Sağlığa, eğitime, alt yapıya para yok.

Ama israfa gelince kimse üzerine alınmıyor.

Devleti, kendi kurumlarındaki kara delikler görmezlikten geliniyor.

Geçenlerde bir devlet dairesine girdim,

Devlet dairesi ifadesi olmadı aslında.

Devletin apartman dairesine girdim.

Evet, doğru ifade bu!

Devletin kiraladığı bir apartman dairesine girdim.

İkinci kattaki veznenin kapısına yaklaştım.

Dışarıdan gelen ışık yeterli iken, adeta inadına açılmış lambalar dikkatimi çekti.

Elim gayri ihtiyari, düğmeye gitti ve ışıklardan birkaçını söndürdüm.

Sanki suç işlemişim gibi, vezne memurunun çatık kaşlı, sorgulayıcı bakışları ile karşılaştım.

Döndüm, söndürdüğüm ışıkları tekrar açtım. ‘’Sanki boşa yanıyordu.’’ diyebildim. Arkasını dönüp gitti. Neredeyse dayak yemediğime şükrettim.

Pencere açıkken çalışan klimayla ilgili konuşmayı deneme şansım bile olmadı!

Değerli okurlar;

Devletin kendi müsrif.

Çoğu resmi daire, gerçekten apartman dairesi.

Çünkü buraları kiralıyorlar.

En son kiralamaya örnek de, YÖDAK’ın yerleştiği yeni binanın kiralık olması. Üstelik, kirasında da artış oldu geçenlerde!

Klimalar devletin kasasına zarar!

Mesaiyle birlikte çalışmaya başlarlar. Kapı pencere açık. Klimalar da açık. Çoğu kurumda yaz, kış bu şekilde çalışılıyor.

Devlet dairelerinin aydınlatma konusuna ne demeli?

Çoğu gereksiz yere açılmış. Yanıyor öylesine!

Devletin paraları her gün ve günün her saati havalara uçuyor, buhar oluyor!

Kiralanan gayrimenkuller sayesinde birileri zengin olurken, faturası devlete kesiliyor!

***

Türkiye’de 2018 yazında, bir okul haberlere konu oldu.

Muş Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde, okulun elektrik ihtiyacının karşılanması için 4 yıl önce çatıya kurulan güneş enerjisi panelleri sayesinde 240 bin liralık tasarruf sağlandığı haberiydi bu haber.

Bu okul örnek alınsa ne güzel olur mesela.

Devletin okullarına, resmi dairelerine, boş arazilerine güneş enerji panelleri kurulup, devletin elektrik ihtiyacı buralardan sağlansa.

Hiç zor değil aslında. Biraz beyin çalıştırmaya, kafa yormaya bakar.

Diğer taraftan, devletin kamburu haline gelen, devletin resmi daireleri için gayrimenkul kiralanması olayı.

Ne kadar saçma! Mantıklı bir açıklaması varsa, yapacak olan yapsın lütfen.

Vakıflar İdaresi’nin elinde, devlet dairesi için kullanıma verilecek hiç mi gayrimenkul yok?

Devletin sahibi olduğu hiç mi bina yok?

Devlet tasarruf etmezse, ülke düze çıkamaz.

Devlet kendi elektriğini, suyunu, parasını çarçur ederse, hazıra dağlar dayanmaz.

Zaten öyle de olmadı mı?

Devlet eliyle israf edilmekte her şey.

Zenginlik yerini israfa bıraktı.

İsraf eden devlet iflasa sürüklendi.

Hal böyle olunca da, devletimiz umudunu, bankadan çekeceği birkaç milyona bağladı!

Çeksinler de bozdurup bozdurup harcasınlar!

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899