Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Önce erkek okurlarımıza soralım…

Son bir aydır saç ve sakal tıraşlarınızı nerede oluyorsunuz?

Biz çok az bir kısmının evinde aile yardımıyla bu gereksinimlerini karşıladıklarını çok işi biliyoruz…

İlk üç aylık kapanma ile birlikte bir çoğu gidip büyük marketlerden saç tıraşı için makine saktın aldı!

Kiminin eşi, kiminin oğlu kızı biraz da koyun kırpar gibi bu mesleğe el atınca ortaya çıkan tablo çok iç açıcı değildi…

Kimi eğri büğrü kesti, kimisi ense tıraşını beceremedi kimi de hiç beceremediği için makineler bir kenara atıldı!

İşte o andan itibaren de kaçak kesimler başladı…

Şu anda berber dükkanları kapalı gibi görülse de gerçekte öyle değil!

Birçok berber şu sıralar evlere ve iş yerlerine özel servis yapıyor…

Çünkü başka çareleri yok!

Salgın döneminin en fazla kaybeden kesimleri arasındalar…

Elbette eskisi gibi kazanamıyorlar hatta çoğunun geliri yarı yarıya düştü ama dükkan kirasını ödeyememelerine rağmen en azından evlerine ekmek götürüyorlar!

Ellerine geçen ya da geçecek olan bin 500 TL ile bir hafta bile geçinemeyecekleri aşikar…

Madem ki günah keçisi ilan edildiler!

Kaçak kesim tek çareleri…

Sonuna kadar da destekliyoruz!

Kadın okurlara da sormak gerek…

Saçınızı kim kesiyor?

Fön ve boya işlemleri bu dönemde nasıl yapılıyor!

Ya renkleri artık kaçan ve boyaları düşmeye yüz tutmuş tırnaklar?

Hadi bir kısmı, ev hanımları için bu çok sorun olmasa da çalışanlar için tam bir kabus…

Ama onlar da aynı erkekler gibi artık tüm güzellik işlemlerini düzenli olarak yapmaya başladılar!

Ya evlere servis geliyor, ya da dükkanların üst sendesinde bir şekilde gizli kapaklı oluyor bir şekilde…

Sözde kuaförlerin kapalı olduğuna kanmayın siz!

Sektörlerin bir çoğu açık ama onlar da berberler gibi günah keçisi ilan edilmişler…

Elbette aç kalacak halleri yok!

Kaçak da olsa saç da kesecekler, boyayacaklar, tırnak yapacaklar…

Onlar da ekmeklerinin derdinde çünkü!

Kimse getirip hal hatır sormuyor ki…

Ceplerine para koyan da yok!

Dükkan sahibi birkaç ay kira almayacağını da ibraz etmedi…

İsteseniz de istemeseniz de yasak koysanız da çalışacaklar!

Bunun önüne kimse geçemez…

Onları da sonuna kadar destekliyoruz!

Ne yaşadıklarını da sadece kendileri bilirler…

Restorancılar Birliği Başkanı Salih Kayım dün sosyal medyada isyan ediyordu…

Bizi de açın diye!

Yarı müşteri ile çalışacakları bile kabul ettiler…

Ama bizi denetleyin de dedi!

Denetim mi dediniz şimdi?

Güldürmeyin Allah aşkına…

Bizde kural var ama denetim hiçbir zaman olmadı ki?

Berberi, kuaförü, restoranları kapatan zihniyet kendi seçim gezilerini ihmal etmedi…

Restoranlar da günah keçisi ilan edilip ortada kendi kaderlerine terk edilen sektörlerin başında geliyor!

Ara sıra paket servisleri açıyorlar…

Sonra vakalar biraz artınca hop yine yasaklıyorlar!

Gerçekten de geçmişte paket servislere fazlasıyla ilgi gösteren bir toplumduk ama…

Ekonomik şartlar öyle bozuldu ki paket servisler de eskisi gibi rağbet görmüyor!

Bir çoğu paketten gelecek para ile belki çalışanlarını öderler ama…

Ya kira ve bankalara olan borçları?

Son karaların alındığı gün şu ibare çok dikkatimizi çekmişti…

Marketlere gideceksiniz ama evinize en yakın marketi tercih edeceksiniz!
Başka markete giderseniz yandınız yani…

Eğer evinizin en yakınındaki markete değil de arka sokaktaki markete giderseniz yasakları çiğnemiş olacaksınız öyle mi?

İyi de kim denetledi şimdiye kadar bunu!

Kaç tane vatandaşa uzak marketi tercih ettiği için ceza kesildi…

Koskocaman bir hiç yani!

