Böyle giderse, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın kritik seçimlerdeki tek rakibi yine kendisi olacak.

Mustafa Akıncı’nın en büyük şansı, CTP içerisindeki karasızlardan öte Kıbrıs Türk sağının en büyük partisi UBP içerisinde yaşanan motivasyonsuzluk, dağınıklık ile örgütlerin partilerine değil ancak adaylarına yönelik inançsızlığının sürmesi.

UBP kadrolarının ise yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçiminin öneminin farkında olduklarını bugün itibari ile söylemek çok zor.

Bir diğer önemli nokta ise UBP içerisinde önceleri sessizce söylenen başka bir “çatı aday”ın seçimlere katılması gerektiği bugünlerde daha yüksek perdeden konuşulmaya başlanması.

Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında UBP tabanının ivedilikle yapması gereken ise tarihi misyon ve vizyonuna uygun yeni kadrolar ile merkez sağa yeni tavan kazandırmaktan başka bir şey olmamalı.

Doğu Akdeniz patlamaya hazır bir bomba, ülkenin etrafı yangın yeri, Türkiye tek başına Suriye, Irak ve Akdeniz’de dünya devletleri ile mücadele ede dursun UBP kadroları, siyaset kurumunun sağ tarafında yer almalarından dolayı üzerlerine düşen sorumluluktan bihaber.

Akdeniz’in kaderini değiştirecek olaylara bakma becerisini, anavatan Türkiye ile birlikte Kıbrıs Türk’ü de vardır iradesini ortaya koymaktan uzak olan kadrolar, uzak oldukları kadar da umursuz bir fotoğraf ortaya koyuyorlar.

Sıradan bir Cumhurbaşkanlığı seçimi olmadığını görmeleri ve anlamaları için herhangi bir çaba da ortaya koymuyorlar.

Tam da bu sebepten dolayı, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Mustafa Akıncı’nın en büyük şansı, UBP’den bir başkası değil.

Mustafa Akıncı’nın korkulu rüyası ise Tufan Erhürman veya Ersin Tatar’ın adaylıktan çekilerek sürpriz bir çatı aday’ının ortaya çıkması.

Ancak bir gerçek var ki, pandemi döneminde Hükümet ortaya iyi bir sınav koyarken Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Hükümetten hep bir adım önde olarak tüm kesimlerden takdir görme başarısını ortaya koydu.

Ve pandemi sonrası uyarıları ile de toplumsal fayda adına ortaya koyduğu duruşu Hükümetin aksine sürdürdü ve sürdürmeye de devam ediyor.

Kritik Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kısa bir süre kala, UBP ve CTP kadrolarında görülen heyecansızlık ise her iki partinin üst yönetiminin seçimlere yönelik motivasyonsuzlukları ile başka hesaplar içerisinde olduklarının en büyük göstergesi.

Pandemi dönemi ve sonrasında ortaya koyduğu kamusal çıkar ve toplumsal fayda temelli duruşu ile Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bugün tüm partilerden oy alma potansiyelini en fazla yükselten aday olarak yoluna devam ediyor.

Kıbrıs, Akdeniz ve Ortadoğu politikaları ekseninde anavatan Türkiye ile diplomatik diyalog kurma ve ortak akıl’da buluşabilme refleksini ortaya koyması durumunda ise Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın seçimi ilk turdan kazanması sürpriz olmaz.

Elbette böylesi bir duruşun seçimlere yönelik bir stratejiden öte bir samimi iradenin ürünü olduğunun da Kıbrıs Türk sağ partilerine oy veren seçmen tarafından da benimsenmesi gerekli.

CTP içerisindeki katı ideolojik körlük ile birlikte UBP içerisindeki adaylarına karşı inançsızlık ve motivasyonsuzluğun devam ettiği her gün Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın tek rakibi kendisinin olacağı ortada.

Ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bugün Ersin Tatar ve Tufan Erhürman tarafından yeniden “Saray”a taşınmakta.