“BU YILKİ TEMA 'DÜŞÜNMEK, YEMEK VE TASARRUF ETMEK'”


AMAÇ GIDA İSRAFINI ÖNLEMEK VE KARBON EMİSYONUNUN AZALTILMASINI TEŞVİK ETMEK

 

“KUZEY KIBRIS’IN POTANSİYEL NATURA 2000 ALANLARININ KORUNMASI VE YÖNETİMİ İÇİN TEKNİK YARDIM PROJESİ’YLE BİYOÇEŞİTLİLİĞİ KORUMA ADINA ÖNMELİ ADIM ATILDI.”

 

Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı’na bağlı Çevre Koruma Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer, Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın, bu yıl Dünya Çevre Günü'nün temasını “Düşünmek, yemek ve tasarruf etmek” olarak seçtiğini belirterek, amacın gıda israfını önlemek ve karbon emisyonunun azaltılmasını teşvik etmek olduğunu vurguladı.


HER YIL 1.3 TON YEMEK ATILIYOR


Çevre Koruma Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle yayımladığı basın açıklamasında, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu verilerine göre her yıl 1.3 milyar ton yemek atıldığını belirterek, öte yandan yine verilere göre dünyada her 7 kişiden 1’inin açlık çektiğini, 20,000’den fazla 5 yaşın altındaki çocukların açlıktan öldüğünü kaydetti.


“Dünyada 2 milyar insan açken, acaba günde ne kadar çok yiyeceğin, ekmeğin çöpe atıldığını, suyun boşa akıtıldığını görmekteyiz” diyen Ünlüsoyer, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde yenilen yemeklerden nasıl tasarruf edileceğini ve böylelikle dünyaya nasıl daha az zarar verilebileceğini düşünmekte yarar olduğunu söyledi.


KAYNAKLARIN KORUNMASI BİRİNCİ ÖNCELİK

 

Ünlüsoyer, Anayasa’da da yer alan “sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının” çevre politika ve stratejilerinin esasını oluşturduğunu belirterek, doğal kaynakların yönetiminde, kaynakların korunmasının birinci öncelikleri olduğunu kaydetti.

 

Koruyarak kullanmayı, ulaştırmadan tarıma, enerjiden sanayiye bütünsektörlerde işler hale getirmek için Çevre Yasa’sını ve bağlı tüzükleri, Avrupa Birliği normlarına uyumlu bir şekilde, hem zaman içinde gelişen ihtiyaçları karşılamak, hem de yerel sorunlara daha kolay cevap verebilmek için çalıştıklarını ifade eden Ünlüsoyer, 18/2012 sayılı Çevre Yasası’nın geçen yıl Resmi Gazete’de yayınlandığını ve yürürlüğe girdiğini anımsattı.

 

7 TÜZÜK YOLDA

 

Ünlüsoyer, yasa altında çıkarılması gereken tüzüklerden ilki olan Ekolojik Etki Tüzüğü’nün bu yıl yürürlüğe girdiğini ifade ederek, 7 tane daha taslak tüzüğün Merkezi Mevzuat ve Hukuk Dairesi’ne gönderildiğini, onlardan gelen görüşlerden sonra yasallaşması için gerekenlerin yapılacağını geriye kalan tüzükler için de çalışmaların devam ettiğini kaydetti.

 


ÇEVRE İÇİN YAPILANLAR

 


Ünlüsoyer, 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle, birçok çevre sorununa dikkat çekilirken, ülkede çevrenin korunarak geliştirilmesi için yürütülen en önemli faaliyetleri şöyle sıraladı;

 

“Ülkemizin hava kalitesinin korunarak, daha bilimsel verilerin elde edilmesi için, Lefkoşa, Gazimağusa, Girne, Güzelyurt, Kalecik, Teknecik ve Alevkayası’ndaki Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonları her gün rutin olarak kontrol edilmekte ve alınan veriler merkezi bilgisayarda değerlendirilmektedir. Değerlendirilen veriler her yıl rapor halinde kamuoyunun bilgisine getirilmektedir.

