Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Temiz eller operasyonunun artık zamanının geldiği, siyasi kulislerde, sokakta, TV programları ile gazetelerin köşelerinde kısaca her yerde yıllardır konuşulmakta, tartışılmakta…

50 sandalyeli KKTC Meclisi hariç!

Peki neden?

Samimiyetsiz, dürüst olmayan, kişisel çıkarların hep önde olduğu, çarpık ilişkilerin yönettiği ve politikacılar ile seçmen sıfatını taşıyan kişiler arasında oynanan bir oyun, sürekli sahnede.

Ve ne yazık ki yıllardır da kapalı gişe oynuyor…

Tüm roller karışmış, iç içe geçmiş!

Kim doğru olanı savunuyor, kim yanlış söylüyor, kimsenin de umurunda değil, açıkçası.

Sadece kendimizi kandırıyoruz!

Politikacı, yanlış işlerin peşinde utanmadan arlanmadan koşmaya devam edecek.

Nasıl olsa 3 gün sonra unutulur, toplum vicdanında yara açmaz ve sandıkta da hesabı sorulmaz diye, doğru bildiği yanlış yolda yürüyecek.

Artık, “Temiz Eller” ile Devlet yönetilmeli…

Başka da bir seçeneğimiz olmadığı da ortada!

Ya temiz toplum ve temiz siyaset ile vatan ya da memleketi yeniden inşa edeceğiz ya da yok olup gideceğiz.

Çünkü uçurumun kenarındayız!

Cevapsız kalan soruların gölgesinden de kurtarılmalı hükümet ve siyaset kurumu.

Temiz ellere dair varsa niyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakan Ünal Üstel’in cevapsız soruların ve yarım kalan soruşturmaların odağındaki kurumlar ile başlamalılar işe…

Mesela ilk akla gelen, KIB-TEK, Devlet Laboratuarı ve YÖDAK…

KIB-TEK aslında buzdağının görünen kısmından başka bir şey değil!

Ve buzdağının günden güne büyümesinin günahı ise gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin boynunda.

Sorumluluk ise görev yapmış bütün hükümetler ve muhalefet partileri ile birlikte tüm siyaset kurumunun sırtında.

KIB-TEK’te yüzlerce dosyanın kayıp olduğunun ortaya çıkması düşündürücü olmaktan öte bir şey!

Devlet laboratuarı yangınından bugüne kadar geçen 6 yıllık sürede soruşturmanın neden hala daha bir arpa boyu yol almadığı kafaları fena karıştırıyor…

Eski müdürlerden Mehmet Tatar ve Doğuş Elmas dönemlerinin her bakımdan mercek altına alınması olmazsa olmaz…

Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Ali Çaygür döneminde Devlet Laboratuarı müdürlüğü yapan Doğuş Elmas’ın yeni atanan müdür Alsev Müderriszade ile hafta sonu Laboratuara neden gittiği, yaklaşık 4 saatlik sürede neler yaptıkları ise tam bir muamma!

Laboratuara hayali cihaz alımlar ile devletin kimler tarafından dolandırılmaya çalışıldığı ve ardından çıkan yangın ise bir diğer muamma…

Neden üzeri örtülmeye çalışılmakta, bunu anlayamayız!

Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ’a büyük sorumluluk düşmekte…

Daha kamuoyuna sunacağımız çok ilginç bilgiler var elbet, onların da sırası gelecek!

Uyarılarımızı dinlemeyen Sayın Bakan gereğini yapabilecek mi bilmiyoruz. Ancak ismi geçenlerin başka gözlerce de dikkatle izlendiği bilinmeli…

Sizin almadığınız önlemleri bir bakarsınız başkaları alır ve böylesi bir durumunda mahcubiyeti asla geçmez.

Umarız böylesi bir sorumluluk altından çıkmayı başarır…

Ama çıkmak zorunda!

Diğer bir dosya ise YÖDAK…

Diplomasız profesörün istifa etmesiyle YÖDAK dosyası kapanmamalı!

Yetkililer sonuna kadar üzerine gitmek zorundadır aksi halde onlar da şaibe altına gireceklerdir…

Diplomasız profesöre kefil olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı yanıltmaya ve sahteciliğin üzerini örtmeye çalışanlar da, sözde bir üniversitenin genel sekreteri ile üniversite ile aynı adrese kayıtlı şirketi olan atanmışların da, usulsüz ek mesai onayladığı iddiası ile Maliye Teftiş kurulu tarafından inceleme başlatılan da ve diğer sahte diploma iddiaları da hep aynı kapıya çıkmakta…

Hangi kapıya çıktığını aslında hepimiz biliyoruz.

YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı’nın derin sessizliği ise hayli merak uyandırıcı!

