CRANS MONTANA görüşmelerine katılan Yunan Dışişleri eski bakanı Koçias, önceki gün yaptığı açıklamada o görüşmelerde ilk kez masada karşılığında birşey vermeden zafer kazandıklarını, dolayısıyla görüşmeler yeniden başlayacaksa alıp cebe attıkları tavizlerden “ELDE VAR BİR” şeklinde başlaması gerektiğini söyledi...
Peki, Koçias’ın sözünü ettiği, Akıncı’nın karşılıksız verdiği ve alıp cebe attıkları tavizler nedir?
Görüşmeler Guterres belgesi temelinde kaldığı yerden başlasın diyen Anastasiadis ve bunun için çırpınan Akıncı ne demek istemektedir?
Görüşmelerin kaldığı yer neresidir?
Bunu ben biliyorum ancak resmi ağızdan bir kez daha teyit ettirmek için 2017’den beri defalarca Akıncı’ya sordum, ne ki yanıt vermedi.
Sükut ikrardan geldiğine göre ve Akıncı herhangi bir yalanlama yapmadığına göre bu soruları 2019’un bu son yazısında yeniden sormak istiyorum…kesip saklayın ve seçimlerde ziyaretinize geldiğinde ona bizzat sorun.

İŞTE SORULAR

1- İsviçre’de Meclis ile hükümetten habersiz olarak taviz haritası verdiniz. Ve, bu haritayı “tüm diğer konularda anlaşma olduktan sonra” vermeniz yönünde mutabakat olmasına karşın, diğer konularda anlaşma olmadığı halde vererek, en güçlü kozumuzu sıfırladınız, bu nedenle Rum haritayı cebine attıktan sonra siyasi eşitliği görüşmedi ve siyasi eşitliği garantörlüğe karşı kullanmaya başladı…Yanlış mıyım?
2- Vereceğiniz %7 toprak içine 40 yerleşim yeri giriyor, bu köy-kasabalardan 40 bin insanımız göç edecek, bu köylerin, göç edecek insanların bu durumdan haberi yok, yanlış mıyım?
3- Vereceğiniz %7 toprağa 80-90 bin arası Rum gelecek, yanlış mıyım?
4- Nüfus Mübadelesi Anlaşmasına ve iki kesimlilik-iki toplumluluk ilkesine karşın, içimize de nüfusumuz %20'si oranında, yani 44-50 bin Rum gelip yerleşecek ve bunların köy kent bazında yerleşmelerinde bir üst sınır konmayacak, yani toplu yerleşim olmasını ve belli bölgelerde çoğunluğa sahip olmalarını önleyecek bir sınırlama yok, yanlış mıyım?
5- İkamet izni ile İçimize yerleşecek bu Rumlar nüfusumuzun beşte biri oranında olacak, yani Kuzey'de her 5 Türke karşılık 1 Rum ikamet edecek, böylece 1974 öncesine döneceğiz ve 74 öncesinde olduğu gibi karma yaşama geçeceğiz, Kuzeyde karma nüfuslu bir devlet, Güney'de ise homojen bir Rum devleti olacak, yanlış mıyım?
6- Kuzeye yerleşecek bu Rumların Türklerle eşit iç vatandaşlık hakları ve seçme ve seçilme hakları olacak, yanlış mıyım?
7- Eski mülklerine dönecek olan bu Rumlar nedeniyle, en az 44-50 bin Türk daha evinden, mülkünden çıkarılacak ve onlar yerleşecek, yanlış mıyım?
8- İkamet izni ile içimize yerleşecek bu 44-50 bin arası Rumdan ayrı olarak, "kalma hakkı" çerçevesinde 4 özgürlüğü kullanacak olan sınırsız sayıda Rumun Kuzeyde mülk alma, yerleşme, çalışma ve iş kurma hakkı olacak, bu sayı 100 bin de, 200 bin de olabilecek, bir kısıtlama, yani hiçbir derogasyon olmayacak, yanlış mıyım?
