Dün sevgili Mert Özdağ yazdı.
"Sıkıldım" diyordu.
Akıncı’nın cepheleşme yaratan her hikayeye atlamasından.
Toplumu gerip bundan nema beklentisinden.
Mert haklı.
Ben de çok sıkıldım.
Akıncı’nın her yol mübah yaklaşımından.
Her şeyi 2020 Nisan’a endeksleyen tavrından.
Panayır merağından.
Çarşamba Pazarı hevesinden.
75 yaşında makam ısrarından.
Mağdur edebiyatından.
Ben de çok sıkıldım.
Akıncı’dan çok sıkıldım.
******
Ama Akıncı kadar Tatar’dan da sıkıldım.
Mesnetsiz "come on Ers" hallerinden.
Tutarsız ve sınırsız hamasetinden.
İcraat kabızı hükümete hükmedememesinden.
Samimiyet ile gereksiz halleri ayırd edememesinden.
Başbakan olduğunu sanıp aslında olmamasından.
******
Hele bir de Özersay var ki!
Sıtkım sıyrıldı.
Cumhurbaşkanı olma sevdasından.
Aidiyetsiz söylemlerinden.
Gerçeklikten kopuk hallerinden.
New York’ta görüşemeyip görüşürmüş gibi yapmasından.
Tolga Atakan’ı inatla refüze etmesinden.
*****
Biliyorum bu sıkıntılar geçecek.
Akıncı emekliliğine dönecek.
Tatar Başbakanlıktan gidecek.
Özersay hocalığına selam diyecek.
Ama var ya bu günler.
Maalesef bazan dayanılmaz olabiliyor.
Yani!
Yani Mert Özdağ’a selam olsun.
Biraz daha sıkılmaya devam edeceğiz Mert.
Ama üç vakte kadar bitecek.
Sıkıntıdan sıyrılacağız inşallah.
Ha gayret!