Değişim Şart.

Yıl 2003. Aylardan Nisan .Türkiye'de AK parti iktidarda. Bize bir telefon gelir. Ak parti Yöneticileri bizi Türkiye'ye davet eder. Şahsım, kardeşim ve çok yakın bir arkadaşımla
Ankara'ya gittik. Önce bizi parti binasına götürdüler, ardından meclise. Tüm bakanlar ve neredeyse tüm milletvekilleri ile tanıştık, dertleştik. Gece saat 11.de artık otele gidelim dedik. Bizi ağırlayan Şahıslar Babacanlada görüştüreceğiz sonra dediler. Saat 00.30 da telefon geldi. Babacan bizi hazine müsteşarlığında kabul edecekti. Yola çıktık. Hazine Müsteşarlığı'nın binasına geldiğimiz zaman önce şaşırdım. Binanın tüm ışıkları açıktı. Bırakın bunu personelin hemen hepsi de Müdürler de dahil çalışıyordu. Garipsedim. Babacan Bey'in yanından ayrıldığımız zaman saatler 02.30'u gösteriyordu. Odadan çıktığımız zaman birde ne Görelim. Çalışma Bakanı ve sağlık Bakanı tüm kurmayları ile birlikte Babacan Bey'le Görüşmek için sıra bekliyor. Çok utandım. Bizler gündüz saat 14.00 de devlet dairelerini kapatıyor, evimize gidip ya uyuyoruz, ya havuza yada denize giriyorduk. Onlar ise çalıştılar, bizler yattık. Ister beğenelim ister beğenmeyelim sonuç ortada. Onlar çalışarak bu duruma geldiler. 
Bugün ise bu seçimlerden ortaya çıkan sonucu, hemen hemen tüm gazeteciler ve siyasi bilimcilerin ortak görüşü Değişimin Şart olduğu. Neyin Değişimi beyler. Liderlerin değişimimi? Geçiniz, bizler zihniyetimizi değiştirmedikçe bu ülkeye yeni liderlerde gelse olmaz. Bakınız, Filistin bir devlet için savaşıyor. Çoluk çoçuk katlediliyor . Erdoğan'dan başka Ağlayan varmı? Müslüman ülkelerin bile sesi çıkmıyor. Yoksa bu filmi biz 1974 yılında Kıbrıs'ta izlemedikmi? Rum bizi vururken , toprağa gömerken, masum insanlarımızı yoldan Alıp katlederken bunları yaşamadık mı? 40 sene geçmiş hala kayıplarımızı arıyoruz. Bakınız beyler bizler bu topraklara can verdik, kan verdik , geride kalan insanların göz yaşlarını verdik. Bu insanlar niçin canlarını verdi? Geride bıraktığı insanlara devlet Maaş vermiş, arsa vermiş, iş vermiş. Onu bile yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Geçiniz beyler, geçiniz. benim atam gitmiş, bana bunları da verseniz beni avuturmu? Beni teselli eder mi? Beni mutlu eder mi? Atam gitmiş beyler, atam. Bakınız Beyler, önce şunu idrak edelim. Bu insanlar bize devlet bahşetmiş. Bu devlete sahip çıkalım. Çıkalım çıkmasına da önce zihniyetimizi değiştirelim. Nasıl mı? Önce devlete sahip çıkacağız. Çalışacağız. Ülke menfaatlerine, maliyeye zararlı işler yapmayacağız. Bana ne duygusundan vazgeçeceğiz. Bir sonraki seçimde koltuğu değilde, bu halkı ve devlet için ne yapabiliriz, onu düşüneceğiz. Yoksa Kudret gelmiş, akıncı gelmiş, eroğlu gelmiş , Sibel gelmiş ne farkedecek. Bizlerin , yani halkımızın zihniyeti değişmesi Şart. Aksi takdirde 5 yıl sonra seçimde oy verecek insan bulamayız.