Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Niye bu kadar şaşırdık, öfkelendik anlamakta güçlük çekiyoruz…

Adamlar yüzde 270 zam yapılacağını bundan bir ay önce söylediler!

Belli ki kimse buna inanmadı…

Şimdi sosyal medyada gelen faturalar paylaşılıyor!

Herkes lanet okuyor…

Hatta kurumun kapısına yumurta atanlar bile var!

Bakan Atun açık ve seçik diyor ki;

“Kurumun yakıt alacak parası yok…”

Acı da olsa gerçek budur!

Akaryakıt almak için hükümet elini vatandaşın cebine atmıştır…

Gerekli kaynak bulunmadığı taktirde de böyle devam edecektir!

Faturalar cep telefonlarına düştükçe vatandaşın kafası karmakarışık…

Kimi diyor ki;

Ödemeyeceğim, keserlerse kessinler…

Bunlar birkaç hafta için hava sıcaklıklarının 40 dereceden fazla olacağını hesaba katmıyorlar anlaşılan!

Kiminin derdi de çok farklı, bunlar da diyor ki;

Kesinlikle ödeyemeyiz!

Gerekçeleri de çok basit;

Gelirleri artık giderleri karşılamıyor…

Ya gerçekten ödeyemeyip karanlıkta kalacaklar ya da bir şekilde borçlanıp ödeyecekler ama o da nereye kadar!

Bakan Atun akaryakıt alacak para yok derken Başbakan zam konusunda geri adım atılabileceğini söyledi…

Belli ki kabinede son günlerde ciddi bir iletişim eksikliği var!

Biz çok da indirim yapılacağına inanmıyoruz…

Bu konuda vatandaş tamamen yalnız bırakıldı!

Onlar hesap kitap yaparken artık bu hükümetin kaderi de tehlikeye girmiştir…

Hatta sallanmaktadır!

Bu konuda sayısız duyumlar ya da tahminler gelmeye başladı…

Doğrudur yeni hükümet çok talihsiz bir zeminde başa geçmiştir ama en büyük zararı da elektrik zammından göreceğe benzer!

Belli bir kesimi bir yana koyuyoruz…

Çoğunluk artık dayanamayacak seviyeye gelmiştir!

Yanmaktadır…

Ama beraberinde hükümeti de götürmeyi kafasına koymuştur!

Bunu önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz…

Hep deriz ya;

Çare Ankara’dır…

Hükümetin başka bir alternatifi kalmamıştır!

Bunu başaramazsa kim bilir belki de tarihin en kısa hükümeti olarak anılacaktır…

Bir de başımızda AKSA belası vardır…

Bela derken de sırtımızdaki yükten bahsediyoruz!

KKTC’de oldukları sürece de belimizi doğrultmak mümkün değildir…

Kıb-Tek emeklisi sevgili Tuluy dostumuzun dünkü paylaşımı da kesinlikle dikkate alınmalıdır!

Kayloncu diyor ki;

“Elektrik Faturaları Çıkt. şikayetler Başladı. İyi de Şikayet Etmeye Ne Kadar Hakkımız Var?!

Yıllardır söylüyoruz; AKSA’dan alınan elektrik yaklaşık 4 dolar cent (60 kuruş) daha pahalı. AKSA’nın ürettiği elektriği KIBTEK üretse, bir yılda 28 milyon dolar daha az para ödenecek!

KIBTEK’in mali durumundan bağımsız olarak AKSA’ya zaten fazladan ödenmekte olan yıllık 28 milyon dolar ile 3 yılda AKSA kapasitesine eşdeğer kapasitede santral kurmak mümkün.

8 üniteyi kredili olarak alıp kurar (daha önce 2 makine bu şekilde alındı),AKSA yerine size ait olacak bu santrallerin borcunu 3, bilemedin 4 yılda ödersin. Toplumu da bir dertten kurtarmış olursun. Buna rağmen, AKSA’nın 3 makine daha getirmesi ve alım garantisi miktarının artırılarak sözleşmenin uzatılması için perde gerisinde pazarlıklar olduğunu duyuyoruz.

