Konuşmasında barış koruma kapasitesinin geliştirilmesi çalışmalarının ortaklaşa yürütülmesi gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, "Performans ve hesap verilebilirlik bu operasyonları daha etkili hale getirmek için üzerinde çalışacağımız iki kilit alandır. Bu alanlar, 2018 yılındaki Barışı Koruma Eylemi Planı'nda (A4P) da ele alınmaktadır." ifadelerini kullandı.

Kadın, barış ve güvenlik alanında kaydedilen ilerlemenin hesap verilebilirlik ve performans açısından da önemi olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Barışı korumada teknolojinin ve tıbbi kapasitenin önemini vurgulayan Seul Girişimini de takdir ediyoruz. Mağdur merkezli bir yaklaşımla hesap verebilirliği teşvik etmeliyiz." dedi.

Çavuşoğlu, A4P girişiminden bu yana önemli bir aşama kaydedilmiş olmasına rağmen daha atılması gereken çok adım olduğunu da belirtti.

Uluslararası toplumda Brahimi Raporu olarak bilinen BM Barış Operasyonları Paneli Raporu'nun henüz uygulanmadığını hatırlatan Çavuşoğlu, "BM Barış Gücünün başarısı için tüm tarafların rızası gereklidir. Bu durum Kıbrıs için de geçerlidir. BM'nin adadaki BM Barış Gücü için, Kıbrıslı Türk makamlarının rızasını alması gerektiğinin altını çizmem gerek. Ayrıca, adadaki tek işgalin 1963'te gerçekleştiğini ve aslında 1964'te BM Barış Gücünün konuşlandırılmasına yol açtığını hatırlamam gerekir." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin BM'nin barışı koruma çalışmalarına verdiği desteğe de değinerek, "Türkiye, kuruluşundan bu yana BM Barış İnşa Fonu'na 2,9 milyon dolarlık bir katkı sundu. Fona katkı sunmaya da devam edeceğiz. Türkiye ayrıca Afrika'dan Orta Doğu ve Balkanlar'a kadar barışı koruma operasyonlarına da katkı vermeye devam edecek." dedi.

Birçok ülkede Türk askerinin barışı koruma operasyonlarında yer aldığını da anlatan Çavuşoğlu, Mali'deki MINUSMA karargahında 5 kurmay subayı ile yer aldığını aktardı.

Çavuşoğlu, Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki MINUSCA misyonunda bir nakliye uçağının görevlendirileceğini ve BM personelinin Türkiye'de eğitimi ve deniz güvenliği eğitimleri verme taahhüdünü de hatırlattı.

Konuşmasının sonunda hayatını kaybetmiş barış gücü personelini de andığını belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin BM'nin çabalarını desteklemeye devam edeceğini sözlerine ekledi.