Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
"Ben milliyim veya benim arkadaşımdır biliyorum, millidir" demekle milli olunmaz.
O zaman nasıl anlayacağız?
Yaptığı icraata bakacağız
Şimdi 8 aylık hükümetteki icraata ve seçim bildirgesine bakalım.
1- Crans Montana’dan beridir en az on kez manşet attık, Türkiye ve KKTC'de Kıbrıs sevdalıları hep birlikte dedik ki MECLİSTEN federasyon görüşmelerine son veren AKINCININ verdiği taviz haritasını ve tavizleri geçersiz ilan eden, Guterres belgesini reddeden bundan sonra ancak iki devletli çözüm zemininde ve iki devletli çözüm hedefiyle görüşme yapılacağını içeren bir karar çıkarın. Üzerinde bile durulmadı. Ve bugün seçim bildirgesine "sonuç odaklı ve ucu açık olmayan" federasyon görüşmelerine devam edileceği, "kuzeyde sarih mülkiyet ve nüfus çoğunluğunun olacağı" ( yani içimize Rumlar gelip yerleşecek ve mülk de alacaklar) , hedefi AB üyeliği olan bir çözüme hazır olunduğu ve bütün çözüm modellerine açık olunduğu yazıldı. Sn Tatar Bu yönde konuşmalar yapmaya başladı. Siz arkadaşınız diye gör duy konuşma stratejisi izleyebilirsiniz ancak KKTC nin bağımsız ve egemen bir devlet olarak yaşamasını savunan hiç kimsenin bu konuda 3 maymunu oynama hakkı yok. Seçim bildirgesine Federasyonu koyanlara göz yumma hakkımız yok. Akıncı ve Erhürman da aynı şeyi söylüyor. O zaman fark ne? Lafta mı? O zaman arkadaşınıza söyleyin bu bildirgeyi değişsin. Siyaset programlar üzerinden yapılır, bildirgesini yok sayamayız. Samimi ise Değişmek Çok mu zor?
2-Dedik ki AKEL KKTC nin altını oyuyor. 5 KOL FAALİYETLERİ doruğa çıktı. Türkiyeli - Kıbrıslı çatışması yaratılması çabaları ve, Türkiye düşmanlığı doruğa çıktı. Devleti koruyucu yasaları çıkarın. En az 10 kez manşet attık bu konuda. Bir tek önerge bile hazırlanması. Çok mu zordu?
3=Dedik ki 5.Kol faaliyeti yapan AKEL altımızı oyuyor. Rum milletvekili Kızılyürek KKTC de irtibat ofisi açtı. Dernek kurdu 105 örgütü bir çatı altında topladı, Türkiyeyi hedef gösteren manifesto yayınladı. Sokağa inme ve Türkiyeye karşı ayaklanma hazırlığı yapıyorlar. Türkiyeyi AP a şikayet etti, AB den yardım istedi. KKTC' vatandaşlığından çıkarın, ülkeye girişini yasaklayın, irtibat ofisini derneğini ve KKTC de siyasi faaliyet yapmasını yasaklayın. Halk ayağa kalktı, binlerce protesto yorumu yapıldı. Halkın talebini ciddiye alın . Ne oldu. Hiç. Seyretmeye devam
4-dedik ki Sözde öğretmen KTÖS genel sekreteri Şener Elcil Türkiyeyi "işgalci, istilacı ve Kıbrıs Türklerine soykırım uygulamakla" suçlayan TV konuşmaları yaptı. Halkta kıyamet koptu. Öğretmenlikten atılsın, hakkında dava açılsın, devletten maaşlı profesyonel sendikacı hakkı iptal edilsin. Hiç olmazsa bir disiplin cezası verilsin. Onlarca manşet artık. Ne oldu? Hiç. Elcil döndü Başbakana gazetesine ve Volkana hakaret davası açtı
5-Kanal T başbakanın kurduğu ve sahibi olduğu bir TV. Ne var ki yıllardır, bu kanaldan Kıbrıs Türk Halkına Türkiye ve KKTC düşmanlığı aşılamak için yoğun bir psikolojik harekat ve beyin yıkama operasyonu uygulanıyor. En azından 20 yıla yakındır bunu eleştiriyoruz.. milliyetçi kuruluşlara düzeltileceğine dair defalarca söz verilmesine karşın bir türlü bu sözler tutulmadı. Hala bu seçim döneminde bile her gün Anavatan Türkiye'ye ve KKTC ye karşı en aşağılık hakaret ve saldırılar yapılıyor.. Sorarım niye düzeltilmiyor?
Niye bunlar yapılıyor?
Nİye HALKIN ve mukavemetçi örgütlerin tepki ve taleplerine kulak tıkanıyor?
Niye sadece seçim zamanı hatırlanıyorlar?
Milliyetçi olmak, Türkiye ve KKTC'yi savunmak bu mu?
Rum sevicilerin bütün bu eylemlerine göz yumulması düşünce, fikir, basın özgürlüğü, demokrasi, hoşgörü olarak niteleniyor ve "soldan da oy almak gerekir" diye savunuluyor. Sonra da kıbrıs'ta halk ve gençlik niye böyle değişti diye soruyoruz?
İlk maddede belirttiğim hususlarda meclis kararı almamanın ve seçim bildirgesinde federasyon görüşmelerine kapı açmanın gerekçesi ise federasyonculardan da oy almak olarak sunuluyor..
Bunlar ilkesizlik ve kafa karışıklığı ve milli davayı savunma konusunda samimiyetsizlik ve ciddiyetsizliktir.
Ahbap çavuş ilişkileri ile bu durum doğru değerlendirilemez.
Sn. Tatar bu şekilde devam ederse mukavemetçi Kıbrıs Türk Halkından gereken yanıtı alacaktır.
Önünde 3 ay vardır.
Bu 3 ay sözünü ettiğim konuları düzeltmesi için yeterli zamandır. Bunu bekliyoruz.
Hem bu konularda hiç adım atmamak, hem de "milliyetçiyim, bana oy verin destek olun" demek, Halkın aklıyla alay etmektir..
3 ayda bütün bunlar yapılabilir.
Hükümetsiniz, Başbakansınız, Meclis çoğunluğunuz var.
Kanal T' nin de sahibisiniz, yapın bunları, gelin sadece oyumuzu değil, canımızı da alın...