 

NATURA 2000

 

Öte yandan, Çevre Koruma Dairesi adına Avrupa Birliği tarafından mali yardımları ile ‘Kuzey Kıbrıs’ın potansiyel Natura 2000 alanlarının korunması ve yönetimi için teknik yardım projesi’ kapsamında yürütülmüş ve biyoçeşitliliği koruma adına önemli adım atılmıştır.

 

Ülkede bir ilk olan proje çerçevesinde yapılan çalışmalar, hem bugünkü hem de gelecekteki doğa koruma çalışmalarına altyapı oluşturacağı için büyük önem taşımaktadır. Yürütülen proje doğrultusunda ülkede başta Karpaz, Akdeniz (Köyü), Güney Karpaz sahilleri, Alagadi, Tatlısu sahilleri ve Girne Dağları olmak üzere potansiyel Natura 2000 alanı belirlenmiş ve bu alanların yedi tanesi Özel Çevre Koruma Alanı olarak ilan edilmiştir.

 

Atık konusu ile ilgili yaptığımız çalışmaların bir kısmı sonuçlanmış, bir kısmı ise devam etmektedir. Hem yasal boyutta hem de ülkedeki atık sorununa kesin çözüm bulma açısından şuan Bakanlığımıza bağlı Çevre Koruma Dairesi ile çok ciddi çalışmalar yürütülmektedir.

 

Atık su sorunun ülkemizin en önemli çevre sorunlarından biridir, Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığının bu sorunları çözmek için çalışmaları devam etmektedir. Atık suların çözümünün şehirlerde kanalizasyon ve arıtmalarla mümkündür ve bazı belediyelerimiz de artıma ve kanalizasyon sistemlerini sonuçlandırmış, bazıları ise başlatma aşamasındadır. Ancak yerleşim alanlarında her yerin kanalizasyon sistemiyle merkezi arıtmalara bağlanması mümkün değildir.

 

Burada uygulanacak olan vidanjör sularının tamamen doğal bitkilerle, kimyasal katılmadan arıtılmasıdır. Bakanlığımız bu konuda iki tane arıtma tesisini devreye koymuş, ayrıca bu yıl içerisinde üç tane daha benzer tesisi devreye koymak için çalışmalarına devam etmektedir.”

 

“ÇEVRE BÜTÜN KİŞİ VE KURUMLARIN İÇİNDE YER ALMASINI GEREKTİREN BİR SEFERBERLİKTİR”

 

Çevre Dairesi Müdürü Ünlüsoyer, çevrenin bir eğitim meselesi olduğunu ancak bunun sadece bir bakanlığın, tek başına bir kurumun başarabileceği bir iş olmadığını belirterek, bütün kişi ve kurumların içinde yer almasını gerektiren bir seferberlik olduğunu kaydetti.

 

Bu çalışmaların başarıya ulaşması için bütün vatandaşların toplumsal desteğine ihtiyaç duyduklarını dile getiren Ünlüsoyer, bunun için başta medya mensupları olmak üzere bütün kamu kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin kendilerine destek olacağına inandığını söyledi.

 

“Bütün canlılara hayat bahşeden tabiat ve çevrenin öneminin bir kez daha yüksek sesle dile getirildiği bugün, daha güzel bir dünya için herkese açık bir davettir” diyen Ünlüsoyer, insanlığın bu ortak meselesi için görevli kamu kurumlarının yanında, eğitim kurumları, sivil toplum kuruluşları, gönüllü kuruluşlar, yazılı görsel ve işitsel basın ve tüm bireyler olarak hep birlikte çaba sarf edilmeli ve iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

 

Ünlüsoyer, maksadın daha yeşil, daha güzel, daha temiz ve daha yaşanabilir bir ülke yaratmak olduğunu vurgulayarak, “Dünyanın son günü olduğunu bilseniz bile fidan dikiniz” dedi ve temiz ve sağlıklı bir Kıbrıs ve dünya diledi.