Bizim berber Mahmut elindeki evrakları gösterdi...

Meriç köyünde kırsal kesim arsaları için dilekçe alıyorlarmış!

Müracaat edip etmemesini sordu...

Sen Meriç köyünde mi yaşıyorsun ki diye sordum, Lefkoşa’da oturduğunu bile bile!

Bizim bildiğimiz kırsal kesim arazileri o bölgenin gençleri için verilir...

Kentlere göç etmeyin bölgelerine sahip çıksınlar diye!

Bizim Mahmut’a açık açık söyledim;

Nedense her seçim dönemi öncesinde bir furya yaşanır diye...

Hele de seçim yasaklarına çok az bir süre kala Lefkoşalı gençlerin Meriç’te arazi için deliler gibi evrak toparlamaya çalıştığını görünce insanın içi eziliyor doğrusu!

Ben büyükleri olarak uyarırım, gerisi kendi bilecekleri bir iş...

Siyasetin cilvelerini her seçim döneminde yaşamıyoruz mu, çok da diyecek bir şey bulamıyorum...

...

İçişleri Bakanı Baybars ile Radyo Vatan’da hoş bir sohbet gerçekleştirdik...

Arada şu kırsal kesim arazilerini de sorduk;

“Bu konuda bir bilgim yok” dedi...

Bir bakanın haberi olmadan bu işlerin olduğu ne zaman görülmüş ki!

Birileri acaba yine seçim rantı mı elde etmeye çalışıyor dersiniz...

Bakanın haberi yoksa kırsal kesim arazisi dağıtımı için niye gençlere evrak dağıtıyorlar ki!

Hem de Lefkoşa’lı gençlere Meriç’te...

Akıl izan almaz bir konu!

Hükümet ortaklarının liderleri sorsunlar birbirlerine, böyle bir durumdan haberleri var mı diye...

Yoksa bazı partili işgüzarların işi mi dersiniz!

Soruşturmaya değer bir konu, bizden uyarması...

...

Baybars, genelde güler yüzül bir siyasetçi...

Mizacının öyle olduğunu söylüyor, dünkü programda bizi de güldürmedi değil!

Ama dün bakanlığının sosyal konut projesini anlatırken bir daha anlamlı gülüyordu...

Çünkü bakanlığın ta ilk günlerinde belki de en büyük hayallerinden birisiydi...

Söz de verdi, uzunca bir süre de üzerinde ekibiyle birlikte çalıştı!

Yine kendisini söylediğine göre çalışmalar tamamlanmış...

Öncelik G.Mağusa ve Maraş bölgesi olarak belirlenmiş!

Mayıs ayı içinde de ihaleye çıkılıyormuş...

İlk etapta tam bin yüz 92 hanelik, yani bu kadar sayıda aile ev sahibi olacakmış!

Az bir sayı değildir bu...

Aslında şimdi değil yıllarca önce olması gereken!

Umarız lafta kalmaz...

Çünkü bu ülkenin dar gelirli insanının en büyük sorunudur kirada oturmak!

Siyasi bir takoz olmazsa da bu proje belki de bu ülkenin son yıllardaki en iyi icraatlarından birisi olacaktır...

Olması, desteklenmesi gereken bir proje çünkü!

Siyasi rant uğruna kırsal kesim arazisi adındaki popülist yaklaşımların artık son bulması da olayın başka bir güzel boyutudur...

Bakanı ve emeği geçenleri kutlarız!

...

Konuk İçişleri Bakanı olunca imar planlarını konuşmamak olmazdı...

Hoş son aylarda içimiz dışımız bu konu oldu ama Baybars’a sorduk;

Hükümet ortağınız bu işe niye karşı çıkıyor diye...

Öncelikle şunu söyledi;

“Ben bile tam olarak bilmiyorum...”

Sahi hükümetin büyük ortağı imar planına niye karşı ki!

Geçici olan emirnameler daha ne kadar devam edecek!

İmar planları tamamen insan hayatıyla ilgili, yani bölge insanları planın bir parçası...

Aslında burada tartışılan asıl konu plan filan değil, çok kat meselesi!

Arazisine çok kat yapacak olanlar ver yapamayacak olanlar var...

Biz buna kısaca rant meselesi diyoruz!

Burada bir haksızlık söz konusu olabilir mi?

Onu oturup tarafların tartışması gerek...

Adil bir kara alınırsa da kimsenin şikayet etmeye hakkı yok!

Ama gelin görün ki bu iş artık plan olmaktan çoktan çıktı siyasi kavgaya dönüştü...

Siyaset varsa da bir işten verim almak nerede görülmüş!

...

Şu anda Merkezi Cezaevi’nde 650 kadar mahkumun yaşadığını biliyor muydunuz?

Ne yazık ki gerçek bu...

Tama mahkum olabilirler ama onların da bizim gibi insanca yaşam hakkı var!

Çünkü önce insanlık...

Bakan Baybars bu konuda epey iddialı konuştu!

Yeni cezaevi binası bitti bitiyor noktasında...

Baybars diyor ki;

Yeni binayı görünce canınız burada kalmak isteyecek!

Tek kişilik odalar...

Dubleks yapılar!

Değme salonları aratmayacak spor salonları...

Hatta tenis kortları bile var yeni binada!

Kıskanmamak da elde değil...

Yine de Allah kimseyi düşürmesin bu binanın içine!

Çünkü özgürlük gibisi yok...

Ama çağdaş bir ülke normları için böyle yapıların geç de olsa yapılması hem insani hem de vicdani bir konudur!

...

Baybars dedi ki;

Yaklaşan seçim yasakları nedeniyle bu ülkede 5 aya yakın bir süre doğru dürüst icraat yapılmayacak!

2020 yılı da kayıp yıl olacak yani...

Ama olmaması gereken!

Çünkü bir çok sorunla boğuşan Kıbrıs Türkünün bu kadar zaman kaybına uğrama gibi bir lüksü yok aslında...

Ne yapıp edip bir çare üretmeli!

Hoş seçimlerden bıktık usandık diyoruz ama, ilgi alanlarımızda da birinci sıradaki yerini hiçbir şeye kaptırmıyor...

Gülü seven dikenine katlanır sözü geliyor hemen aklımıza!