Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Hemen başından yazalım...

Hükümet devlet çalışanlarından yaptığı kesintileri ödemekle büyük hata yaptı!

Hiç ödenmesin demiyoruz ama biraz daha beklenebilirdi...

Bunu yapmakla özel ile kamu arasındaki büyük uçurum daha da arttı!

Devlet çalışanları bu zorlu süreçte elini taşın altına koymazken fatura da özel sektöre kesildi...

Düşünsenize bir kere;

Hiç çalışmadan maaşı hesaba yatan bir kesim!

Çalıştığı halde batmaktan kurtulamayan, kepenk kapatan ya da kapatmaya hazırlanan başka bir kesim...

Hükümetin bu konuda savunması şöyle;

Kamu çalışanı parasını alacak çarşıda harcayacak, bundan özel kesim de yararlanacak...

Öyle bir şey olmadı!

Olmayacak gibi de görünüyor...

Kamu çalışanlarının canı yanmazken, özel sektörü çok daha kötü günler bekliyor!

Bunlar daha iyi günlerimiz diyenler çoğunlukta...

Birçoğu nefes alamıyor artık!

Çare ise belli;

Ya yılların emeğini heba edip dükkan kapatacak...

Ya da yanında çalışanlarının büyük bir bölümünü işten durduracak!

...

Biz değil, dün bir bakan arkadaş söylüyor telefonda...

Asıl siz Ağustos, Eylül aylarını bekleyin diye!

En azından birilerinin gelecekteki tehlikelerin farkında olması iyidir...

İyidir de bir kabine üyesi bile bunu söyleyip, hükümetin geneli bunu düşünemiyorsa, önümüzdeki günlerde yaşanacak olan felaketlere önlem almıyorsa, bunun neticesinde özel sektör her gün çökmeye devam edecekse bir derdimizi kime anlatalım ki!

Hele de gelecek için plan bile yapamayan turizm ve üniversite sektörü...

Bir turizmci dün yaptığı açıklamada 400 kadar çalışanını işten durdurduklarını söyledi!

Elbette bunu mutlu bir şekilde değil içi sızlayarak yaptı...

Peki ya bundan sonra!

O ve diğerlerinin başka çaresi var mı?

Sahi turizm ve eğitim için hazırlanacağı söylenen 3’ncü paket ne oldu?

Neyi bekliyor!

Onlar mı önemli yoksa imar planı yüzünden yıkılacağı iddia edilen hükümetin durumu, bundan böyle kimlerin hükümete geleceği mi yoksa!

Perde gerisinde pazarlık yapıyorlarmış...

Hükümete yeni girecek olan partiler kaç bakanlık alsın diye!

Dertleri sorun çözmek filan değil aslında...

Makamları korumak ya da makamlar yaratmak!

...

Bu arada yine çok önemli bir konu...

Bazı uyanık patronlar geliştirdikleri yeni taktikle yanlarında uzun süredir çalıştırdıkları personeli ya istifaya zorluyor ya da işten durduruyor...

Burada amaç yüksek maaş ödedikleri çalışanların yerine daha düşük maaşla çalışan almak!

Belki yasal olarak bir engel olmayabilir ama etik ve vicdani olarak bunu söyleyemeyiz...

Tamamen aç gözlülük!

İnsanları yok yere kapı önüne koymak...

Yılların emeğine saygısızlık!

Vicdansızlık ötesi bir konu...

Bir de gazino sektöründen bu konuda şikayetler geliyor!

Önemli bir kısmı pandemi döneminde çalışanlarını tam zamanlı çalıştırdı ama yarım maaş ödedi...

Gelinen noktada da yarım ay yarım maaş sistemini getirdi!

Yahu yıllardan beridir bu sektörde büyük servet edindiniz...

Birkaç ay olsun direnemediniz mi?

Bu insanlar yarım aylık maaşla nasıl geçinecekler, nasıl taksit ve ev kirası ödeyecekler bunun hiç mi hesabını yapmazsınız?

...

Sonuçta bu ülkenin önümüzdeki aylarda en büyük sorunu işsizlik olacaktır...

