Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Başbakan Faiz Sucuoğlu, önceki hafta kabineyi açıkladıktan sonra muhalifleri şu yorumda bulunmuştu;

İşte Ankara kabinesi!

Geldiğimiz noktada bunun doğru olmadığı ortaya çıktı…

Kabine açıklandıktan hemen sonra Ankara ile KKTC Hükümeti ile arasındaki iletişim tamamen koptu!

Bizim taraftan artık kimse Ankara’da üst düzey yetkililerle konuşamıyor…

Konuşanlar da iletişimin artık Büyükelçilik kanalından yapılması yanıtıyla karşılaşıyor!

Çok vahim bir durumdur bu…

Burada iradenin seçtiği bir hükümet ve kabinesi vardır!

Günahı ve sevabıyla artık ülkeyi onlar yönetecektir…

Ama Ankara ile ilişkilerin koptuğu bir ortamda bu şartlarla ülke yönetmenin ihtimali de yoktur!

Bizim için kendi ayakları üzerinde duran bir sistem yaratmak için bile Türkiye’ye muhtaç olduğumuz bir tablo vardır…

Kıbrıs Türkü kendi ayakları üzerinde duran bir ülke yaratabilir mi, elbette yaratabilir ama bunun için de acı değil zehir zemberek reçetelere ihtiyacı vardır!

Zira kabine açıklandıktan sonra Ankara’nın karşı duruşundan sonra hükümet edenler ne için geriye sayama başlamıştır biliyor musunuz?

Bu ayın sonunda maaşların nasıl ödenecek olması derdine düşmüşlerdir!

Şu anda Ankara ile tatsız bir durum yaşanmaktadır, bunun faturası da tamamen vatandaşın sırtına yüklenecektir…

Ve çoğunluk bu yükün altında ezim ezim ezilecektir!

Kabine oluşumuna gelirsek…

Rivayet şudur;

Ya da buna şikayet de diyebilirsiniz…

Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun kabinesi Ankara tarafından onaylanmıştır!

Her şey güllük gülistanlık derken anlaşılan o ki onaylanan kabine değil başka bir kabine listesi Cumhurbaşkanı Tatar’a sunulmuştur…

Tatar da o kabineyi onaylayınca olanlar olmuştur!

Şimdi Ankara sadece KKTC hükümeti ve dolayısıyla Sucuoğlu’na değil Cumhurbaşkanı Tatar’a da tepkilidir…

Bunu nereden mi anlıyoruz?

Cumhurbaşkanı Tatar önümüzdeki hafta içinde bir Ankara ziyareti gerçekleştirmeyi planlıyordu…

Bunu için gerekli girişimlerde yapıldı!

Ama Ankara’dan gelen cevap hayli manidardı…

Ankara’daki yetkililer Tatar’a verdikleri cevapta koruma yetersizliği olabileceği nedeniyle bu ziyareti kibarca kabul etmediler!

Bunun anlamı açıktır;

Ankara sadece Başbakan’a değil Cumhurbaşkanına da tepkilidir…

Zira istenen kabineyi değil başka bir kabine listesini onaylamıştır!

Bunun da elbet bir bedeli olacaktır…

Artık Ankara’nın Tahsin Ertuğruloğlu’nun KKTC Dışişleri Bakanı olarak görmek istediği tescillenmiştir, bunu kimse inkar edemez…

Ama soru şudur;

Niye illaki Tahsin Ertuğruloğlu?

Hatırlarsanız Annan Planı döneminde Ertuğruloğlu Ankara ile plan üzerine ters düşmüş ve bu plana tepki göstermişti…

Oysa Ankara hükümeti o dönem plana evet denilmesi için tüm siyasi gücüyle buradaydı!

Bu plana çok ciddi destek verdi, hatta plana hayır diyecek olanları da engelleme girişiminde bulundu!

Aradan 18 sene geçti…

Ankara şimdi Dışişleri Bakanlığında Ertuğruloğlu’nu görmek istiyor!

Hatta geçen hükümet döneminde Oğuzhan Hasipoğlu kabine listesinden çıkarıldı ve yerine dışarıdan Tahsin Ertuğruloğlu eklendi…

Belli ki bizim hükümet edenler bile bunun gerekçesini bilmiyor!

