Serbest Kürsü / Levent Özadam
Önce Bakan Arıklı, sonra da Müsteşar Aşıkoğlu ardı ardına Kıb-Tek konusunda önemli açıklamalar yapıyor…
Belli ki eskiden konuşulmaya bile korkulan konular artık bundan böyle konuşulacak!
Tabi ki konuşmakla bitmez…
Kıb-Tek gibi şimdiye dek sürekli olarak siyasilerin rant ve istihdam çiftliği olan bir kurumda yaşananlar artık sadece konuşarak değil, yasal boyutlara da taşınmalıdır!
Ama belli ki Arıklı bir yerlerde hata yapıyor…
Ne demekmiş demokratik ülkelerde olsa şimdi birçok kişi hapishanelerde çürürdü!
Burası demokratik bir ülke değil mi o zaman?
Bu ülkede eğer gerçekten de demokrasi yoksa bu ülkeyi yönetenlerin ismi ne olmalıdır…
Arıklı’nın aksini düşünüyoruz!
Aksine bu ülke bir çok ülkeden daha fazla demokrasi olan bir ülkedir…
Sıkıntı demokraside değil, tamamen siyasetçi-iş insanı ilişkilerindedir!
Bu kurumda hangi siyasi parti yönetime geçse, kurumdan öte kendi siyasi geleceğini düşünmektedir…
Şimdiye kadar yapılan sorgusuz sualsiz istihdamlar ortadadır!
Hele de bu kurumun kaymağını yiyenler bunu kendi başlarına değil de siyasilerle birlikte becererek gerçekten de burada bir mafya düzeninin tek nedeni olmuşlardır…
Arıklı bu konuda mücadeleye devam etsin!
Hapiste çürümesi gereken kimlerse de artık ortaya çıkarılsın…
KKTC bir hukuk devletidir, hukukun gerçekten işlemesi için de siyasilerin ve yönetenlerin kararları gerekmektedir!
…
Müsteşar Şahap Aşıkoğlu’nun tespitleri de çok önemlidir…
Hiç kıvırmadan kurum içinde mafyanın olduğunu söylüyor!
Şahapoğlu’nun o makama getirilmesinin bir tesadüf olmadığını herkes biliyor…
Kurum bir şekilde mercek altına alınacak ve yaşanan tüm olumsuzluklar ortaya dökülecekti!
O gün, bugün ise daha ne olsun…
Kurumda mafya olduğu da doğrudur!
Ama bunlar sadece iş insanlarından ibaret değil, kurum içinden ve siyasilerden de oluşmaktadır…
Bunun içine bazı bürokratları, bazı çalışanları hatta medya mensuplarını da dahil edebilirsiniz!
Çünkü raht düzeni hayli geniş çaptadır ve para herkesin ağzını sulandırmaktadır…
Arıklı devam etmelidir!
Bu ülke demokratik bir ülkedir ve şu anda et de bıçak da kendi elindedir…
…
Bu ülkede yıllardan beridir giden ed gelen de temiz toplum ve şeffaflıktan dem vurmuştur…
Hepsi de biz geleceğiz arsızları yüzsüzleri temizleyeceğiz dediler ama aksine sistemin parçası oldular!
Sadece bu kurumda değil tüm devlet teşkilatında yapılan vurgunlar bir türlü su üstüne çıkarılamadı…
Bizde siyasetin kaderidir bu!
Muhalefet papağan gibi konuşma ve sallama sanatını icra eder…
İktidar olunca da sanki de o sözleri kendileri söylemekmiş gibi dut yemiş bülbül kesilirler!
Gelen de giden de aynı olunca, sistem devam eder…
Mafyalar da oluşur çeteler de!
Bu ülkede artık ülkeni bağımsız kuruluşlarına büyük görevler düşmektedir…
Siyaset ve yönetenlere olan güven her geçen gün ayaklar altına alınınca, burada ülkenin en güvenilir organları devreye girmeli ve bedeli ne olursa olsun onlar konuşmalıdır!
