Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Bugün tarihi gün…

Sendikaların genel grevinden bahsetmiyoruz!

Uzunca bir zamandır biz de kendi adımıza hesap kitap yapıyorduk…

Son birkaç ayda yapılan zamlara alıştık ama bu sefer tarihi zammı beklemeye başladık!

Artık fatura gönderilmiyor ama cep telefonlarına mesaj geliyor…

Şu kadar elektrik parası ödeyeceksiniz diye!

Doğrudur 3 seneye yakın elektriğe zam yapılmadı ama üç yılın acısını bugün toplum olarak hem de hayli acılı bir şekilde öğreneceğiz…

Ve bütün hayatımız değişecek!

Hesabı kitabı karıştıracağız…

Aylık tüm ödeme planlarımız değişecek!

Çünkü gelirlerimizin en büyük payını bugünden itibaren bugün itibarıyla ödemeye başlayacağız…

Ödeyebilirsek tabi ki!

Elbette faturaları kolayca ödeyenler olacaktır ama, emin olun biz de dahil çoğunluk bu konuda büyük sıkıntılar yaşayacağız…

Fiyatlar cep telefonlarına düştükçe gözlerimiz fal taşı gibi açılacak!

Tepkimiz bayramlık ağzımızla olacak…

Ama hiçbir şey de değişmeyecek!

Bu kadar kalsa iyi de…

Asıl ondan sonrası önemli!

Daha da acılı…

Elektriğe yapılan fahiş zam diğer tüm ürünlere de yine zam olarak yansıyacak!

Maaşlara ve asgari ücrete yapılan zam zaten eriyip gitmişti…

Bundan böyle Allah’a emanetiz!

Üstte kalan zaten aynı kesim, altta kalanın canı fazlasıyla çıkacak…

Basın ve ifade özgürlüğünü şiddetle destekliyoruz…

Ama bu özgürlükler adı altına sığınıp da işi hakarete götürmek isteyenlere de şiddetle karşıyız!

Son örneğini önce gün yaşadık…

El-Sen Başkanı Kubilay Özkıraç, Cumhurbaşkanı Tatar’ı soytarılıkla suçladı!

Cumhurbaşkanlığı da yasal haklarını kullanacaklarını açıkladı…

Şimdi muhakkak ki birileri yine ortaya çıkıp ifade özgürlüğünden dem vuracaktır!

Özkıraç’dan hesap sorulduğunda da mahkeme koridorlarına gidip yanında poz vereceklerdir…

Aklınızı yiyim hepinizin!

İfade özgürlüğüyle yanıp tutuşanlar gidip aynaya baksınlar…

Aynı suçlama size ya da yakınlarınızdan birisine yapılsa ne yapardınız diye!

Bu arada suçlama yapılan makam bu ülke insanının öyle ya da böyle seçtiği en yüksek makam…

Onu soytarıya benzetip bundan siyasi nemalanma beklemek akıllara durgunluktan öte bir şeş değildir!

Başkalarının özgürlüğünün başladığı yerde sizin özgürlüğünüzün bittiğini de hesaba katmak gerek…

Ayıptır, günahtır, yazıktır yahu!

Yine bizim meşhur Kubilay Özkıraç…

Diyor ki;

Kıb-Tek kimsenin babasının malı değildir…

Hay ağzına sağlık Kubi!

Ne güzel de söyledin öyle…

Kurum tabi ki kimsenin babasının malı değil de!

Peki çalışanların babasının malı mı?

Sokakta, direklerin üzerinde çalışanlardan bahsetmiyoruz…

Masa başında keyif yapan yüzlercesi yıllardan beridir önce elektrik faturası ödemiyordu sonra tepkiler gelince fatura ödemeye başladılar ama kendilerine bu konuda ek ücret almaya başladılar…

Bizde sonradan öğrendik ki emekli olunca da bu konuda kendilerine ek olarak emekli ikramiyesi veriliyor!

Hadi bakalım şimdi tekrar sormak gerek…

Kıb-Tek kimsenin babasının malı değildir!

Ama görünen o ki resmen çalışanların babalarının malıdır…

Hem de kurum ve sendika eliyle!

Pandemi sürecinin başlamasıyla KKTC Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Sağlık Bakanlığı protokol imzalamışlar PCR ve antijen testlerini oradan karşılıyoruz…

Şu ana kadar da yüzbinlerce bu kitlerden aldık, tanesi 1.80 Dolardan!