9- AB vatandaşı olmaları nedeniyle, isteyen her Yunan vatandaşı da Kıbrıs'a ve özelde Kuzeye de gelip yerleşebilecek, mülk alabilecek, iş kurabilecek ve çalışabilecek, bunu önleyecek bir derogasyon yok, yanlış mıyım
10- Yunanlılara ilaveten 27 AB ülkesinin vatandaşları da Kuzeye gelip mülk alabilecek, yerleşebilecek, iş kurabilecek, çalışabilecek, ama TC vatandaşları adaya ancak schengen vizesi ile turist olarak gelecek, böylece adaya kısa sürede 1 milyon Yunan vatandaşı daimi olarak yerleşebilecek, Rum Yunan nüfusu 2 milyona dayanabilecek, bunu önleyecek bir kısıtlama yok, yanlış mıyım?
11- Ve Rum-Yunan vatandaşları ile AB vatandaşlarına kısıtlamasız 4 özgürlüğü kabul ederken Lozan’da tesis edilen ve 1960 anlaşmaları ile Kıbrıs’a da yansıtılan Türk – Yunan dengesinin korunması için şart olan Türk vatandaşlarına da 4 özgürlüğün kabul edilmesi şartını masaya getirmediniz….Türk vatandaşları adaya ancak Shengen vizesi ile gelebilecek, yanlış mıyım?
12- Bütün bunlara karşın, bir BM parametresi olan Kuzeyde nüfus ve mülkiyette sarih çoğunluğumuzu ve iki kesimli-iki toplumlu yapıyı koruyacak herhangi bir derogasyon önermediniz ve derogasyon olmayacak, yanlış mıyım?
13- KKTC nüfusu 320 bin iken nüfusumuzu 220 bin olarak bildirdiniz, ve 635 bin olan Rum nüfusunu 803 bin olarak kabul ettiniz, böylece nüfusumuzu 1/4 oranında sabitlediniz, yanlış mıyım?
14- Yunanistan'dan gelip Kıbrıs vatandaşı olacak her 4 Yunana karşılık, ancak 1 Türk vatandaş yapılacak, bir başka ifadeyle 1 Türk’ün vatandaş olması için 4 Yunan’ı vatandaş yapmak gerekecek, yanlış mıyım?
15- Ancak Yunan vatandaşları AB vatandaşlıkları nedeniyle Kıbrıs vatandaşı olma gereğini duymadan burada yaşayabilecekleri için vatandaşlık başvurusu yapmayacaklarından, bir tek TC vatandaşı bile Kıbrıs vatandaşı olamayacak, yanlış mıyım?
16- Anastasiadis çalışma izinlerini merkezi hükümetin vereceğini ve çalışma izni dolan TC vatandaşlarının izinlerinin yenilenmeyeceğini, böylece tüm "yerleşiklerin" geri döneceklerini söyledi, Bu, en az 100 bin TC kökenlinin geri gönderileceği anlamına geliyor, yanlış mıyım?
17- Tahsisten mal sahibi olan TC kökenli vatandaşların mülklerinin eski mal sahibi Rum tarafından talep edilmesi halinde, mülklerini tutma açısından hiçbir hakları olmayacak ve kendilerine bir miktar tazminat ödenerek mülklerinden çıkarılacaklar, yanlış mıyım?
18- Bu durumda toparlayacak olursak, verilecek yüzde 7 toprak nedeniyle yaklaşık 40 bin; eski mülklerini alacak ve ikamet izni ile içimize yerleşecek Rumlar nedeniyle 44-50 bin arası; nüfusumuzun 100 bin eksik gösterilmesi nedeniyle, çalışma izni bittiği zaman geri gönderilecek 100 bin kişiyle birlikte yaklaşık 190 bin Türk yerinden olacak, yanlış mıyım?
19- 1960’da tescil ettiğimiz siyasi eşitliğimizin gereği, simgesi ve güvencesi olan VETO hakkımızdan ve Bakanlar Kurulu ile Meclis’teki ayrı oy çoğunluğu hakkımızdan vaz geçtiniz, yanlış mıyım?