Temiz eller adına tüm yönleri ile araştırılmalı…

“Sin da gülle geçsin” diyerek yapanın yanına kalmamalı artık.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakan Ünal Üstel ile UBP-DP-YDP Hükümetinin önünde başka bir seçenek yok!

Ya İlahların!

Oyuncağı olmaya devam diyerek devleti ayaklar altına almaya devam edecekseniz ya da hazır aralanmışken pandoranın kutusu, açılmasını beklemeden gereğini yapacaksınız…

Ya yapacaksınız ya yine yapacaksınız!

Pandoranın kutusunun aralandığı KIB-TEK’ten başlayarak, Devlet laboratuvarı ve YÖDAK’ta “Temiz Eller Operasyonu”nu başlatma cesaretini ortaya koymak zorundadır, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakan Ünal Üstel ile UBP-DP-YDP Hükümeti…

Artık hiçbir soru cevapsız kalmamalı, hiçbir dosya yarım bırakılmamalı!

KIB-TEK’te bir yetkili hapse girdi diye, Devlet Laboratuarı yangını sonrası bir personele soruşturma açıldı diye ve YÖDAK’ta diplomasız profesör istifa etti diye dosyalar kapatılmamalı, tüm sorular cevaplarını bulmalı.

YÖDAK’ta sorumluluk, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’da…

KIB-TEK’te sorumluluk Başbakan Ünal Üstel’de…

Devlet Laboratuarında sorumluluk ise çiçeği burnunda Bakan İzlem Gürçağ’da…

MESAJ KUTUSU

Sayın Faiz SUCUOĞLU, kurultay hazırlıklarına tam gaz devam ettiğiniz ve siyasi kulisleri hızlandırdığınız konuşuluyor. Bu arada önceki akşam bir mekanda bazı partililerle pişti olmuşsunuz o masada da ağır toplar çok önemli bir toplantı yaptılar diye duyduk…

Sayın Resmiye CANALTAY, bu sıralar kahve fallarında birkaç vakte kadar yeni makamlar görülmeye başlamış. Olası bir kabine değişikliğinde bu kez başka bakanlık için adınız anılıyor şimdiden hazırlıklı olmakta yarar görüyoruz.

Sayın Mine ATLI, TDP Genel Merkezi önündeki eskimiş Türk bayraklarını yenileriyle değiştirmeniz bölge halkı ve esnafı tarafından da memnuniyetle karşılandı. Bu arada son günlerde fazla sessiz olduğunuz gözleniyormuş, hayırdır fırtına öncesi bir sessizlik mi bu acaba?

Sayın Kutlu EVREN, şu sıralar fazla sessiz ve sakin gibi görülseniz de geceleri bazı mekanlarda siyasi toplantılarda bulunmanız gözlerden kaçmıyor. Hele de Lefkoşa’daki son toplantıdaki isimler hayli konuşulacak gibi görülüyor.

Sayın Ersin TATAR, devletin savunulması için yaptığınız konuşmalarda dozu kaçırırsanız muhalefete de kendi elinizle silah vermiş olursunuz. Bu sıralar daha sakin ve hoşgörülü olmanız öneriliyor. Bu arada malzemeleri ileriki günlere saklayın çok ciddi bir süreç hepimizi bekliyor…

Sayın Fırtına KARANFİL, devletin elinin çok ulaşmadığı Lefke’de bölge vekili olarak sorumluluğunuz çok fazla. Özellikle bölge insanı ve esnafı kendilerine daha fazla ziyaret yapıp sorunlarını dinlemenizi istediklerini belirten mesajlar gönderiyorlar…

Sayın Serdar DENKTAŞ, Macaristan’dan aldığınız sürpriz davet üzerine büyük onur duyduğunuz ve bununla birlikte gerekirse aktif siyasete geri dönebileceğiniz yününde yorumlar yapılmaya başlandı. Bu arada partiniz özellikle yerel seçimler öncesinde abilik görevini üstlenmenizi bekliyor zira yakında kızılca kıyamet kopabilir…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Fener fanatiği olarak bilinen İlkay Aslım ile dün sabah özel bir toplantı gerçekleştirip Fenerzedeler Birliği kurma çalışması yaptığınız iddia ediliyor. Bu arada masada da bolca maden suyu olduğu gözlemlenmiş, iyi gelir değil mi?

Sayın Berber MAHMUT, ıkına sıkına da olsa fiyatlara utanarak zam yaptığınızı duyduk. Hele bir dördüncü çocuk gelsin okkalı zammı o güne saklıyormuşsunuz, yerin ve doğru bir karar olacaktır. Ha keşke biraz dayı sözü dinlemiş olsaydınız!

Sayın Mehmet DEMİRCİ, Petek Pastanesi G.Mağusa şubesinin üst katında bu sıralar çok önemli siyasi kulislerin yapıldığı ve burada alınan kararların çok yakında açıklanacağını duyduk. Alınan kararları merakla bekleyeceğiz…