Evet tüm dünyada enerji maliyetleri artmış durumda. Ancak buna rağmen daha ucuz elektrik mümkün. Yeter ki siz tepkinizi doğru yere yönlendirip AKSA sözleşmesinin sonlandırılması için talebinizi yükseltin. Kesintisiz ve daha ucuz elektrik için gerisi gelecektir…”

Tuluy Kalyoncu’nu yazısının altına biz de bir ekleme yapalım:

AKSA’yı buradan göndermek çok da kolay bir şey değil…

Çok büyük bir cesaret ister!

Bizde var mı böyle gözü kara siyasetçi…

Kendi kabine listesine bile sahip çıkamayanların AKSA’yı gönderme şansları hiç yoktur!

Daha da ileri gidelim;

Gün gelecek ve elektrik özelleşecek ve karşımızda biz yine AKSA’yı göreceğiz…

O zaman bekleyelim ve görelim!

Ya da o günleri görmemek için şimdiden bir şeyler yapalım…

Var mı cesaretiniz!

MESAJ KUTUSU

Sayın Sunat ATUN, yırt dışı çıkışlarında para kambiyo yasasına göre paralarına el konulup emanete yatırılan insanlar tüm yasal süreci tamamladıkları halde aylarca paralarını alamadıklarından şikayet ediyorlar, içlerinde Rum vatandaşların da olduğu belirtiliyor!

Sayın Hasan BÜYÜKOĞLU, Cumhuriyet Meclisi’ndeki müdürlük makamını kabul etmeniz hem partilileriniz hem ed kamuoyu tarafından eleştiri konusu oldu. Vekil olduğunuz yerde şimdi müdür olmanızı hiç yadırgamayacağınız konusunda sorular sormaya başladılar!

Sayın Emre HACI, İstanbul Konsolosluğu İdari Ataşeliğiniz hayırlı ve uğurlu olsun. Orada da başarılı çalışmalara imza atacağınızdan kuşkumuz yoktur. Bu arada minik yavrunuzdan da hayırlı haberlerinizi dört gözle bekliyoruz, dualarımız hep sizlerle olacaktır…

Sayın Erçin TAKAKPINAR, hafta sonu bir mekanda rastgele buluştuğunuz Başbakan ile aranızda soğuk rüzgarlar esti diye duyduk. Eski dostlar düşman olmaz elbette bugünler de gelip geçecektir değil mi ama!

Sayın Erhan ARIKLI, Lefkoşa’da Fuar kavşağı ölümlü trafik kazalarına davetiye çıkarmaya devam ediyor. Yeni Trafik Dairesi müdürünüz bu konularda hayli isteklidir bir an önce kendisine talimat verip girişimlere başlamanız bekleniyor…

Sayın Mine ATLI, partili gençleriniz anlaşılan o ki vatandaş kopuk olan geçmiş siyasetin önüne geçerek çıtayı yükselteceklere benziyorlar. Onlara ne kadar fırsat verirseniz başarı da kendiliğinden gelecektir.

Sayın Devrim BARÇIN, anlaşılan o ki hükümetin bu dönem sizden çekeceği epey fazla. Eski bir sendikacı olmanız sizin için büyük şans, çok siyasetçi çalışma hayatını yasalarıyla birlikte sizden öğrenecek gibi gözüküyor.

Sayın Berber MAHMUT, hizmetlere zam yapmayı düşündüğünüz halde utancınızdan bir türlü bu konuda karar üretmekte zorlandığınızı duyduk. Artık bu işlerin ayıbı kalmadı, ya kaçınılmaz zammı yapacaksınız ya da kepek indireceksiniz…

Sayın Senih ÇAVUŞOĞLU, uluslar arası arenada branşınızda bir kez daha gurur kaynağımız oldunuz, tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz. Umarız yurt dışında gördüğünüz ilgi kendi ülkenizde de size gösterilir…

Sayın Hasan KULTAŞ, elektrik faturası beklenenden fazla geldiği için evdeki tüm elektrikli cihazları satışa çıkardığınızı duyduk. Bu yaz sizin için fazlasıyla sıcak geçecek desenize. Allah kolaylıklar ve sabırlar versin artık…