Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Aşı sırası gelenlerin cep telefonlarına gelen mesajlarda insanlar hastanelere çağrılıyor…

Gelin aşınızı olun diye, hatta sistem demek ki işliyor saat bile veriliyor!

İnsanlar da mutlu olup hastanelere gidiyor…

Oradaki görevli aşının astrazenaca aşısı olduğunu söyleyince suratlar düşüyor!

İnsanlar haklı çünkü dünyanın bir çok ülkesinde bu aşılar sabıkalı aşı olarak ün yaptı…

Bazı vakalarda kanı pıhtılaştırdığı için bu marka aşıya karşı haklı bir karşı duruş var!

Onun için de aşı olmadan birçoğu evlerine geri dönüyor…

Başka ülkeler bu aşıyı artık çok genç insanlara yapmaya başlarken biz tam tersini yapıp orta yaş ve üzeri için uygulamaya koyunca kem olsa bu aşıyı istemez!

Çünkü sağlam olanların bile bu aşıyı olduktan sonra bir takım rahatsızlıklar yaşanabileceğini düşünmesi can da epey tatlı olduğu için normaldir…

Elimizde başka aşı olmayabilir!

Ama eğer gerçekten de konu sağlıksa bu aşıları insanlara yapmayınız…

Zaten kimse de kabul etmeyecektir!

Geçtiğimiz hafta 40 bin aşının daha geleceğinin duyurulması yüreklere su serpmişti…

Çünkü artık herkes biliyor ki kurtuluş sadece aşıdadır!

Türkiye sağ olsun kendine gelince bize de gönderdi, derdimize derman oldu…

Ama geçen hafta geleceği müjde olarak verilen aşılar bu kez gelmedi!

Gelmedi çünkü Türkiye’ye de gelmedi…

Bu konuda halkın umutları kırılmaya başlayınca Sağlık Bakanı Üstel, sessiz sedasız bir Ankara ziyareti gerçekleştirdi!

4 Gözle Ankara’dan gelecek olan güzel haberi bekledik…

Bakan Üstel’in ne gidişi ne de gelişi haber bültenlerine yansımadı!

Çünkü 40 bin aşı konusunda önemli bir gelişme yaşanmadı…

Beklentiler de bu haftaya kalmış oldu!

Gelirse iyi, zira özellikle turizmde açılım hesapları yapılıyor…

Ama gelmezse işte o zaman ne olacak?

Hükümetin eğer bundan böyle aşı gelmemesi halinde B planı var mı, yoksa bu konuda ipler tamamen Ankara’nın eline mi bırakıldı?

Dünyanın daha onlarca ülkesine hiçbir aşının ulaşmaması gerçeğini de bir yana yazarak, aşı konusunda eğer bir aksaklık yaşanırsa, hükümet bunun önlemini şimdiden almak zorundadır…

Zira bu işin artık şakası kalmamıştır!

Başta Maliye Bakanı Oğuz olmak üzere hükümet üyeleri hemen her konuda önlerini göremediklerinden şikayet etmeye başladılar…

Yaşanan ekonomik sıkıntılar malum!

Başlangıç olarak hükümet HP ödeneğini 4 ay süreyle dondurdu ama ya aşı ile birlikte ekonomik sıkıntılarda büyük artışlar olursa hangi pozisyonda olacağız…

Bir de önünü görememek de ne demek!

İnsanlara kendi kaderlerine hazır olmaları gerektiği yönünde bir mesaj mıdır bu yoksa?

Bu tür mesajlar insanları korkutmaktan öteye geçmez…

Hükümet edenler önünü göremezse vatandaş ne yapsın!

Sanayici, turizmci, esnaf ve dar gelirli önünü zaten son bur yıldır göremezken bunu bir de hükümet ederler söylese o zaman sormazlar mı onlara o koltuklarda işiniz ne diye…

Belli ki hükümet edenler arasında da ciddi bir iletişim bozukluğu yaşanıyor!

İnsanlar can derdindeyken bizi yönetenler hala atama ve siyasi rant derdinde…

Cumhurbaşkanı Tatar’ın eşi Sibel Tatar, çantasını koruma polisine verince ortalık yine kalktı oturdu…

Şimdi birçoğu koruma polisleri böyle mi kullanılır diye sözde muhalefet yapıyor!

Biz geçmişte özel koruma polisleri ile yol kapatan Cumhurbaşkanı eşleri de gördük…

Burada asıl sorun bu konudaki yasalardır!

