Gündemimiz her ne kadar sağlık yönünde Covid_19 olsa da onun kadar gündemi meşgul eden siyasi gündem Cumhurbaşkanlığı seçimleridir.Zaten siyaset konuşmayı, tartışmayı seven bir halkız. Hergün gündemimizin olmazsa olmazıdır siyaset. Farklı farklı görüşlere sahip olsalar bile herkes herkesin fikirlerine saygı duyar ve konuşur. Bu konuşmalar her ortamda her koşulda yapılır. İşte  konuşmanın tartışmanın da güzelliği burda başlar, herkes fikrini, düşüncesini özgürce ifade edebilir. Seçim zamanı en samimi arkadaşlarınızla rozetine bakmadan sohbetinizi eder ve sonra farklı renkli kurdeleli seçim konvoylarına katılırsınız. Küçük bir yarım Ada'da yaşadığımızdan dolayı herkesin siyasi kimliği genellikle bilinir. Herkes sizi bu siyasî görüşünüzle kabul eder. Alnınızdaki mühür destek verdiğiniz partiden başkası değildir.

Seçim süreçleri genellikle çok hareketi geçer. Her partinin veya adayın taraftarları gece gündüz çalışır tek amaç destekledikleri kişinin veya siyasi partinin alacağı toplam oy ile kazanmasıdır. Her zaman dediğim gibi tüm bu süreç abartılmazsa güzel, heycanlı bir süreç yaşanır. Unutmayın seçim süreci kısa bir dönemdir. Fazla hırs, ihtiras yapılarak çalışmak, karşı tarafa çamur atmak, karalamak bu sürecin kalitesini ve düzeyini düşürür. Bu da dostluklara, arkadaşlıklara zarar verir. Peki değer mi? Bence değmez çünkü kalıcı olan dostluk, arkadaşlık ve manevi değerlerdir. Mevki, makam hepsi gelip geçicidir. O yüzden anlık hırs ve ihtirasla manevi değerlere zarar vermemeli, fevri hareket edilmemelidir. Herkes sizin desteklediğiniz  kişiyi desteklemeyebilir buna saygı duymalı bu yüzden kavga gürültü çıkartmamalısınız. Herkes özgüdür ve istedigini destekleme hakkı vardır. Ancak siyasi partilere üye olan kişilerin siyasi sorumluluğu parti yetkili kurullarının aldığı karara itaatten geçer. Hiç bir siyasi parti üyesinin partisinden  olmayan adaya oy verme lüksü yoktur. Hem üye olarak kalacaksın hemde özgür irade kullanacaksın diye bir iradesizliğin olması mümkün değildir. Kurumsallaşmış siyasi parti üyeleri siyasi partisinin yetkili kurulunca alınan kararlara uymalıdır. Unutmayın herkesin gönlünde bir arslan yatar ancak bu konu milletvekilliği seçimlerinde geçerliliğini koruyan olur. Seçim, siyaset için küslük ve kavga hiçbir zaman anlam veremediğim bir konu olduğu fikrim her zaman geçerlidir.

Plânlı, programlı, düzenli ve disiplinli yapılan tüm çalışmalarda başarı kaçınılmazdır. Bir adım atarken, bir söz söylerken on adım sonrayı düşünmeli ona göre o adım atmalı ve konuşmalıyız. Siyasi parti iç yapısında yapacağınız  hamleleri planlarken başkalarına özellikle rakip diye gördüklerinize, zarar vermemeyi ve saygısızlık yapmamayı ilk sırada tutmanız gerek. Ancak bu şekilde saygı kazanılabilinir. Seçim bitince insanlar birbirinin yüzüne utanmadan bakabilmelidir.

İçinden geçtiğimiz süreç de düzgün bir seçim sürecidir. Tüm adaylar tabi ki çalışmalarını yürütmektedir ama en çok da desteklediğimiz adayın başarılı olması  dileğimizdir. Beklentimizdir.Unutulmaması gereken bu seçim KKTC için ve devletimizin geleceği için çok önemli bir seçimdir... Unutmayın 11 Ekim için sandığa gidip oy kullanmak vatandaşlık görevidir...