Aslında konuya belki ‘istifa’ demek yanlış olabilir…

Çünkü Sağlık Bakanlığı Müsteşarı istifa etmedi emekliliği için dilekçe verdi ama!

Yine de bize göre dolaylı bir istifadır bu…

Ya da bir istifa çeşidi!

Ya da sessiz çığlık da diyebiliriz buna…

Ama yine de ortada bir gariplik yok değil!

Bize gelen haberlere göre Sağlık Bakanı Ali Pilli aşağıdaki dilekçeyi kabul etmiyormuş…

Bakanın gerekçesinin ise onun emekliye ayrılmak isteğini kabul etmeyip, kendisini görevden almak istemesiymiş…

Resmen komedi!

Akçaba, istifa dilekçesini veriyor ama sen bunu kabul etmeyip, ‘ben görevden alacağım’ diyorsun…

Sidik yarışı anlayacağınız!

Bakan belli ki olayı gurur meselesi yapmış olsa gerek…

İyi de o zaman şimdiye kadar niye kendisini görevden almayıp başkasını atamadı!

Sonuçta çalışacağı müsteşarı seçme hakkı vardır…

Ya da şöyle de sorabiliriz;

Bakan olduktan sonra Pilli, hem de ısrarla niye Akçaba’yı müsteşarlık görevine atamıştır…

Bu sorular cevap beklemektedir!

Tabi ki bu istifa ya da emeklilik dilekçesinde akla takılan daha birçok soru var ki bunların da gün yüzüne çıkması gerekmektedir…

Bakan ile müsteşar arasında neler yaşanmıştır da gerginlik bu safhaya ulaşmış ve amansız bir savaşa dönmüştür!

Bir hastane sahibinin Başbakan’a, Akçabayı şikayet eden bir mektup gönderdiğini gayet iyi biliyoruz…

Peki bu şikayet mektubunda ne yazıyordu ki!

Akçaba hangi faturaları ödemekten kaçınıyordu mesela?

Fazlasıyla şişirilmiş faturalardan mı yoksa!

Yoksa birileri devleti şişkin faturalarla fena halde söğüşlüyor muydu dersiniz?

Bunların da ortaya çıkması gerek…

Hatta hem bakan hem de emeklilik dilekçesini veren ama şimdilik kabul edilmeyen müsteşar bu garip söylentilere açıklık getirmeli ve perde gerisinde yaşananlar ortaya çıkarılmalıdır!

Bir iddia da, Bakan Pilli’nin yarım kalan Güzelyurt Hastanesi binasını bitirmek için müsteşara baskı kurduğu yönünde…

Birkaç milyonu buraya nakledip bölgelilere ‘işte sizin için çalışıyoruz’ görüntüsü vermek!

Tama da bu iş birkaç milyon ile olacak iş mi?

Bu binanın tamamının bitmesi için 82 milyon gibi çok büyük miktarda paraya gerek olduğunu yoksa bakan bilmiyor mu?

Bakan şovunu yapıp sonra geri çekilecek ve ‘para yok’ deyip olayı geçiştirecek mi acaba!

Diyelim ki bu para bulundu açılış kurdelası kesildi…

Hastanenin için kim nasıl dolduracak?

Milyonlarca liralık cihaz…

Onlarca hekim ve hemşire!

Yine bir o kadar çalışan?

Teknik kadro!

Çocuk oyuncağı değil ya bunlar…

Aslında top bundan böyle emekliliği kabul edilmeyen Mustafa Akçaba’dadır…

Yorulup, bıkıp, hatta isyan derecesine ulaşıp elbette hakkı olan emekliliğini isteyebilir ama…

Eğer giderse de ardında hiçbir soru bırakmadan gitmelidir!

Dışarıyı sızmayan neler yaşanmışsa, kendinden veremeyeceği neler istenmişse bunları da bir bir anlatıp, tüm soru işaretlerini yanıtlamalıdır…

Yapanın yanına kalmasın diye!

Bundan böyle devletin ensesinden kimse cebini doldurmasın diye…

Bu cesareti gösterip her şeyi aleni bir şekilde açıklarsa çok da iyi bir amme hizmeti yapmış olacak ve ak koyun kara koyun da ortaya çıkacaktır!

“Öğretmenler niye okula gitmiyor!”

İskele’den aradığını söyleyen bir vatandaş…

Dün telefonda hayli sitem etti!

