Türk girişimci Remzi Öten tarafından kurulan Sena Cases, Apple’ın deri aksesuardaki ana tedarikçisi. Kısa süre önce Black Berry ve Samsung ile de anlaşma imzalayan şirket, 2011’de 20 milyon dolar ciroya ulaşmayı başarmış.
Remzi Öten, Amerika’nın Los Angeles şehrinde yaşayan genç bir girişimci. Üniversite eğitimi ve akademik kariyer yapmak için geldiği Amerika’da, pazardaki boşluğu tespit ederek iş dünyasına atılmış ve kısa sürede önemli başarılara imza atmış. Hâlen Apple firmasının deri aksesuarda dünyadaki ana tedarikçisi konumundaki Sena Cases şirketini kuran Öten, Türkiye ve Uzakdoğu’da ürettirdiği akıllı telefon ve tablet bilgisayar kılıflarını, Apple mağazalarına satıyor. Kısa süre önce Black Berry ve Samsung’la da anlaşma imzalayan Sena Cases, 2011’de 20 milyon dolar ciroya ulaşmayı başarmış.
Remzi Öten’inki aslında klasik bir öğrenci hikâyesi. Bilkent Üniversitesi Elektrik Elektronik bölümünü bitirdikten sonra hedefi, Amerika’da master ve doktora yapmak ve üniversitede kariyerine devam etmektir. Genç mühendis bu amaçla geldiği Amerika’da bir yandan yüksek lisans yapar, diğer yandan hayallerine uygun işlerde çalışmaya başlar. Tercih ettiği genellikle araştırma-geliştirme bölümleridir. Öten, hem çalışıp hem üniversite kariyerine devam ederken kardeşi Fevzi Öten de Amerika’ya gelir. İki kardeş bir araya gelince, ortak bir iş kurma düşüncesi oluşur. Hangi alanda çalışmak istediklerine karar vermek üzere beyin fırtınası yaptıklarında karşılarına teknoloji çıkar. Çünkü ikisi de hem mühendis kökenli hem de son teknoloji meraklısıdır. Amerika’da son teknoloji meraklılarına (early adopters) denilmektir. Early adopter iki kardeş, bunun üzerine o yıllarda çok yaygınlaşan, ilk büyük ve dokunmatik ekranlı PDA cihazlarına koruyucu kılıf üretmeye karar verir. Çünkü o dönem henüz akıllı telefonlar yoktur ve Sony’nin üretimine başladığı PDA’lar hem hassas hem de oldukça pahalı ürünlerdir. İki kardeş, piyasadaki niteliksiz kılıfları görünce kaliteli, göze hitabeden ve fonksiyonel kılıflar üreterek iş hayatına atılır.
Remzi Öten, o dönem çok az kişinin alabildiği cep bilgisayarlarının bir süre sonra yaygınlaşacağını ve ciddi talep göreceğini tahmin ettiklerini ve yola erken çıktıklarını belirtiyor. Deri aksesuar üretmek, Öten ailesinden dededen gelen bir özellik. Dedelerinin deri işiyle uğraştığını belirten Remzi Öten, dede mesleğiyle ailenin tekrar ticari hayata döndüğünü söylüyor. Amerika’nın ilk akıllı telefonlarını, 2000’li yılların başında Palm şirketi, Treo adıyla üretir. Piyasada çok fazla çeşitte akıllı telefon kılıfı bulunmasına rağmen bunların çoğu kullanışlı değildir. Bazıları cihazın görünürlüğünü tamamen yok ederken bazıları kullanımı zorlaştırmaktadır. Kendileri de son teknoloji meraklısı olduğu için iki kardeş hem tasarımı güzel hem de kullanım kolaylığı sağlayan koruyucu kılıflar üzerinde çalışır. Bu iki özelliğe, kaliteli deri hammaddesi de eklenince ürünler piyasada ciddi talep görür. Sena Cases’in çıkışı, bir süre sonra Apple’ın da dikkatini çeker.
