Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Bu bizin iddiamız değildir…

Bizzat Başbakan Yardımcısı Erhan Arıklı’nın söylemidir!

Sucuoğlu Başbakan olursa hükümetten çekileceklermiş…

Gerekçe de Ankara’nın kendisini istememesi olarak gösteriliyor!

Kendisine geçen kurultay sürecinde Binali Yıldırım’ın destek verdiği Hazan Taçoy bile bu açıklamaya sert tepki gösterdi…

O da UBP’nin genel başkanını ancak UBP’liler belirler diyerek sıyrıldı!

Önce Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonra da UBP kurultayında yaşananları kendisi hiç yaşamamış gibi…

Biz Arıklı’ya dönelim!

Bu kendi söylemi midir yoksa başkalarının mı?

Bir parti başkanı olarak nasıl olur da böyle cüretkar bir açıklama yapabilir?

Biraz empati yapıp kendi partisinin kurultayında başka bir parti başkanı müdahil olsa ne yapardı acaba!

Siyasi tarihimizde bir ilki yaşattı ve başka bir partinin kurultayına müdahale eden daha da ötesi hükümeti bozmakla tehdit eden bir açıklama yaparak sadece ülkeye değil kendi partisine bile büyük hayal kırıklığı yaşattı ya Prof. Mertebesine ulaşmış bir kişi nasıl böyle bir hata yapar aklımız bir türlü almıyor…

Arıklı’nın açıklaması aynı zamanda Ankara’yı da töhmet altında bırakmaktadır…
Ankara ile ilişkileri her zaman iyi olan bir siyasi parti başkanı hatta Başbakan Yardımcısı buna ilave olarak Ekonomi ve Enerji Bakanı böyle iddialı bir şekilde konuşuyor ve Ankara’yı müdahil olarak göstermeye çalışıyorsa şimdi bu halk demez mi, bizim Başbakanımızı niye biz değil de başkası belirliyor diye…

Tamam, Ankara başkası değil, her şeyimiz ama Kıbrıs Türkünün iradesi bir kurultayda bile kendi karar veremiyorsa sormazlar mı adama siz nasıl devlet olduğunuzu iddia edersiniz diye!

Dahası eğer bu ülkede bir parti kendi başkanını bile belirleyemiyorsa, sizin o makamlarda işiniz ne?

Çekilip oturun bir köşeye bizi başkaları yönetsin, siz de o makamları boşuna işgal etmeyin, herkes rahat bir nefes alsın…

Haliyle Arıklı’nın açıklamalarından sonra Ankara’ya cevap hakkı doğmuştur;

Gerçekten UBP kurultayında Faiz Sucuoğlu’nun önce genel başkan sonra da başbakan olmasını istemiyor musunuz?

Bunun gerekçelerini de öğrenmek isteriz…

Hayat Pahalılığı’nın dondurulması kararı Anayasa Mahkemesinden geri döndü…

Kimse için sürpriz olmadı bu karar!

Hatta Maliye Bakanı Dursun Oğuz, gayet net bir şekilde bu kararın alınacağını biliyorduk dedi…

Sadece bir deneme yapıldı o kadar!

Sahi bu kararı kim almıştı?

Biz mi yoksa başkaları mı?

Bunun da ortaya çıkması lazım…

Kardeşim burada hayati değer taşıyan kararları tek bir hukukçuya bile danışmadan nasıl keyfi bir şekilde alırsınız?

Sonra size sormazlar mı bu nasıl devlet ciddiyeti, bu nasıl hükümet olmak diye!

Ülkede salgın süreci doğru yönetilmemiştir…

Bizimkiler başarılı olduk diye nutuk atadursun, sağlık süreci az kayıpla atlatılmıştır ama ekonomi yönetimi sınıfta kalmıştır!