Hatta sormaya bile cesaret edemiyor…

Ama Anavatana bağlılık söylemleri de yoğunlaşarak devam ediyor!

Kim bilir belki de bunun gerekçesini hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz…

Sonuçta ortada hayli tatsız tuzsuz bir süreç yaşanmaktadır…

KKTC Başbakanı ya ad Cumhurbaşkanı eğer Ankara’da yetkililer ile görüşmekte sıkıntı yaşıyorsa durum görünenden çok daha vahimdir!

Bu durum devam edecekse de ki görüntü o yöndedir, Başbakan Faiz Sucuoğlu’na düşen tek görev hükümeti bozarak tepkisini ortaya koymaktır…

Bir başka hükümet modeli de mümkün olmadığına göre gerekirse yine erken seçime gider ve halkın iradesine gideriz!

Çünkü kendisine başka bir alternatif bırakılmamaktadır…

Fazla da ısrar etmeye hiç gerek yoktur!

Ankara ile ilişkiler tatsız olduğu müddetçe, burada hükümet olmanın bir anlamı kalmamıştır…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, artık sizin de Ankara ziyaretleri bazı gerekçeler gösterilerek kabul görmemeye başladı. Kabine listesinden sorumlu tutulduğunuz ve bunun için de zor günler yaşayacağınız konuşuluyor, hadi bakalım ayıklayın pirincin taşlarını şimdi!..

Sayın Faiz SUCUOĞLU, önümüzdeki hafta sonu Antalya’da yapılacak olan ve tüm parti başkanlarının da davetli olduğu etkinlikle olup olmayacağınız tartışılmaya başlandı. Bu arada şu anda beklemedesiniz ancak her an hükümeti bozup görevi iade bile edebileceğiniz de olasılıklar arasında gözüküyor…

Sayın Enver ÖZTÜRK, Bayındırlık ve Ulaştırma bakanlığı müsteşarlık göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Arıklı ile bu konuda anlaşıp el sıkıştığınızı öğrendik, vekillik olmadıysa müsteşarlık görevi de fena bir görev olmasa gerek değil mi?

Sayın Mustafa YEŞİL, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Trafik Dairesi Müdürlüğü göreviniz için imzalar atıldı ve Cumhurbaşkanlığına götürüldü. Eğer kabinede büyük bir sıkıntı yaşanmazsa ve tabi ki de yeni bir erken seçim süreci başlamazsa bu görev artık sizindir kolaylıklar dileriz…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, öyle manidar bir açıklama yaptınız ki Falyalı ve siyasilerin ilişkisi konusunda kafalarda ciddi soru işaretleri yarattınız. Bir de bu açıklamaları Türkiye basınına değil KKTC basınına yapsanız çok daha memnun olacağız…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Türkiye ve KKTC arasındaki ilişkiler kabine krizi nedeniyle tamamen kilitlenmiş durumda. Acaba diyoruz bir el atsanız da aracılık yapıp bir orta yol bulsanız fena mı olurdu? Zira çözüm olmazsa erken genel seçim kaçınılmaz gibi görülüyor…

Sayın Turan BÜYÜKYILMAZ, Kıb-Tek yönetim kurulu başkanlığını devrederken kurum içinde yaşanan bazı olaylar konusunda kritik açıklamalar yapacağınız konuşulmaya başlandı. Umarız fitili ateşleyen bir açıklama olur ve gerisi de zaten kendiliğinden gelir…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, bizim de çok kez buluşup sohbet ettiğimiz muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…

Sayın Turan RAHVANCIOĞLU, yerel seçimlerde havaya fazlasıyla girdiğiniz ve Alsancak Belediye Başkanına sıkı muhalefet yaptığınız dikkatlerden kaçmıyor. Acaba diyoruz önce şu yerel seçim yasasının akıbetini beklemeniz mi gerekirdi?

Sayın Zeki ÇELER, seçim sonrası baraj altı kalıp meclis koltuğuna oturamayınca şimdi de yerel seçimler için çalışmalara başlamışsınız. Sizin yerinize olsak önce belediye başkanlığı değil de partiyi derleyip toparlamak için girişim başlatırdık…