Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin toplumsal uzlaşı ile 6 ay sonraya ertelenmesi önemli bir adım.

Koronavirüs ile mücadeleden öte, küresel bir tehdit karşısında toplumsal konsensusun sağlanabileceği ve sağduyuda tüm görüş ayrılıklarına rağmen tüm kesimlerin buluşabileceklerini göstermesi bakımından da ayrıca önemli.

Koronavirüs mücadelesinde tüm yönleriyle Hükümet ve muhalefet ile tüm kesimler iyi bir sınav veriyor.

Ve Devletin üst aklı ve yüreği ile bakabilmenin stratejik önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. 

Koronavirüs salgınının küresel bir tehdit’e dönmesi sonrasında önce sağlık sisteminde ortaya çıkan çöküş ve ardından etkileri derinden hissedilmeye başlanan ekonomiye vurduğu darbenin domino etkisi ile süreceği de şimdiden belli.

Devlet üst aklı ile bakabilme sorumluluğunun ilk neticesi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 6 ay süreliğine ertelenmesi kararı.

Ve şimdi sıra, toplumun tüm kesimlerinin temsilci statüsündeki tüm siyasi partilerin de rozetlerini bir süreliğine çıkararak aklın ve bilimin rehberliğinde koronavirüs salgının toplum sağlığı ve ülke ekonomisine yönelik ortaya koyduğu tehdit ile mücadele etmesinde.

Siyaseti bir süreliğine unutmak herkesin özellikle de tüm siyasi kanaat önderlerinin toplumsal sorumluluğu artık.

Başbakan Ersin Tatar ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ın, Covit-19 salgını karşısında iç siyaseti ve yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci plana itme iradesini ortaya koymaları, ana muhalefet partisi CTP Genel başkanı Tufan Erhürmanın da ayni sorumluluk ile hareket etmesi de ayrıca önemli.

Mecliste milletvekili bulunan tüm partilerin de toplumsal çıkar ve sağduyu üzerinde uzlaşarak partiler üstü bir duruş ve irade ile sürece katkı koyması tarihe not olarak düşülmeli.

Koronavirüs tehdidi karşısında ortaya konan siyasi irade, Kıbrıs Türk’ünün siyasete dair güveninin yeniden yükselmesini de beraberinde getirmekte.

“Ulusal Seferberlik Ruhu” ile Kovit-19 salgını sonrasında ülke ekonomisinin bir enkaz’a dönüşmemesi ve en az zarar ile böylesi kritik bir dönemi atlatması adına da tüm kesimlere tarihsel görevler düşmekte.

Hükümeti ve muhalefeti yanında Kıbrıs Türk toplumunun tüm kesimleri ile birlikte Covit-19 salgını sonrasında yaşanması olası olumsuzlukları bertaraf edebilmek adına şimdi partiler üstü bir duruş ile “Ulusal Seferberlik” ilan etme zamanı.

Tüm kesimlere toplumsal ve tarihsel görevler düşmekte.

Koronavirüs ile mücadelenin iç siyasete alet edilmeden, yapıcı eleştiriler ile toplumsal fayda adına sürece doğru yön vermek tüm kesimlerin sorumluluğu.

Ve asıl mücadelenin, domino etkisi ile ekonomide yaşanacak olası çöküşlere karşı yine partiler üstü bir duruş ve konsensus ile ortaya konması gereken hassas ve bir o kadar da kırılgan yeni bir döneme girmekte, Kuzey Kıbrıs.

Devlet üst aklı ile hareket etmenin stratejik önemi bir kez daha anlaşılırken, ekonomik alanda mücadele ile ilgili zor günler kapıda.

Ve unutulmamalı ki, ekonomik alanda mücadelede yaşanacak başarısızlık beraberinde sosyolojik sorunları da getirecek bir domino etkisini içerisinde barındırmakta.

Ve ekonomik mücadelede, partiler üstü duruş ve toplumsal uzlaşı ile hareket etmenin, parti rozeti ile iç siyaseti bir süreliğine unutmanın, önemi önümüzdeki günlerde daha fazla hissedilecek.