…
Adına temiz eller operasyonu ya da ne derseniz deyin artık…
Yılların kangren haline dönüşmüş sorunlarının önüne geçilmezse yaşanan kanunsuzluklar daha da tavan yapacak ve devletin yönetimi bile kanunsuz işler yapanların emrine geçecektir!
Bunu niçin de önce siyasiler…
Sonra bürokratlar ve çalışanlar, sonra da bunlara alet olan bir takım medya organları ve çalışanların payı çok iyi analiz edilmeli ve yine yasalar çerçevesinde tüm rant çevrelerine hatalarının bedelleri ödetilmelidir!
MESAJ KUTUSU
Sayın Erhan ARIKLI, KKTC’yi demokratik bir ülke olarak kabul etmemeniz devletin önemli bir kurumunun başındaki için doğru sözler değildi! Şu anda erk sizsiniz ülkeyi soyup soğana çeviren her kimse artık, onları kamuoyunun önüne çıkarıp deşifre etmek sizin görevleriniz arasındadır. Bir iki kelle alın göreceksiniz ki destekçileriniz artacaktır.
…
Sayın Hülya HARUTOĞLU, YÖDAK Başkanlık adayları listesinde artık sizin ed adınız anılmaya başlandı. Şu anki yönetimde olanların da desteğini aldığınız konuşuluyor, hayırlı olacaksa da bir an önce olsun deriz. Zira başsız bir kurumun durumu da malumdur değil mi?
…
Sayın Salih KAYIM, Restoranların 4 Mart mı yoksa 8 Mart’ta mı sivil itaatsizlik eylemi yapacağı tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bu konuda çok sayıda işletmeci arkadaşlar sizin ağzınızdan bir açıklama bekliyorlar. Kafalar bir hayli karışık anlayacağınız!
…
Sayın Resmiye CANALTAY, bakanlığınızda danışman sayısının son günlerde bir hayli arttığı gözlemleniyormuş. Bu konuya bir sınırlama getirmeniz gerektiğini belirten mesajlarınız geliyor. Bu arada kaliteye önem vermeniz de öneriliyor…Yoksa ben de orada bir oda isteyebilirim…
…
Sayın Cemil KARZAOĞLU, Alsancak’ta orman arazilerinin çöplük haline getirilmesi konusunda yasal işlem başlatmanız ve doğanın daha fazla zarar görmemesinin önünün kesilmesi isteniyor. Aksi halde bu işle başa çıkamayacaksınız gibi görülüyor!
…
Sayın Hasan Ulaş ALTIOK, sürekli olarak bazı üniversitelerin yanlarında çalıştırdığı Profesörlerin maaşlarının asgari ücret gösterildiğini söylersiniz ama bunu bir de isim deşifre ederek yaparsanız bir hayli yararlı olacaktır. Bu arada o akademisyenlerin elleri niye armut topluyor o da ayrı bir tartışma konusu artık…
…
Sayın Ercan TURHAN, Girne ve Lapta otelleri olarak bölgede trafiğin bir süre olsa da yasaklanması konusundaki öneriniz pek anlaşılır olmadı! Yasaklarda bile bu kadar kaza oluyorsa bir de kalktığında halimiz ne olacak bir düşünsenize! Bu arada alkollü sürücülerin cezasını niye başka sürücüler ödesin ki!
…
Sayın Mehmet YÜCEL, sizin Antalya temsilciliği işi resmen yılan hikayesine döndü. Bu konunun sonuçlanması için siyasi gücünüzü hayli fazla göstermeniz gerekiyor zira burası için aday bolluğu yaşandığı söyleniyor…
…
Sayın Mete BOYACI, başında olduğunuz okulda meydana gelen salgın vakaları konusunda bazı rakiplerin bir hayli çaba gösterdiği dikkatlerden kaçmıyor. Bu sıralar ağır eleştiriler alıyorsunuz haberiniz olsun istedik!
…
Sayın Menteş AYTAÇ, Başbakanlık önündeki dünkü eyleminiz bir hayli ses getirdi ancak Başbakan ülkede yokken bu eylemin amacı da pek anlaşılmadı. Acaba diyoruz zamanlama hatası mı yaptınız? Bir kez daha değerlendirmekte yarar görüyoruz…