Başta turizm ve üniversiteler sektörü olmak üzere diğer tüm özel sektör çalışanlarını bundan daha kötü günler beklemektedir!

Felaket bağıra bağıra kendi göstermişken, bu hükümet ortakları hala aralarında bir imar planı konusunda bile uzlaşma sağlayamamışsa, ağızlarında sakız yaptıkları üçüncü paketi hazırlayıp devreye koyamamışsa bizi gerçekten de tahmin bile edemeyeceğimiz bir süreç beklemektedir...

Artık gelen de giden de bilmelidir ki bu ülkede sadece kamu çalışanları yaşamamaktadır!

Kamuyu ayakta tutan özel sektördür...

Özel sektörün tam anlamıyla yıkılması kamunun da sonu ile eş anlamlıdır!

...

MESAJ KUTUSU

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Güzelyurt’ta bir ilk okulda iki tacizci öğretmenin görevine iade edilmesinden sonra diğer öğretmen ve velilerin isyan bayrağı açmaya hazırlandıkları yönünde ihbarlar gelmeye başladı. Şu anda imza kampanyası başlatmışlar umarız yanlış karardan geri adım atılır...

...

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, burada bütün millet adaya gelişinizi hesap ederek yeni hükümet modelleri üzerinde hayal kurarken sizin eşiniz ve kızınızla birlikte İzmir’de tatilde olduğunuzu duyduk. Eğer Alaçatı’ya geçerseniz sörf yapmayı unutmayın sakın olur mu?

...

Sayın Sibel SİBER, geçtiğimiz Cuma günü Dr. Derviş Eroğlu’nu makamında ziyaret ederek uzun bir görüşme yaptığınızı duyduk. Adaylık öncesi tam da doğru adrese gittiniz, siz açıkladıktan sonra sağda bütün hesaplar allak bullak olacak diyorlar.

...

Sayın Akile BÜKE, salgın nedeniyle uzun bir süre İstanbul’da kaldınız ama artık uçuşlar başladı buradaki dostlarınız sizi özlemiş mesaj gönderiyorlar. Bu arada üniversitelerin gelecek için durumları epey vahim olduğu için bir takım girişimlerde bulunmanız bekleniyor...

...

Sayın Ersin TATAR, gelen ziyaretçilerin bir çoğu yanlarındayken sürekli telefonunuzla ilgilenmekten ve bir şeyler yazmanızdan sitem ediyorlar. Haksız da değiller ama değil mi? Konuklara daha bir misafirperver olmak gerekmez mi?

...

Sayın Tolga ATAKAN, pek yakında trafik cezalarında büyük bir reform yapıp cezaları yüzlerce kat artıracağınız konuşulmaya başlandı. Bazıları buna tepki gösterebilir ama çoğunluk destek verecektir hiç merak etmeyin siz olur mu?

...

Sayın Taner GÖNÜL, pek muhterem validenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah...

...

Sayın Derviş EROĞLU, istirahat bitip de makamda görev başı yapınca bir çok siyasetçi resmen ofise akın ediyormuş. Şimdi önümüzde seçimler de var ya hem ziyaret hem de ticaret gibi bir şey olacak demektir. Sevilmek ne güzel bur duygu değil mi?

...

Sayın Erhan ARIKLI, 2 vekile 2 bakanlık birden biraz fazla değil mi? İyi bir pazarlıkçı olduğunuz biliniyor ama ortada hem fol yok hem de yumurta. Neyin heyecanını yapıyorsunuz biz de anlamadık gitti.

...

Sayın Ünal ÜSTEL, görevden alındıktan sonra sinip kalacağınızı düşünenler yine yanıldı zira tam aksini yapıp ülkeyi yakın dostlarınızla resmen arşınlıyorsunuz. Gösterilen ilgi ve alakadan da hayli mutlu olduğunuz görülüyormuş. Bir siyasetçi daha ne istesin ki?

...

Sayın Başaran DÜZGÜN, gazetenizin sürekli okurları basılı gazeteye ne zaman geçiş yapacağınızı merak eden mesajlar göndermeye başladı. Belli ki onlar da mürekkep kokusunu özlemiş olsalar gerek...Hadi artık fazla gecikmeyin deriz!