20- Buna göre Türk başkan yardımcısının VETO hakkı olmayacak, Bakanlar Kurulundaki 4 Türk’ten sadece 1 tanesinin, alt Meclis’te ise 3, üst mecliste 5 Türk milletvekilinin, Rum çoğunlukla birlikte oy kullanmasıyla Rumlar ortaklık devletini, çoğunluğun idare ettiği ÜNİTER bir devlet olarak yönetebilecek, yanlış mıyım ? ( Bakanlar Kurulu ve Meclis’te, siyasi yapımız nedeniyle her zaman Rumlarla işbirliği yapacak Rum muhibleri bulunacaktır..)
21- Alt Meclisteki temsiliyet oranımızı 1960’daki %70-30 oranından %75-25 oranına düşürdünüz yanlış mıyım?
22- Türk başkanın seçilmesinde Çapraz oyu ve Rumların %20 oyunun belirleyici olmasını kabul ettiniz, yanlış mıyım? Buna göre Rumların oy vermeyeceği hiçbir Türk’ün seçilme şansı olmayacaktır. Sağcı, milliyetçi Türklere seçilme şansını bu yolla kapattınız…Özellikle Türk halkının hak ve çıkarlarını savunan, işbirlikçi, Rum sevici, Rum muhibbi olmayan hiçbir Türk, Rumlardan oy almayacağı için seçilemeyecektir…Böylece Rum başkan ve işbirlikçi Türk başkan yardımcısı adayı ÜNİTER bir Rum devleti olarak yönetebileceklerdir…Yanlış mıyım?
23- KKTC Meclisinin oy birliğiyle aldığı “garantörlük pazarlık konusu değildir, aynen devam etmelidir” şeklindeki kararı çiğneyerek, “garantörlük tabu değildir” dediniz ve Cenevre’de Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün varılacak anlaşmanın 2 dönem uygulanmasından sonra (10-12 yıl) İPTALİNİN görüşülmesi ve tüm Türk askerlerinin çekilmesi yönünde öneri yaptınız. Annan Planı’nda bile bu süre 18 yıldı ve Annan Planından bile geri gittiniz, yanlış mıyım?
24- Guterres belgesi’nin, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün çağdışı olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini vurguladığı; devamla Güzelyurt’un da Rumlara verilmesini öngördüğü doğrudur, yanlış mıyım? Ve siz buna karşın Guterres belgesinin “stratejik bir anlaşma olarak imzalanması için Anastasiadis’e öneride bulundunuz, yanlış mıyım? Ve bunu, Türkiye’den, hükümetten ve Meclisten habersiz, bir emrivaki şeklinde yaptınız, yanlış mıyım?
25- Anavatan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile yapılan yeni politika belirleme zirvesinde Türkiye’nin önerdiği “artık iki devletli çözümü savunalım” önerisine karşı çıkarak “ben federasyondan başka bir şey konuşmam” dediniz ve yukarıda özetlediğim korkunç tavizlerinize dayalı federasyonu kurmak için görüşmelere kaldığı yerden devam etmesinde ısrar ettiniz, yanlış Mıyım? Ne var ki Crans Montana dönüşünde 5 Ağustos 2017’de “bundan sonra iki devletli çözüm gündeme gelmeli”demiştiniz. Yanlış mıyım?
26- 1963’den gelen can, mal, mülk, maaş ve ortak bütçe kayıplarımızın, yakılıp yıkılan köylerimizin, yağmalanan mülklerimizin ve katledilen-sakat bırakılan insanlarımızın tazminat haklarını, tüm çağrılarımıza rağmen, müzakere masasına getirmediniz, talep etmediniz yanlış mıyım?
27- Ve son soru: Yaptığınız müzakerelerde, Rum Meclisi’nin 30 Temmuz 1964’de ve 1967’de oybirliği ile aldığı ENOSİS kararları ve geçmişte aldığı diğer 6 Türk düşmanı kararın bir çözümden önce veya bir güven yaratıcı önlem olarak İPTALİNİ masaya getirmediniz, yanlış mıyım?
Evet sorular bunlar…
İşte Yunan Dışişleri eski Bakanı Koçias’ın sözünü ettiği karşılıksız aldıkları “cepte keklik-elde var bir” tavizleri bunlardır
Bir kez daha, Akıncı'yı, bu sorulara yanıt vermeye, sorular konusunda Halkı ve Meclisi bilgilendirmeye, bu amaçla yeni yılda kamuoyu önünde tartışmaya davet ediyorum....