2019 yılında memur sayısı 15,519 kişi.

2019’un Ağustos ayı verilerine göre Maliye Bakanlığının maaş/ödenek/yardım adı altında ödediği toplam miktar, 332 milyon 48 bin 399 Türk lirası ve 45 kuruş.

Devlet kasasından her ay yaklaşık 48 milyon İngiliz Sterling’lik tutar, maaşlar için çıkmakta.

Ödenen rakam, 15,519 memur, 13.973 emekli, 9121 destek ve katkıya muhtaç ihtiyaçlı kişiler ile 2760 işçi arasında maaş olarak bölüşülmekte.

Veriler, KKTC Maliye Bakanlığı resmi web sitesinden.

AB ortalamasına göre kamuda memur oranı nüfusun yüzde 2.47’si iken, nüfusa göre en yüksek oranla kamu çalışanına sahip olan AB ülkesi ise yüzde 5,3 oranı ile Güney Kıbrıs.

KKTC’de ise nüfusa orana göre kamu çalışanı sayısı Güney Kıbrıs’ın da üzerinde.

İçişleri Bakanlığının açıkladığı vatandaş olan 350 bin kişilik ülke nüfusun oranına göre AB ortalamasına göre kamuda memur olma oranı KKTC’de yaklaşık olarak yüzde 8.5 .

Kamu adına mesai yapan ve her ay mesaisinden dolayı Devletin maaş ödediği memur ve işçi toplamı kişi sayısı 18.279 .

AB ülkeleri ortalamasına göre ise Kuzey Kıbrıs’ta aktif memur sayısı veya kamu çalışanı sayısı 8645 kişi olmalı.

AB ortalaması bir kriter olarak alınırsa, emekli ve yardıma muhtaç olmadan kamuda aktif çalışan ve maaş çeken fazla kişi sayısı ise 9634.

Bu rakamın artmamasının en önemli neden ise TC-KKTC arasında imzalanan ekonomik protokol maddelerine göre kamuya yeni alıma izin verilmemesi ve kamunun daha aktif çalışmasına yönelik yapılması gereken çalışmaların şart koşulması.

Yoksa ülke siyasilerine kalsa bu rakam kabardıkça kabarır ve kamu maliyesindeki kara delikte büyüdükçe büyür ve ülke bir memur cumhuriyetine döner, üretim bitme noktasına gelir ve beklenen son ile de ülke ekonomisi batma noktasına gelirdi.

Ve 2020 yılı Devlet bütçesinin yüzde 78.68’nin Devlet tarafından ödenen maaşlar için ayrıldığı açıklandı.

2020 yılı bütçesinde aslan payının yine Devlet çalışanları ile Devletten maaş alanlar arasında bölüşeceği ortaya çıktı.

Gerek ülkenin siyasi tanınmamasından kaynaklanan özgün ekonomik yapısı gerekse gelmiş geçmiş tüm siyasilerin oy uğruna, popülizm uğruna devlet kadrolarını hoyratça doldurmalarının bir sonucu, bugün gelinen nokta.

“Memur Devleti” olduk eleştirileri ile kamuda mesai yapan tüm kesimleri de hedef göstermek, toplumsal linç altında ezmek de toplumsal barışa darbe vuran, ilkel ve sığ bir düşünce olmakla birlikte bu toprakların geleceği için kamuda reform ve daha işlevsel bir kamu düzenini var etmek, tüm Hükümetlerin görevi olmalı.

Devletin insanına hizmet için olduğunun en büyük kanıtıdır, kamuda verimliliğin artırılmasına yönelik ortaya konulacak irade ve bu iradenin ürünü olan çalışmalar.

Ülke nüfusuna oranla olması gerekenden yaklaşık 10 bin kişi fazla olan kamu kadrolarının daha verimli çalıştırılması ve Devlet hizmet alanlarının ülkenin her köşesine götürülmesi için gerekli olan, Hükümetlerin göstereceği irade değil midir?

Sendikaları da karşıma alırsam oy kaybederim korkusu ve kaygısını da artık bir tarafa bırakarak, yeniden seçilmek için değil ülkenin geleceğini kurtarmak ve kurmak için, ülke insanının Devlete olan inancını yükseltmek için kamuda reformdan önce Meclis’teki 50 seçilmiş milletvekilinin kafalarının içinde reforma ihtiyacın olduğu da acı bir gerçek.

Kötü yönetim, verimsiz kamu hizmeti, Devletin hizmetlerde yetersiz kalması, sendikalardan korkarak icraat yapamayan Hükümetler ve Bakanları, artık Kıbrıs Türkü’nün kaderi olmamalıdır.

Birazcık niyet ve cesaret varsa, Sendikal sistemi normalleştirmekten başlamaya ne dersiniz, ey Efendiler…