Hükümet şimdi köşeye sıkışmış, kamu çalışanlarının maaşlarını yine onlardan keserek ödeme gibi saçma bir yol izlemiş ve bu da elinde patlamıştır…

Oysa pek ala ki sürecin en başında devlet de dahil ülkenin her kesiminin elini taşın altına koyacağı bir sistem uygulansa şimdi işimiz çok daha kolay olacak ve dilenci durumuna düşmeyecektik!

MESAJ KUTUSU

Sayın Dursun OĞUZ, aylardır karantina mekanı olarak görev yapan yurtlar ne yazık ki uzun bir zamandır devletten ödeme alamadıkları yönünde şikayette bulunmaya başladılar. Acil olarak bir destek de onlara vererek ayakta kalmalarını sağlamanız isteniyor!

Sayın Erhan ARIKLI, bir parti başkanının başka bir partinin kurultayına müdahale etmesi acaba hangi başka ülkede görülmüştür acaba dersiniz? Bu arada söyleyene mi bakmak gerek yoksa söyletene mi? Bakalım bu konuda Ankara’nın cevabı ne olacaktın merakla bekleyeceğiz!

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Arıklı’nın müdahale kokan açıklamasından sonra dün telefonlarınız hiç durmamış ve kurultay için destek patlaması yaşanmış. Demek ki bir iki açıklama daha yapsalar yarışı farkla önde bitireceksiniz! Hadi yine iyisiniz dört ayak üstüne düştünüz…

Sayın Tümgeneral Zorlu TOPALOĞLU, kilosu nedeniyle askerliğe kabul edilmeyen bir gencimizi kutsal görevini yapması için ürettiğiniz karar nedeniyle kendisini ve tüm aileyi derecesiz memnun ettiniz. Hassasiyetiniz nedeniyle teşekkür ederiz…

Sayın Habil TÜLÜCÜ, gelecek yıl yapılacak olan yerel seçimlerde bölgenizden güçlü bir adayın ciddi bir şekilde çalışmalara başladığını biliyor muydunuz? Eğer bir kez daha aday olmak istiyorsanız önleminizi şimdiden almanız gerekiyor, uyarmadı demeyin!

Sayın Hasan TAÇOY, Arıklı’nın kurultaya müdahale içeren açıklamasından sonra aslan gibi kükreyip sert bir açıklama yaptınız ancak vatandaş geçen kurultayda yaşananları unutmadı! En azından bazı gerçekleri dillendirdiğiniz için bu bile iyiye işarettir…

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, bazı vekillerinizin bireysel açıklamaları her ne kadar sizi bağlamasa da parti disiplini açısından dışarıdan bakılınca çok da şık gözükmüyor. Partinin derlenip toparlanması için en büyük sorumluluk da sizin sırtınızda bunu da unutmamak gerek değil mi?

Sayın Özdil NAMİ, hem Türkiye’nin bizim seçimlere müdahale etmesine tepki gösteriyorsunuz hem de yine Türkiye’den döviz farkının bize geri ödenmesini talep ediyorsunuz. Yani hala parayı verenin düdüğü de çalacağını kabul etmiyor musunuz? Muhalefette olunca her şey daha kolay oluyor değil mi?

Sayın Ersan SANER, bir parti başkanının sizin kurultaya müdahale girişimi konusunda yaptığınız açıklama partili mensuplarınız tarafından fazlasıyla hafif bulundu. Hükümeti yıkmakla tehdit eden birisine daha sert bir açıklama yapmanız beklenirdi…

Sayın Afet ÖZCAFER, bir bakanın hiçbir gerekçe göstermeden istifa etmesi size göre gerçekten de büyütülmemesi gereken bir konu mu? Aksine bize göre daha fazla üzerine gidilmeli ve yara kangren haline dönüşmeden neşter vurulmalıdır…

Sayın Ziya EMİR, yüzünüzde kırışıklıklar başlayınca botoks ile kapatma kararı aldığınız ancak bir türlü cesaret edemediğiniz söyleniyor.Çok da haklısınız zira operasyonun kayda alınıp sosyal medyada yayınlanma riski de yok değil…