Tufan hoca geçenlerde epey manidar bir açıklama yaptı...

Rum tarafı ile Türkiye ile sağlıklı ilişkilerden bahsetti!

Gayet iyi de söyledi ama fazla detaya girmedi...
O zaman kendisine şunu sormak gerek;

Başbakanlığı döneminde ilişkiler sağlıklı mıydı yoksa sağlıksız mı?

Aslında bu sorunun cevabı gayet kolay...

Sağlıklı olsa CTP’li hükümet gider yerine yenisi gelir miydi?

Bu konularda açıklama yapmak, hele de seçim öncesinde biraz riskli olabilir...

Türkiye ile elbette sağlıklı bir ilişki içinde olmamız gerek ama bu konuda Türkiye’nin ne düşündüğü de önemli!

Ne istediler de yapmadık da diyemeyiz zira altında imzamız olan protokolün gerekliliklerini yerine getiremedik...

Sonuçta musluklar da kapatıldı!

Sistem değişikliği filan da bahaneden ibarettir...

Ödevlerimizi yapalım, yardım işleri bir telefonla yoluna girer!

...

Aylardır konuşulan ve özlemle beklenen 170 Milyonluk maddi katkı meselesi...

Sürüncemede kalan bir konuydu, öğrendik ki bu paranın 35 Milyonu bizim kasaya girmiş!

Tabi ki öncelik savunma giderleri...

Peki ya diğer kalan kısmı!

Yetkililer o da açılacak diyor ama bu konuda sağlık bir tarih veremiyor...

Alın size sağlıksız ilişkilere bir örnek daha!

Oysa bu hükümet daha hükümet olmadan önce ne demişti;

Biz gelelim hükümete, Ankara ile aramızda hiçbir sorun kalmaz...

Hadi bakalım şimdi ne oldu sizin sağlıklı ilişkiler!

Sorun bizde mi yoksa onlarda mı?

KKTC hükümeti artık maaşları bile bankalardan borç alarak ödüyor ama geçen yılın parası bir türlü buraya gelmiyor...

Tabi ki öncelikle kendi yöneticilerimizi sorumlu tutacağız!

Altına imza attıkları maddeleri yerine getirmedikleri için...

İğne kendimize çuvaldız onlara!

...

Hastane yangını meselesi biraz daha yeni bir kaos yaşanmasına neden olacağa benziyor...

Sigorta meselesi bile muamma haline geldi!

Hasar tespit çalışmalarının çok uzun süreceği konuşuluyor...

Belli ki özel hastanelere bağımlılık daha uzun bir süre devam edecek!

Onlar acil servislerde para almayacaklarını söylüyor, Allah tuttuklarını altın etsin ama...

Ya acil dışındakiler!

Onu da beleşe yaparlar mı?

Yoksa acilde almadıkları paraların mislisini diğer servislerden fazlasıyla çıkarırlar mı?

Bu devirde kim kimin gözünün yaşına bakar ki...

Artık herkesin dini imanı para olmuş, gözlerini para bürümüş!

Bu arada onların da muhasebelerini düşünmeleri kadar doğal bir şey olamaz...

...

Yangın 5 gün önce oldu...

Bu sürede her kafadan bir ses çıktı ama, bizim asıl beklentiniz olan yerden ses seda yok!

Lütfen dikkat eder misiniz;

Yangın sonrası tek bir Türkiyeli yetkili bile geçmiş olsun demedi bizimkilere...

Oysa biz daha fazlasını beklerdik!

Her ne kadar dilencilik olsa da maddi katkı yapılmasını arzulardık...

Sağlık bu başka bir şeye benzemez!

Anamıza güvenmeyeceğiz de virüs gerekçesiyle dört kapıyı yüzümüze kapatan Güney’e mi güveneceğiz yani...

İşte onun için Tufan hocanın dediği gibi özellikle de Türkiye ile sağlıklı ilişkilerin hayati önemi vardır!

Eğer ilişkiler artık sağlıksız hale gelmişse ve büyük bir hastane yangını sonrası bile Ankara’dan ses seda çıkmıyorsa vay artık bundan sonra başımıza geleceklere...

Ankara’nın böyle hayati konularda bile sessiz kalması pey de iyiye alamet değildir!

MESAJ KUTUSU

Sayın Olgun AMCAOĞLU, çalışanların barem içi terfileri konusunda ayırımcılık yapıldığı konusunda yoğun şikayet mesajları gelmeye başladı. Bu konuda ne kadar dolu olduğunuzu biliyoruz ama ha keşke seçim sonrasına bırakılsaydı çok daha sağlıklı kararlar alınabilecekti...

...

Sayın Yenal SENİN, yoksa siz seçim öncesi sadece eski CAS çalışanlarının mı istihdam yapıldığını sanıyordunuz? Yani geçici de olsa bir parti başkanının hem de hükümet partisinin bir yetkilisinin daha iyi istihbarata sahip olmasını beklerdik!

...

Sayın Umut ÖKSÜZ, meslektaşlarınızın büyük bir kısmı son günlerdeki eczane furyasının tavan yapmasına tepki gösteren mesajlar göndermeye başlardılar. Böyle devam ederse yakında bir çoğunun kepenk kapatmak zorunda kalacaklarını ifade ediyorlar, bizden uyarması!

...

Saylın Rifat GÜNAY, ne yazık ki bugünlerde sizin için güzel haberler veremiyoruz. Üzgünüz ama birkaç güne kadar da bir işletmenin Merkez Bankası’nı mahkemeye vereceğini bilmenizde de fayda görüyoruz. Artık sessizliğini bozma zamanı gelmedi mi acaba dersiniz!

...

Sayın Kudret ÖZERSAY, bundan birkaç ay önce vatandaş yapılan ve poliste 7 dosyası olan bir kişi sapıklıklarında ne yazık ki hız kesmiyor! Partiye her yakın olana kimlik verirseniz gün gelir bunu altından siz bile kalkamazsınız!

...

Sayın Eralp Münür PINAR, sizin daireden bazı çalışanların dışarıya özellikle de bazı iş insanlarına bilgi sızdırdığını biliyor muydunuz? Her nedense alınan bazı kararlar birkaç saat içinde bazı iş insanlarının bilgisine getiriliyormuş. Konuyu mercek altına almanız isteniyor!

...

Sayın Ahmet LATİF, Akdoğan Belediyesi ili ilgili haber ve yorumlar konusunda artık bir açıklama yapmanız ve perde gerisinde yaşananları kamuoyuyla paylaşmanız bekleniyor. Zira biraz daha sessiz kalırsanız, yanlış algılara neden olabilirsiniz...

...

Sayın Ali PİLLİ, Güzelyurt’ta yarım kalan hastane inşaatının başka amaçlar için yeniden inşaa edileceğini duyan bölge halkı tepkilerini ortala koyan sitem mesajları göndermeye başladı. Bu konuda detaylı bir açıklama yapmanız bekleniyor!

...

Sayın Ahmet SÖZEN, DAÜ rektörlük seçiminde başarılı olmanız için kulislere halen başlamamakla suçlanıyorsunuz. Böyle giderseniz seçime birkaç adım geriden başlayacaksınız biraz hareketlenmekte fayda var değil mi?

...

Sayın Fikri ATAOĞLU, partililer Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kimleri destekleyeceği konusunda aralarında bir takım tartışmalar yaşamaya başladılar. Yetkili kurullarınızı toplayıp karar üretmeniz bekleniyor zira bazı adaylar ziyaretlerini yoğunlaştırdılar...