ya yoldan çıkıp tarlaya bayıra uçuyor, ya da karşı şeride geçip karşıdan gelen araçlarla yüz yüze çarpışıyor!

Ağaca toslayan da var, takla atıp üç-beş kez dönen de…

Hele ölümlü kazalar içimizi yakıyor!

Tabi ki ateş de düştüğü yeri yakıyor…

Bir kere sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi bilim insanları tarafından araştırılmalı, okullarda ders konusu yapılmalı!

Ne demekmiş sürüş hakimiyetini kaybetmek…

Aslında şu demektir;

İradeyi kendinden sürdüğü araca devretmek!

Bunun başka bir açıklaması olamaz…

Nereye geleceğiz peki…

Tabi ki yerel seçimlere!

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşandı, genel seçimlerde de…

Şimdi yerel seçimlerde bazı nahoş olaylar yinelenmeye başladı!

Adına da milli dava dediler…

Yahu yerel seçimlerle milli davanın ne alakası var işte biz onu anlayamadık gitti!

Aday olmak için çırpınıp bütün hazırlıklarını tamamlayanlar şimdi milli dava deyip bir bir çekilmeye başladı…

Milli dava için çekildik diye de palavra sıkıyorlar!

Ne alakaysa artık…

Belli ki bunlar yerel seçimlerin ne manaya geldiğini bile bilmiyorlar!

Bize göre yerel seçim milli dava filan değil, bölgelerde yaşayanlara hizmet etmek demektir…

Yol, su, park ve bahçeler, insanların ve çocukların sağlıklı ve mutlu olacağı yaşam alanları demektir…

Toplu taşıma, insanları insan gibi gören yerel yönetimler seçimi demektir!

Ama biz ne yapıyoruz, yerel seçimlerde bile geçmiş seçimlerde yapılan hataların üzerine yenilerini ekliyoruz…

Hatta buna tehdit edenler ve edilenler de dahil olmaya başladı!

Kıbrıs Türkü son yıllarda tamamen siyasilerin kötü yönetimleri ile yanlış bir yola girmiş durumdadır…

Her taşın altından siyaset ve siyasetçi çıkıyor!

Direksiyon ve irade Kıbrıs Türkünün elinden gitti gidiyor…

Sonucu tahmin etmek de hiç zor değil!

Bunun için hurdadaki kaza yapmış araçları görmek bile yeterli…

Hele de bunun adına milli dava diyorlar ya!

İnsan resmen ifrit oluyor doğrusu…

Milli dava onun, bunun ya da şunun meselesi değildir!

Milli dava denince günü gelince büyük çoğunlukla o davanın altında birleşmesini, omuz omuza vermesini de bilir, geçmiş tarihimiz bunun örnekleriyle doludur…

Direksiyon hakimiyetinin elinden alındığı bir toplum gün geçtikçe birbirinden kopar ve aynı cephede değil karşı cephede olur!

Bunun da bedelini toplum olarak öderiz…

Dün yerel seçimlerde, bazı makamların makamlarının gücünü de kullanarak bazı adayları tehdit ettiklerinden söz etmiştik…

Konuyla ilgili soru bombardımanına tutulduk, hangi makamları işaret ediyoruz diye!

Seçimler harlısıyla bir kazasız belasız bitsin elbette onları da açık makam ve isimleriyle deşifre edeceğiz…

Ne demekmiş, istemediğin adayları çeşitli nedenlerle tehdit edip gözdağı vereceksin!

Size bu yetkiyi kim ya da kimler veriyor?

Yoksa kendi kendinize mi gelin güvey oluyorsunuz!

Bırakın artık isteyen aday olsun isteyen olmasın…

İnsanlar kime oy verirse versin!

Siz oturun makamınızda işiniz gücünüz neyse onunla uğraşın…

O makamlar nasıl demokratik bir ülkenin olması gereken makamlardır!

Halkın iradesi de demokrasi kuralları içinde ortaya çıksın…

Zamanı gelince tüm detayları ile birlikte!

MESAJ KUTUSU

Sayın Cem DANA, belediye başkan adaylarına yapılan tehditler konusunda sizin de kendinize düşen payı aldığınız ve adaylıktan çekilmek zorunda kaldığınızı duyduk. Buna bir de Arter’in söz verip de sözünde durmadığı eklenince olanlar oldu değil mi? Bu arada olmayacak her işte hayır vardır der büyüklerimiz…

Sayın Barış SEL, biraz daha sabredersiniz 2024’ün hemen başında önünüzdeki bütün kapıların sonuna kadar açılacağını biliyor muydunuz? O tarihlerde önünüzde takoz olanlardan hiç biri yerlerinde olmayacak, başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…

Sayın Tevfik GÖREN, Yenierenköy ve Dipkarpaz’da yerel seçimlerde işaret edeceğiniz belediye başkan adayının birkaç adım önde başlayacağı konuşulmaya başlandı, Yıllardır bölgeye hizmet veren biri olarak bu kadar sayılıp sevilmeniz her insana nasip olmaz…

Sayın İsmail ARTER, geçtiğimiz Pazar sabahı oğlunuzda birlikte Lefkoşa’da fazlasıyla önemli bir makama girerken görülmüşsünüz. En iyisi artık bu defteri kapatıp şu hellim ticaretine girmenin zamanı geldi, biraz da ticaret yaparak hayatınızdaki boşlukları böyle değerlendirebilirsiniz…

Sayın Fırat ATASER, Alsancak zaten tamamdı da şimdi de Lapta’da bölge halkından beklemediğiniz bir desteğe sahip olmaya başladığınız gözlemleniyormuş. Seçmene Alsancak’da yaptıklarınızı orada da yapacağınıza inandırırsanız hayal bile edemeyeceğiniz bir sonuçla ipi göğüsleyebilirsiniz…

Sayın Erdal ÖZCENK, sizin için zorlu bir süreç asıl bundan böyle başlıyor. Önce küskün ve dargınları kazanmakla başlamanız başarı ile doğru orantı olacaktır. Bir de hükümet ortaklarını ile dirsek temasını sakın ihmal etmeyin olur mu?

Sayın Sıla Usar İNCİRLİ, daha seçilmeden bile Avrupa Komisyonunun yollarını tutmanız parti tabanından destek görür ama partisiz seçmen tarafından tepki ile karşılanabilir, haberiniz olsun istedik…

Sayın İbrahim BENTER, ülkede ender icraat yapan kurumların başında gelirken muhalefetten bu kadar eleştiri almanız bize biraz manidar geldi. Demek ki doğru yoldasınız millet sadece konuşup eleştirirken Vakıflar ülke insanına hizmet etmeye devam…

Sayın Ebru TÖREHAN, yerel seçimler için bölgenizde yapılan son kamuoyu çalışmalarında az da olsa bir yükselme tredini girdiğiniz ortaya çıkmış. Demek ki çalışma temposunu biraz daha artırmanızda yarar var demektir…

Sayın Önder ECESOY, partiden gelen istekleri kıramayıp Lefkoşa Belediyesi parti meclise tekrar aday olduğunuz söyleniyor. Tecrübenin karşılığı da bu olmalı değil mi? Bu arada akşamları belli saatten sonra kebap siparişleriniz de dikkatlerden kaçmıyormuş aman dikkat!