Erken Genel Seçim Kampanyası bütün hızıyla sürüyor. Önce aday belirleme telaşı yaşandı. Günü geldi adaylıklar kesinleşti ve Seçim Propoganda süreci resmen başladı. Seçim Bilidrgesini açıklayan iki parti var. Kampanyanın birinci günü eski ana muhalefet veya bugünkü Başbakan’ın partisi Seçim Bildirgesini açıkladı. Bütünleşme sürecinin telaşını aşan Demokrat Parti Ulusal Güçler Genel Başkan Sayın Serdar DENKTAŞ da Pazar günü Seçim Bisdirgesini açıkladı. Devrik Başbakan’ın İrsen KÜÇÜK Partisi kurultay sürecinde olduğu gibi “dava” ile meşgul olduğundan ve ÇAKICI “baraj” sorununu aşamadığından olsa gerek henüz bir ses veremediler.

İktidar hazırlığı yapan iki parti seçim yarışını da önde götürecek gibi görünüyor. 2009 yılında beş yıllık kötü yönetimin oluşturduğu ağır yükü taşıyamayarak erken seçimle bu yükten kurtulan dünün ana muhalefet partisi, rakiplerini açığa düşürecek her türlü oyuna rağmen, birinci parti gelip gelemeyeceği konusunda derin kuşkular içinde. Seçmen dört yıl önce bıraktığı enkazı unutmuş değil. Aday Listelerinin süsü olarak koyduğu yeni yüzler onu kurtarmaya yetmeyecek. Seçim sözünün duyulması ile başlattığı “KARMA OY” kampanyası ile rakiplerini geride bırakmaya çalışıyor.

Son dört yılın ikitdar partisi ise, kötü yönetim rekorları kırarak ve partiyi bölüp parçalayamak için aşırı gayret gösterek, iktidar için bir seçenek olmadığını çoktan tescil ettirdi. İrsen KÜÇÜK ve partisi oy almanın tek yolu olarak rakiplerine saldırmayı ana seçim argümanı olarak kullanıyor. İrsen KÜÇÜK Partisi kaybettiği kadroların yarattığı boşluğu dolduramamanın çaresizliği içinde seçim kampanyasının sonunu bile getiremeycek gibi görünüyor. Her geçen gün eriyor.

Seçmen “SANDIĞA GİTMEYİN” ve “KARMA OY KULLANIN” çağrılarının gerçek sebebini kavramalı. Bilin ki siz sandığa gitmeseniz bile, birileri sandığa gidecek ve onların iradesi iktidarı belirleyecek. Çok partili sisteme dayalı parlamenter demokrasi içinde, siyasi istikrar ancak bilinçli siyasi tercihlerle oluşturulabilir. Birden fazla parti içindeki PARLAK ADAYA oy vererek siyasi tecihini belirsizleştirenler, bilmelidirler ki bu PARLAK ADAYLAR Meclise girerse, karma oy verenlerin beklentilerine göre değil, Partilerinin karar organlarının tercihine göre oy kullanacaklar. Bilinçli seçmen, bu çağrıların hedefi olan “İSTİKRARSIZLIK TUZAĞINA” düşmekten kaçınmalı ve güçlü bir iktidar oluşturmak için oyunu kullanmalı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini geleceğe taşıyabilecek güçlü bir kadro ve yeni bir seçenek var. Demokrat Parti kadrolarının üç dört yıllık çalışmasının ürünü olan ULUSAL GÜÇLER Konsepti artık gerçek bir olgu. Yedi milletvekilinin Demokrat Parti’ye katılması ile oluşan Demokrat Parti Ulusal Güçler, KKTC sevdalılarının altında toplanabilecekleri bir şemsiyedir. Bu şemsiye altında toplananların ortak hedefi, iyi yönetimle Kıbrıs Türk Halkını huzura ve refaha kavuşturmaktır.

Demokrat Parti Ulusal Güçler, yeni ismi ve amblemi ile, yenilenmiş ve yeni katılımlarla daha da güç kazanmış kadrosu ile ilk kitlesel toplantısını Lefkoşa’daki Aday Tanıtım Şöleninde yapmıştı. Bu şölen, bir iki gün önce iki ana rakibinin yaptığı aday tanıtımları ile mukayese edildiğinde, katılımcı sayısı ve yaşanan çoşku bakımından fark yarattı. Henüz hastalığının nekahet dönemini yaşamasına rağmen şölene gelen ve nükteli mısralarla aday tanıtımına renk katan DPUG duayenlerinden Sayın Özel TAHSİN, şölene katılanları hem duygulandırdı, hem de coşturmayı başardı.

DPUG Aday Tanıtım Şöleninin süprizi kullanılan yeni slogandı. “BİZ GELECEĞİZ” . Bu slogan, hem “Sabredin GELİYORUZ”un değişik bir versiyonu olarak bir yıllık bir kampanyanın devamı olduğunu gösteriyor, hem de yenilenen DPUG’nin yeni vizyonunu tanıtıyor. Bu slogan DPUG’in geçmişin kavgalarını geride bıraktığını ve ortak bir geleceğe yürüdüğünü işaret ediyor. Bizim “Kıbrıs Türk Halkının” iktidara geleceğini haber veriyor.

Geçtiğimiz on yılın siyasi kavgalarını hatırlarsak bu sloganın içeriği daha iyi kavranabilir. Bu dönemde ikitidar sorumluluğunu taşıyan iki başat parti, birbirlerini tekrarlayarak, kötü yönetimlerle halkın devletten soğumasına ve geleceğe kuşku ile bakmasına sebep oldular. Bu iki parti ve kavgaları geçmişi temsil ediyor. KKTC’ne iyi bir yönetimle sahip çıkmak ise geleceğimizdir. Bunu yapacak olan da biziz. Diğer bir ifade ile Kıbrıs Türk Halkı.

Denenmiş ve ne yapacakları geçmişte tescil edilmiş iki partinin seçmen desteği kazanarak ayrı ayrı veya bir koalisyonla iktidara gelmesi, AYDINLIK YARINLARIMIZ için ciddi bir tehdittir. BİZ GELECEĞİZ, Kıbrıs Türk Halkının geleceğinden endişe eden bir kadronun, kısaca Demokrat Parti Ulusal Güçler’in iktidara geleceğini müjdeliyor. Benim bundan hiç kuşkum yok.

BİZ GELECEĞİZ.


MEHMET EROL AKTOPRAK