Çünkü bizde denetleme mekanizması yok…

Aylardır bütün diğer işletmeler kapalı ama hele de büyük marketlerde izdiham var!

Masa, sandalye, cam eşyası, bahçe ve inşaat malzemeleri hep büyük marketlerde satılıyor?

Esnaf kapalı ama onların kapıları sonuna kadar açık…

Sahi şimdiye kadar hangi büyük marketi denetlediniz de, evinden çok uzan insanlara sokağa çıkma yasağı cezası kestiniz?

Çünkü onlara gücünüz yetmez ki!

Yaşadığımız süreçte berberler ve restoranlar yasaklardan en fazla nasibini alanlar oldu…

Vaka sayıları biraz artarsa da açılma şansları hiç yok gibi!

Ama onlar bir şekilde kaçak da olsa yaşam mücadelesini vermeye devam edecekler çünkü artık gözleri kararmış durumda…

Kurallar zaten ortada!

Denetim mekanizmasını kurup onları da açmaktan başka bir şansınız yoktur…

Ya da ceplerine koyacaksınız yaşayabilecekleri kadar para sorunu kökünden çözmüş olursunuz!

Var mı böyle bir gücünüz…

Ya artık onları da açın ya da karınlarını doyurun!

Bu konuda başka bir seçenek yoktur…

MESAJ KUTUSU

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, G.Mağusa açıklarında bekleyen ve içinde 3 bin büyük baş hayvan olan bir gemi konusunda bilgilendirildiniz mi? Hayvanları Güney’e satamayınca burada müşteri arıyorlar ve buradan birileri de onlara yem sağlıyor. Et ithalatı tartışmalarının  yaşandığı bugünlerde bir hayli ilginç geldi bize!

Sayın Ünal ÜSTEL, Yeni Girne Devlet Hastanesi’nin ihalesinde bazı yeterliliği olmayan işletmelerin ihaleyi kapmak için birbirleriyle yarıştıkları yönünde ihbarlar yapılmaya başlandı. Bu sıralar vatandaşın parasında gözü olanlara aman dikkat!

Sayın Mustafa ERSOY, yani nasıl olur da Metropol gibi bir büyük bir işletme hem de böyle bir dönemde çalışanlarından bazılarının pozitif olduğunun açıklamasını yapar anlayamadık gitti! Umarız birileri perde gerisinde bir şeyler karıştırmıyordur!

Sayın Erhan ARIKLI, gayet dürüst bir şekilde açıklamanız iyi oldu ama yine de bazı casino patronlarından küçük bir miktarda para istemeniz kamuoyunda hoş karşılanmadı. Zira gün gelir mutlaka bunun bir bedeli olur ve zorda kalırsınız değil mi?

Sayın Didem GÜRSES, günlük vaka sayılarını genelde saat 18.55 gibi açıklıyorsunuz ya haberci arkadaşlar bu sürenin biraz daha öne çekip ana haber bültenlerinde yayınlanmasını istediklerini belirten mesajlar gönderiyorlar. İlgililere iletmekte yarar görüyoruz…

Sayın Gülgün VAİZ, emekli olduktan hemen sonra YDÜ hastanesi kalp merkezinde çalışmaya başlamışsınız. Sizin gibi bir tecrübeyi boşta bırakacak halleri yoktu ya! Hayırlı olsun başarılı çalışmalarınıza burada da devam edeceğinizden kuşkumuz yoktur…

Sayın Derviş GEZER, Turizm ve Çevre Bakanlığı müsteşarlık adayları arasında sizin de adınız anılmaya başlandı. Hayırlı olacaksa olsun deriz, sizin gibi yıllarını bu sektöre vermiş bir kişi kesinlikle faydalı icraatlara imzasını atacaktır…

Sayın Vedat ERBAŞ, yani ülkenin önde gelen turizmcilerinden birisi olarak gelecek olan turistlerin karantina ücretlerinin devlet tarafından ödenmesi yönündeki açıklamalarınız biraz absürt kaçtı! Artık pamuk elleri cebe atma zamanı gelmedi mi?

Sayın Hasan KÜÇÜK, Girne Antik liman nihayet restore edilecek ama sizin derin sessizliğinizi korumanız da çok hayra alamet olarak gözükmüyor. Acaba sizin evi gözleyen direk çalışmalar esnasında kazaya kurban gidebilir mi?

Sayın Deren OYGAR, Sağlık Bakanlığı müsteşar adayları listesinde bir hayli üst sıralarda olduğunuz konuşulmaya başlandı. Sevilen ve sayılan bir hekim olarak şansınızın bir hayli fazla olduğu belirtiliyor. Umarız en kısa zamanda bir karara varırlar!