Bırakın şu an ki Cumhurbaşkanı ve Başbakanın korumalarını…

Şu anda eski Cumhurbaşkanları ve Başbakanları halen bu haktan yararlanıyor!

Kimi kimden koruyacaklarsa artık…

Polis örgütündeki sayının kadronun çok altında olduğu düşünülürse koruma polisleri bize göre gereksizdir!

Birçoğunu sokakta görüyoruz koruma filan yaptıkları yok zaten…

Ne yazık ki resmen korudukları eski makamların ayak işlerini yapıyorlar!

Oraya git, buraya git yani…

Banka yatırımları, taksit ödemeleri, çarşıdan alış veriş yapanların hepsi koruma polisleri!

Polisimizi bu kadar ayaklar altına almayın lütfen…

Ayıp denen bir şey var!

MESAJ KUTUSU

Sayın Resmiye CANALTAY, trafik konusunda kimsenin gözünün yaşına bakmamakta kararlı olmanız gayet yerinde ve doğrudur. Girne-Alsancak çevre yolunda bir alışveriş mağazasının tam önünde ölümlü bir trafik kazası yaşandı. Buradaki yol çıkışı tamamen yasalara aykırıdır. Bakalım kazalara davetiye çıkaran bu bölgeye de bir çözüm üretebilecek misiniz?

Sayın Ersan SANER, ülkede ciddi sayıda polis eksikliği yaşanırken onlarca çalışan eski Cumhurbaşkanı ve Başbakanların peşinde koşmaya devam ediyor. Hadi cesur bir karar üretin ve şu polis koruma görevlisi konusunu ortadan temizleyin. Zira bu insanlar koruma değil ayak işlerini yapıyorlar…

Sayın Koral ÇAĞMAN, İskele Sosyal Yardım Dairesi’nde şu sıralar çok ciddi otorite boşluğu yaşanmaya başlandı. Buraya bir ziyaret gerçekleştirip disiplin getirilmesini isteyen mesajlarınız geliyor. İpin ucu daha fazla kaçmadan daireyi masaya yatırmanız isteniyor…

Sayın Sarper ALTINCIK, bazı soruşturma dosyalarının yıllardır sümen altında tutulması yargıya olan güveni sarsar hale geldi. Bu arada bazı bankaların soruşturmalarının bitmiş olmasına rağmen devreye sokulmaması da kafalarda soru işaretleri yaratmaya başladı…

Sayın Duriye Deren OYGAR, hastanelere aşı olmak için giden vatandaşlar astrazenaca ile karşılaşınca vazgeçip geri dönüyorlar. Sağlık kurulu olarak bu aşıyı listeden çıkarmakta yarar görüyoruz, zira yaşlı insanlarımız için bu aşı hala risk faktörleri taşıyor!

Sayın Serhan AKTUNÇ, çok yakında turizmde çok önemli projelere imza atmaya hazırlanıyormuşsunuz. Bilgi ve beceriye bir de tecrübe eklenince özverili çalışmalarınız muhakkak ki sonuçta başarıyla sonuçlanacaktır. Hadi bakalım kolay gelsin!

Sayın Erhan ARIKLI, kurultay sonuçları da gösterdi ki her iki vekil de bu partiye gereklidir ve eğer aradaki dargınlıklar sona ererse büyüme tırmanışı daha da hızlanacaktır. Partinizde yeni dönem hayırlı olsun, bu sıralar aile bireylerinin tehlikeli açıklamaları umarız artık son bulur…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Ankara ziyaretinde TÜK’ün 12 Milyon Dolarlık borcunun silinmesini sağlamanız özellikle tarım kesiminde memnuniyetle karşılandı. Ankara’dan eliniz boş gelmediğine göre yeni projelerinizi merakla bekliyoruz.

Sayın İnanç BABALİKİ, Kalkınma Bankası genel müdürlüğünüz hayırlı olsun. İsminiz bir çok kez gitti geldi ama sonuçta rakiplerinizi geride bırakarak makamı hak ettiniz. Şimdi merakla geçmiş dönemde yasal olmayan yollardan dağıtılan kredilerin peşine düşmenizi bekliyoruz.

Sayın Barış SEL, eşinizle birlikte yeni hayatınız hayırlı ve uğurlu olsun. Allah sizi bir yastıkta kocatsın. Mutlu birliktelik muhakkak ki mesleğinize de olumlu yansıyacak ve bundan da kazanan polis teşkilatınız olacaktır. Bir ömür boyu mutluluklar dileriz!