Kendi devlet memuru…

Eşi de öğretmen!

Aşırı yağışlar nedeniyle okullara tatil verildi ya…

Eşi, yani öğretmenler niye okula gitmeyecek bunun sorgulanmasını istedi!

Öğretmen olmamalarının bedelini mi ödediklerini sordu…

Ayrıca gerekirse okula gidip öğretmenler odasında oturmalarını önerdi!

Şimdi biz de merak ettik doğrusu;

Acaba aileler içinde böyle tartışmaların boyutları nerelere kadar uzanıyor…

Hoş vatandaşın haksız yanı da yok yani!

Vatandaş öneriyor…

“2020 yılı toplumsal seferberlik yılı olsun. Alınması gereken önlemleri sayıyorum.
1- Partilere yapılan devlet desteği iptal edilsin.
2- Cumhurbaşkanı, başbakan ve her kimin örtülü ödeneği varsa iptal edilsin.
3-Tüm bakanlıklarda, kurum kuruluşlarda izaz ikram kalemleri iptal edilip bir fonda toplansın.
4- Hiçbir tören (milli günler, şehitleri anma, devlet büyüklerini anma, vs,vs) yapılmasın.
5- Tüm makam araçları satılsın.
6- Yurt dışı ziyaret maskaralıkları iptal edilsin.
7- Akıncı ve diğer makam sahipleri bizim paramızla köy köy gezip siyaset yapmasın.

(Soner KARASALİH)

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa AKÇABA, tamam daha fazla dayanamayıp emeklilik dilekçesini verdiniz ama görevden ayrılmanızın nedenlerini de açıklayıp öyle gitmek artık farz olmuştur. Umarız temiz toplum adına bu özveriyi gösterirsiniz…

Sayın Ersin TATAR, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylık konusunda son günlerde kafanızın bir hayli karışık olduğu ve belki de aday olmama kararı bile alacağınız konuşuluyor. Ok yaydan çıkmışken umarız böyle tarihi bir hatayı yapmazsınız!

Sayın Ali ÇAYGÜR, Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığınız şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun. Bu görevde atacağınız her imza için bir değil birden çok kere fazla düşünmek hatta araştırmak zorundasınız. Aksi halde başınız dertten kurtulmayacaktır, haberiniz olsun istedik!

Sayın Kemal Deniz DANA, ülke genelindeki spor salonlarını zamanında tamirata sokmayınca şimdi bir çoğunun damı akıtmaya başladı. Hem de kasada para varken niye bu kadar ihmal ettiniz ki!

Sayın Ali PİLLİ, 112 Acil Servis’teki bazı acemi hemşirelerin önemli olaylara gönderilmesinde bir takım sıkıntılar yaşandığını biliyor muydunuz? Ara sıra bu hayati önem taşıyan bölüme ziyaret etmekte yarar görüyoruz!

Sayın Serdar DENKTAŞ, muhalefette bağırıp çağıranlar hiç maaşlarından kesinti yapılmasını ister mi sizce? Bizim milletin canını alsan ses çıkarmak ama eğer parasını alırsan sizden kötüsü olmaz değil mi?

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde mensubu olduğunuz partini değil de başka bir partinin adayını desteklemek için bazı vekil arkadaşlarınızla sürekli temasta olduğunuz söyleniyor. İntikamınız çok acı olacak desenize…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, asgari ücretliye büyük sürpriz çıkışınız epey merak uyandırmış olmalı şimdi bütün gözler ve kulaklar sizin üzerinize çevrildi. Artık bundan geri dönüş yok, hele de mazeret hiç kabul etmeyecekler bizden uyarması!..

Sayın Zorlu TÖRE, adaylık konusunda Ersin bey tereddütler yaşayınca bir anda umutlandığınız ve kulisleri hızlandırdığınız söyleniyor. Bu konuda zaten hiçbir zaman ümidinizi kesmemiştiniz değil mi? Hadi bakalım hayırlara vesile olsun…

Sayın Asil NADİR, önceki gün yöneticilik teklifi yaptığınız meslektaşımız bunu nedenleriyle kibarca reddedince dışarıya yöneldiğinizi duyduk. Aslında asıl sorunu siz de biliyorsunuz ama nedense bir türlü kabul edemiyorsunuz değil mi? Hakkınızda yok değil yani!