Aslında Apple’ın akıllı ve dokunmatik telefon üretimine başlaması, Sena Cases şirketinin politikasıyla örtüşür. Apple ile ilk ilişkileri Ipod’larla başlar. Daha sonra devreye Iphone ve Ipad’ler girer. İki kardeş pazarlama için interneti ve internetteki tartışma gruplarını ve forumları da kullanır. Amerika’da teknoloji meraklılarının bazı ürünler için internette fan grupları oluşturduğunu belirten Öten, bu gruplarda kendi ürünlerini pazarlayarak çok bilinen bir marka hâline geldiklerini kaydediyor. Kısa sürede Apple ürünlerine aksesuar üreten birkaç firmadan biri hâline gelen Sena Cases, daha sonra Apple ile deri kılıf konusunda ana tedarikçi anlaşması imzalar. İki yıl önce Apple’ın strateji değiştirdiğini belirten Öten, “Apple mağazalarında satılan bütün telefon ve tablet bilgisayar aksesuarlar dünyanın farklı bölgelerinde üretiliyor. Bunların hepsini bir araya getirmek için iki yıl önce her kategoriden ana tedarikçi seçtiler. Deri kategorisinde de bizi seçtiler. Sena Cases, şirketin sadece Amerika’da değil, deri kılıfta bütün dünyadaki ana tedarikçisi oldu.” diyor.
Tartışmasız dünyanın en önemli bilişim firmasının, bir Türk şirketi ile bu kadar yakın çalışması boşuna değil elbette. Şirketin tasarım bölümünü yöneten Fevzi Öten, bu alanda 10 yıllık bir birikime sahip olduklarını vurgulayarak aksesuarlar üzerine kafa yorduklarını, yeni bir ürün icat eder gibi sürekli yeni ve fonksiyonel kılıflarla piyasaya çıktıklarını belirtiyor. Apple’ın yeni fikirlere ve innovasyona çok değer verdiğini hatırlatan Fevzi Öten, “Bizim tasarımlarımız hemen piyasada taklit ediliyor. Apple, ürünlerimizdeki farkı gördüğü için bizimle çalışmayı tercih etti.” bilgisini veriyor.
İki kardeşin aksesuar işindeki başarısından etkilenen sadece Apple değildir. Sena Cases, kısa süre önce diğer ünlü akıllı telefon markası Black Berry ile de anlaşma imzalar. Şirket için ürettikleri aksesuarların artık Black Berry onaylı olacağını belirten Remzi Öten, piyasaya çıkacak yeni telefonların önce kendilerine gönderildiğini ve şirketin pazarlama planlarına göre üretim yaptıklarını belirtiyor. Diğer akıllı telefon üreticisi Samsung ile de anlaşmaları olduğunu söyleyen Öten, deri aksesuarda dünyadaki sayılı markalardan biri olmayı hedeflediklerini de sözlerine ekliyor. Sena Cases’in merkez ofisi Los Angeles’ta bulunuyor. Ana üretim ise İstanbul’da gerçekleştiriliyor. Bunun yanı sıra Uzakdoğu’da da üretimi var.
Amerikan ekonomisinde son dönemde durgunluk yaşandığını hatırlatan Remzi Öten, piyasadaki çekingenlikten dolayı Apple gibi nakdi olan firmaların yeni yatırımlara girmek istemediğini vurguluyor. İş dünyasının 2008 sonrası ikinci dip korkusu yaşadığını belirten Öten, “Yatırımlar tekrar başlamazsa ekonomide düzelme olmaz. Amerikan ekonomisi bir düzlüğe geldi denebilir ama çıkış henüz görünmüyor.” diyor.
Kaliforniya ile irtibatı koparmayın!
Remzi Öten, hâlen Kaliforniya Türk Amerikan Ticaret Odası (CATA) Başkanı. Coğrafi uzaklık sebebiyle Türk girişimcilerin bu bölgeye fazla ilgi göstermediklerini söylüyor. Bilişim, sinema ve tarım gibi sektörlerde dünyanın en önemli bölgelerinden Kaliforniya, tek başına dünyanın 8. büyük ekonomisi konumunda. Böylesine büyük bir ekonomiden Türk girişimcilerin pay alamadığını belirten Öten, THY’nin Los Angeles’a direkt uçuş başlatmasını önemli buluyor. CATA olarak Kaliforniya’da yatırım veya ticaret düşünen Türk girişimcilere destek olmak istediklerini de belirterek odayı bu amaçla kurduklarını belirtiyor. Kaliforniya Türk Amerikan Ticaret Odası’nı eyalette Türk girişimciler için bir kontak noktası hâline getirmeyi planladıklarını belirterek Amerikan ekonomisinin motoru konumundaki Kaliforniya ile irtibatın koparılmaması gerektiğini vurguluyor.
