Sonunda bende o ünlü namlı araç kayıt dairesi ile hiç istemememe rağmen müşerref olma mazhariyetine nail oldum.

Sosyal medyada hakkında yapılan olumsuz haberlerden sonra açıkçası kendim gitmemek için hep direndim.

Bilmem kaçıncı sıra numarası ,kalabalığın dakika dakika arttığı ,oturacak hatta duracak yer olmadığı bu yere gitmemek için direndim.

Hatta benim adıma bir başka arkadaşımın işleri yapması için vekalet bile verdim.

Ama olmadı.

İllede benim gitmem gerekiyormuş.

Hazırlığımı akşamdan yapmaya karar verdim.Orada ne yapmam gerektiği konusunda bir arkadaştanda ön bilgi almayıda ihmal etmedim.

Saat 6 da kalkacak saat 7 gibi yola çıkacak ve saat 8 de tam kapının önünde olacaktım.

İçerdeki sıramatikten de sıra numaramı alacaktım.

Gecikmem halinde alacağım sıra numarası ile kaç saat orada olacağım meçhuldü.Diğer işlerimi yapmaya zaman kalırmıydı onuda bilemiyordum.

Neticede Lefkeden gidecektim ve trafik falan derken 1 dk.nın bile önemi büyüktü.

Evden çıkışım 7.10 u bulmuştu.

Çevre yolundan sonra hurması kesilen Sabri Orientin ordan geçerek eski THY binasının önüne geldim ve arkasındaki park alanına ulaştım.

Kurumun önünden geçerken kapı önündeki sıra dikkatimi çekince biraz daha acele etmeye karar verdim.

Allahtan dikkatim yoldaydıda önümdeki çukuru fark ettim.

Yoksa Allah muhafaza birde lastikten olacaktık.

Hızlı adımlarla kapı önüne geldiğimde sıramatikten numaralar alınmaya başlamıştı bile .Hemen sıraya girdim nerden nasıl ne yaparak numarayı alacağım diye düşünürken numaramatiğin yanında durararak vatandaşın yapacağı işe göre kendine yardımcı olan ve ona göre sıra numarası veren bir görevli olduğunu görünce içimdeki endişe bir nebzede olsada gitti.

Aldığım numara 707' di.

Neredeyse ilk gelenler içerisindeyken böyle bir sıra numarası olurmu diye ilk şaşırdım .Sonra 700 ün bir kod olduğunu öğrendim.

Sevindim işim erken bitecekti Çünkü 700 kodlu rakamlara göre 7. sıradaydım.

Hemen yakınımdaki banka oturdum.Yalnız saat 8.10 du ve işlemler başlamamıştı.Vezne gerisindeki memurlar çay kahve içmekteydiler ve vatandaş vezne önündeki banklara oturmuş beklemekteydi.Biraz bozuldum.

Vatandaş dışarda beklerken onlar çay kahve derdinde dedim.

Sağa sola bakarken danışmanın önündeki kağıtta mesai başlangıç saatinin 8.30 olduğu gözüme çarptı.Neden 8 değilde 8.30 diye düşündümsede çok fazla sorgulamadım.Demek burada mesai 8.30 da başlıyor ondan gişeler açılmamış dedim.

20 dakika sonra ayakta kalanlar çoğalmaya başlayınca söylenmeye başlayan yaşlı bir amcaya yer verdim.

Vezneler açılmış işlemler başlamıştı. Fakat bir tuhaflık vardı.

Sıra 10, 20 ,30 giderken benim sıra numaram 700 ile ilgili ekranda bir görüntü yoktu.

Danışmaya giderek sordum.Meğer normal sıra devam ederken 700 kodlu rakamların arada çağrılacağını öğrendim.Biraz moralim bozuldu.

Bu süre içerisinde 7 vezne olduğunu ilk 1 saat içinde 3 veznenin işlem yaptığını bu arada sıramatikte sıra numarası dağıtan bayan memurun vatandaşın işlemlerini yapan memurlara sık sık seslenip görev verirken kendiside sırası gelen 4-5 kişiyi ardarda işlemlere sürat kazandırmak maksatlı olsa gerek vezne arkasındaki masasına alarak işlemlerde yardımcı olduğu gözüme çarptı.

Sıram geldiğinde bu bayan başka bir memura görev vererek benimle ilgilenmesi görevini verdi. İşlem yapan vezneler böylelikle 4 ‘e çıktı. O zaman öğrendim ki bu kişi oranın sorumlu müdürü.

Gülen hanım bir kamu görevlisine yakışan disiplin ve vatandaşa hizmet odaklı güleryüzlülüğü ile kısa sürede işlemlerimi bitirdi.

Fakat işim bitmemişti .

Sabah sıramatikte vatandaşa sıra numarası veren ve işlemler başladığında görevli memurları işlemlerin kısa sürede bitmesi için büyük bir şevk ve disiplinle sevk ve idare eden müdüre bu konudaki olumlu düşüncelerimi aktarmak istiyordum.

Kendimi tanıttım.Tanıştık.İsmi Nazif Zorlu.

Kendisini tebrik ederken konuşmamı kısa tuttum.Bir komutan edası ile yapmış olduğu sevk ve idare konusunda kendisini kutladım. Diğer kamu dairelerinede örnek olması gerektiğini ancak böyle olursa tam bir Devlet olabileceğimizi tek eksiğinin diğer veznelerinde çalışmasını sağlayacak memur eksikliği olduğunu belirttim.

Her nekadar vergisini bu Devlete ödeyen ve Devletine para vermek için gelen biri olarak kapı kenarına sokularak değilde oturarak beklemek istesemde ayakta beklemekte en azından benim için önemli değildi.İşlemlerim 9.40 da bitti.

İki şeye çok üzüldüm;

Birincisi Lefkede bu işlemleri yapamadığıma.Hem Lefkoşanın yükü azalacak hemde hizmetin vatandaşın ayağına gelmesinin mutluluğunu yaşayacaktık.

İkincisi ise .Zamanıma .En kıymetli hazinemize.

Umarım onun içinde sayın Bakan Tolga Atakan bir şey düşünecektir.