Şimdi bizim Sağlık Bakanlığına bazı özel şirketlerden teklifler yapılmaya başlandı…

Aradaki fiyatlarda büyük uçurum var!

Eğer anlaşma sağlanırsa bu kitlerin maliyeti bize 90 cente mal olacak…

Umarız da olur!

Ama sormadan da edemiyoruz…

Devletten devlete olan alımlar nasıl bu kadar astronomik rakamlar olur?

Maaş ödemekte zorlanan bir devletin kasasında metelik yokken böyle insafsızca bir kazık yemek de neyin nesi!

Bir araştıralım dedik bakalım altından neler çıkacak?

Son bir şey daha…

Bugün yapılacak olan genel grev eylemlerde sendikalar vatandaşa ekmek dağıtacaklarmış!

Böyle bir etkinlik bize biraz absürt geldi…

Tamam burada bir mesaj vermek istendiği belli ama insanlarının gözünün içine baka baka ekmek dağıtılırsa vatandaş kendini dilenci gibi görmeyecek mi?

Yok eğer bu ekmek dağıtma etkinliğini bir gün değil de uzun bir zaman birimine yayarlarsa bizce daha makbule geçecektir…

Düşünsünler deriz!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, bakanlığınızın bazı eski çalışanlarının yerlerinin değiştiği halde sıklıkla gelip iş takibi yaptıklarını biliyor muydunuz? Sizi koridorlarda görünce de kaçacak delik arıyorlarmış. İhbar bizden kimler olduğunu ortaya çıkarmak sizden…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile dün nihayet uzun bir telefon gerçekleştirmiş ve sonrasında çok da mutlu olduğunuz gözlemlenmiş. Hadi bakalım hayırlısı, şimdi sıra çok hızlı bir şekilde protokol görüşmelerini sonuçlandırmak ve haliyle Ankara ile ilişkileri rayına oturtmak…

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, yarın yapılacak olan parti meclisi seçimleri sonrasında yeniden UBP Genel Sekreteri olarak belirleneceğinizi biliyor muydunuz? Şimdiden hayırlı olsun bu fedakarca davranışlarınız umarız bir gün size yine bakanlık olarak dönecektir…

Sayın Talip ATALAY, Din İşleri başkanı olduğunuz dönemde size karşı olan önyargılar milletvekili dönemizde de devam ediyor. Bu nedenle kamuoyu ve özellikle de medya mensupları ile iletişimi daha fazla geliştirmeniz gerekiyor, bakalım bunu başarabilecek misiniz?

Sayın Hasan TOSUNOĞLU, geçmişte Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu başkanıydınız şimdi ise milletin vekili konumundasınız. Şu fazlasıyla konuşulan yüzsüz borçlular listesini kamuoyuna deşifre ederseniz büyük bir amme hizmeti yapmış olacaksınız…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Ankara ziyaretinde Fuat Oktay ile iç meseleleri de görüştüğünüzü açıklamanız dışarıyı bilmeyiz ama içeriyi fena halde karıştırdı. Özellikle de UBP kulislerinde çok ciddi ve senaryolar olacağı konuşuluyor, hakkımızda hayırlısı artık…

Sayın Erhan BAŞAY, pek kıymetli validenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye tanrıdan rahmet size ve tüm aileye başsağlığı ve sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın Ahmet BENLİ, tam da Gönyeli Belediyesi’nde ne olur derken mahkeme kararıyla haklılığınız bir kez daha ortaya çıktı. Bu işi bilen ender başkanlardan birisiniz, biraz agresif olmasanız o koltuğu sizden almaya kimsenin gücü yetmez…

Sayın Kutlay ERK, esnaf ziyaretlerini yoğunlaştırdığınızı görenler bu işte bir iş var demeye başladılar. Sayarız, severiz ama artık bundan sonra da gençlere fırsat verin deriz. İki günlük dünyada stres yapmaya gerek var mı?

Sayın Turan BÜYÜKYILMAZ, Kıb-Tek’deki atama bilmecesi halen devam ederken siz yine de ara sıra kuruma giderek dostlarla kahve sohbeti yaparken görülüyormuşsunuz. Bu arada bir çoğunun da büyük beğenisini aldığınızı da bir yerlere kaydetmek gerek değil mi?

Sayın Hüseyin KOZE, pek kıymetli annenizi kaybettiğinizi üzüntü ile öğrendik. Merhumeye tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…